Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Çağdaş eğitimde dershanelerin yeri yok

Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra, dershaneler yeniden gündemde.

Önce şu gerçekleri bir kez daha hatırlayalım:

-Dünyanın hiçbir ülkesinde dershaneler, bizdeki gibi yaygın değiller, bizdeki gibi eğitimin alternatifi değiller.

-Dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde, halk dershanelere katrilyonlar harcamaz.

-Dünyanın herhangi bir ülkesinde yüksek öğrenimin temel koşulu dershaneler değildir.

Ancak çocuğunu üniversitede okutmak için varını yoğunu ortaya koyan, kolundaki bileziklerini bozduran veya kredi kartı bataklığına saplanan 100 binlerce ailenin kâbusu oldu dershaneler.

Niyet ne olursa olsun, dershanelerin kapatılması, doğru bir hamleydi.

Doğruydu, çünkü dershaneler, pastanın büyük dilimini elinde tutan paralel yapının en büyük insan, en büyük finans kaynağıydı.

Ancak daha önemlisi, dershanelerle çağdaş eğitimin örtüşmemesiydi.

Hamle doğruydu ancak, sınav sistemine dayalı eğitim sistemini değiştirmeden veya yeni eğitim sisteminin altyapısını oluşturmadan, dershanelerin kapatılması ciddi sıkıntılar doğuracaktı.

Ve öyle de oldu.

Nitekim, dershanelerin kapatılmasıyla, özel okul akını başladı.

Bu okulların da hatırı sayılır maliyeti olduğu için, dershanelerin sadece tabelası değişmiş oldu.

Dershane gitti, özel okul geldi.

Oysa, Anayasa’da da güvence altına alındığı gibi, sosyal devletin olmazsa olmazlarından biri, eğitimin parasız olmasıdır.

Yani, kamusal hizmet olması gereken eğitim, parayla alınıp satılamaz.

Peki neler yapılmalı?

-Dershanelerin kapatılması iradesi kaybolmamalı.

-Sınava bağlı üniversite yerleştirme sistemi değiştirilmeli.

-Eğitime daha fazla bütçe ayrılmalı, devlet okulları güçlendirilmeli.

Eğer dershanelerin kapatılması, Anayasa Mahkemesi’nin engeline takılıyorsa, o zaman kötünün iyisi tercih edilmeli ve paralel yapının eğitim kurumları mercek altına alınmalı.
 

OLAY TV tüm dünyada
 

Malum, Batı Trakya Kozlukebir Köyü’ndeki Kadir Gecesi’ni ve iftar programını OLAY TV, canlı yayınlandı.

Böylece, Batı Trakyalı Türkler için manevi anlamı olan bu program, OLAY TV aracılığıyla dünyaya duyuruldu, dünyadan izlendi.

Bu önemli programı izleyiciyle buluşturan OLAY TV ekibi, Yunanistan’da en ufak bir aksaklığa bile izin vermeden, canla başla çalıştı.

Bu arada, OLAY TV’nin Türkiye sınırlarını aşan geniş bir izleyici kitlesine sahip olduğunu bir kez daha gördük.

Nitekim Batı Trakya’da OLAY TV’yi bilmeyen, izlemeyen yoktu.

Hatta, Yunanistan gümrüğündeki yabancı memurların da OLAY TV’ye yabancı olmadığını öğrendik.

 

Yunanistan batmasın da kim batsın?

 

Yunanistan’da bulunduğumuz günlerde, gümrük müdürlüğünde bürok-ratik bir işlem yaptırmamız gerekti.

Ancak saat 15.00 sularında gümrükte in cin top oynuyordu.

Tek bir memur kalmamış, tüm çalışanlar mesailerini tamamlamıştı.

Sonradan öğrendik ki saat 14.30’da mesai bitiyormuş resmi dairelerde.

Açılış saatiyse 08.30…

Yani sadece 6 saat çalışıyor Yunanistanlılar.

Zaten kendileri de, tembelliklerinden battıklarını itiraf ediyorlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X