CHP Bursa il örgütünde Metin Çelik dönemi, dün resmen sona erdi.

Duygusal bir vedaydı ve parti il binası da tıka basa doluydu.

İl yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, belediye başkan adayları, kadın ve gençlik kolları üyeleri, belediye meclis üyeleri, belediye başkan adayları, ilçe yöntecileri, sade partililer…

CHP’yi Bursa’da temsil eden, parti için terini akıtan herkes oradaydı.

Çelik, belki uzun yıllar il başkanlığı yapmadı.

Ancak ilçe başkanlığını da sayarsanız, yaklaşık 15 yıllık bir yöneticilik emeği var CHP‘ye.

Dile kolay 15 yıl…

15 yıl boyunca, her an sorumluluk duygusunu hissetmek, parti uğruna ailenden, işinden feragat etmek, zamanın önemli bölümünü parti binalarında geçirmek…

CHP‘yi temsil etmesi ve siyasi birikimi belki tartışılabilir ancak Çelik, il ve ilçe başkanlığı döneminde, kalp kırmamaya özen gösterdi, telefonların tümüne çıktı, partililerin sorunlarını dinledi ve hep taban politikası izledi.

Basınla ilişkileri için de benzer ifadeler kullanabilir.

Özellikle il başkanlığı döneminde, zaman zaman bu köşeden sert eleştirilere maruz kalsa da, gazetecilerin ifade özgürlüğüne hep saygı duydu.

Bu bakımdan, kanımca Çelik‘in milletvekilliği adaylığı, anasının ak sütü gibi helaldir.

Çelik, listenin seçilebilecek bir sırasına yazılır mı, henüz çok erken.

Ancak ön seçimden çıkacak sonucun dikkate alınması halinde, şansının yüksek olabileceğini şimdiden söyleyebilirim.

 

CHP, halka temas etti

 

CHP Genel Merkezi‘nde çalışan taşeron işçilerin tamamı sendika üyesi yapıldı dün.

Sosyal demokrat bir partide, olağan bir gelişme olarak kabul edilmesi gerekirken, dün günün konusu oldu bu durum.

Geç kalınmış olsa da son derece önemli bir adım.

Yıllardır, Tayyip Erdoğan‘ın yarattığı gündemin arkasına takılan ve onunla girdiği polemikten başını kaldıramayan Kılıçdaroğlu, nihayet gerçek bir gündem yaratmış oldu.

Çünkü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik‘in bile, uygulamasında sorun gördüğü için, sömürü olarak nitelendirdiği taşeron sistemi, işçi ve emekçilerin baş belası.

Şimdi, bir siyasi partinin lideri, taşeron sistemini yok edecekleri sözünü veriyor.

Nitekim Kılıçdaroğlu, “CHP iktidarında, taşeron işçi kalmayacak diyerek” tarihe not düştü.

Kılıçdaroğlu’nun bu vaadi, çok değerli.

Nitekim, taşeron sisteminde çalışan işçi sayısı her geçen gün artıyor.

Kamu ve özel sektörde olmak üzere, taşeron işçiler 1 milyonu aşmış durumda.

Aileleriyle birlikte, 3,4 milyon yurttaş, taşeron sisteminden olumsuz etkileniyor.

Kılıçdaroğlu, taşeron sorununu ortadan kaldırma sözü vererek, halka temas ediyor, gerçek sorunlarla yüzleşiyor.

CHP, doğal seçmeni olması gereken dar gelirli yurttaşlarla mesafesini, bu politikalarla kapatabilir.

Kılıçdaroğlu, geç de olsa bunu fark etmiş.

Bu arada, CHP’li yerel yönetimlerin de, taşeron işçileri kadroya almaları, Kılıçdaroğlu için bir samimiyet testi niteliğindedir.

 

Görevden alınacak ilçe başkanı istifa etti

 

CHP’de istifalar artık netleşti diyebiliriz.

Nitekim İl Başkanı Metin Çelik, il yöneticileri ve bazı ilçe başkanları da istifa ederek, milletvekilliği yoluna girdi.

İstifacılar arasında Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’inki sürpriz olarak görülebilir.

Ancak sürpriz değil.

Genel Merkez’e ve partisinin belediye yönetimine bayrak açan Şahin, zaten birkaç gün sonra görevden alınacaktı.

Öyle anlaşılıyor ki Şahin, çareyi istifa etmekte buldu.

Şahin‘in apar topar istifa etmesi, görevden alma iddialarını da böylece kanıtlamış oldu.