Duygusal ve nostaljik bir geziydi… Nitekim geziye katılanlar kâh duygulandı, kâh hüzünlendi, kâh neşelendi kâh yarım asır geriye giderek eski günleri yâd etti.
Ancak hem anavatandan gelenleri kucaklayan Gümülcine’nin kardeş kokusuna hasret soydaşları mutlu oldular hem de Bursa’dan ata topraklarına adım atan Bursa’nın iş insanı, siyasetçisi, sivil toplum örgütü temsilcisi ve cemiyet insanı çok memnun kaldılar.
Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar ile Başbakan eski Yardımcısı TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu öncülüğünde gerçekleştirilen Gümülcine programından söz ediyorum.
Geziye dair birçok detaya tanıklık ettik ancak 2 gün boyunca gördüklerimizi özetleyerek notlarımızı ve gözlemlerimizi paylaşacağız.
***
Bursa heyetinde Devlet eski Bakanı iş insanı Cavit Çağlar, Başbakan eski Yardımcısı TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, Çağlar’ın eşi Nursel Çağlar, iş insanı Kadri Şankaya ve ailesi, Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, PASOK’un 4 dönem milletvekilliğini, Rodop’un da 2 dönem vali yardımcılığını yapan Ahmet Hacıosman, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şube Başkanı Dr. Ali Emin Latif, Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Embiya Akkuş ve deneyimli gazeteci Hulusi Turgut gibi isimler vardı.
İlk gün Çağlar’ın ve Çavuşoğlu‘nun atalarının yaşadığı köyler ziyaret edildi, ikinci gün Kurbantepe’de yüzlerce yıldır süren geleneksel törene katıldı heyet.
***
İpsala Sınır Kapısı’ndan Yunanistan‘dan çıkışımıza kadar büyük bir misafirperverlik gördük.
Sadece Batı Trakya Türklerinin ilgisinden söz etmiyorum.
Nitekim Türk Başkonsolosluk yetkilileri ve Yunan polisi de Bursa heyetine eşlik etti, geçiş güzergâhlarımızı açtı ve bir an olsun bizleri yalnız bırakmadı.
Doğrusu komşuda hiç yabancılık çekmedik ve kendimizi evimizde hissettik.
***
Çağlar‘ın babasının ve dedesinin köyü Üşekdere‘deyiz.
Rodop‘un zirvelerinde şirin bir köy burası.
Bir yanı Yunanistan, öteki yanı Bulgaristan‘a bakan Üşekdere, bir sınır köyü.
Tarihçesi de son derece ilgi çekici.
Üşekdere’nin de içinde olduğu bölge İkinci Dünya Savaşı’nın ardından sosyalistlerle karşıt görüşlü güçlerin iç savaşına sahne oluyor ve çeşitli ülkelerden silahlı örgütlerin çatışma alanına dönüşüyor.
Öyle ki Türkiye‘den Milli Demokratik Devrim hareketinin öncü isimlerinden Mihri Belli‘nin tam da bu bölgede arkadaşlarıyla birlikte faaliyet gösterdiklerini anlattılar köylüler.
Yine ABD’nin genç dışişleri bakan yardımcısının hâkim tepelerden birinden çatışmaları izleyip bir rapor hazırladığını gazeteci Hulusi Turgut söyledi.
***
Çağlar‘ın, yıllar sonra atalarının doğduğu topraklara adımını attğında duyguları her halinden belli oluyordu.
Çavuşoğlu ile birlikte bazıları akrabası olan köylülerle tek tek tokalaşıyor, sohbet ediyor eski günleri yâd ediyordu Çağlar.
***
Köyün meydanında konuşmalar yapıldı.
Bakın Çavuşoğlu neler söyledi:
“Bir bölge insanı olarak bambaşka bir hava teneffüs ettim. Ataları bu topraklarda doğmuş, bu dağlarda gezmiş Cavit Çağlar, anavatanına, akraba topluluğuna hizmet etti. Sayın Çağlar’la birlikte olmak benim için gurur vesilesidir. Akrabanız olan Çağlar bizlere iyi bir örnek ve yol haritası, ülkesine nasıl hizmet edilir diye ilham kaynağı olmuştur. Sizlerin de kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, kendisini kucaklamanız benim için çok değerlidir. Dolayısıyla bu ziyaret hayırlara vesile olacak, Batı Trakya ve köyünüz bir kez daha gündemde olacak. Bu da Batı Trakya mücadelemiz için bir mihenk taşıdır.”
***
Çağlar ise şunları söyledi:
“Duygularımı anlatmakta zorlanıyorum. Yıllar su gibi akıp gitmiş. Dedem burda doğmuş büyümüş babam burda doğmuş sonra Gümülcine’ye geçmiş ve Hasköylü bir hanımla evlenmiş, ben doğmuşum. Bugün dayım, kuzenlerim, ailem ve dostlarım da yanımda. Evinizi, toprağınızı bırakmadığınız için tebrik ediyorum sizi. Benim ailem, şartlar gereği anavatanda önce Akhisar’a göç etmiş. Dedem ve babamı kaybettik, bizler ise İstanbul’a ardından Bursa’ya gittik. Bu yörenin insanlarının dürüstlüğü ve insan sevgisinin yanında pes etmemek gibi de bir özelliği var. Benim de başımdan çok olaylar geçti ve hiç pes etmedim. Allah yüzümüzü eğdirmedi hâlâ binlerce insan çalıştırıyoruz. Sizler toprağınızı terk etmediniz beni de doğduğum bu topraklar çekti. İnsan nasıl birine âşık olduysa biz de âşık olduğumuz bu topraklara geldik. Beni bu topraklara çeken siz dostlarım ve akrabalarımsınız. Sizlere ve Hakan kardeşime (Çavuşoğlu) teşekkür ederim. Buraya bir kez daha gelmeye çalışacağım. Türk insanı hep asil kalacaktır. Türkiye’den bağınızı koparmayın.’
Ahmet Hacıosman
Üşekdere, Gümülcine’den yaklaşık 20 km yükseklikte.
Yani dağa tırmanıyorsunuz.
Yollar ise deyim yerindeyse kaymak gibi.
Ancak yıllar önce yolu yokmuş.
Bu nedenle yöre halkı çok zorluk çekiyormuş.
Yolu yaptıran ise PASOK’un 4 dönem milletvekilliğini yapıp, kendi isteğiyle aday olmayan Ahmet Hacıosman.
Hacıosman, Rodop Türklerinin çok sevdiği bir isim.
Onun hakkında ‘köylünün hayvanı doğursun, hayırlı olsuna gider’ diye bahsediyorlar.
O derece cemiyet insanı, öylesine hizmet sevdalısı.
Demirali Çiftliği
Gümülcine’de ilk durağımız turistik bir bölgeydi.
Eski adıyla Demirali Çiftliği…
Lebi derya manzarası, yeşillikler içinde muhteşem doğası, otantik evleri ve restoranlarıyla dört başı mamur bir turistik bölge…
Yıllar önce Türklere ait olan bölge aynı zamanda zeytin ve zeytinyağlarıyla ünlü.
Gümülcine’ye her gelişimizde burada ağırlanıyoruz.
Restoranları Yunanistanlılar işletiyor ama garsonları Türkçe biliyor.
Çünkü buranın müdavimleri Türklermiş.