Konuyu biliyorsunuz.
Kestel Çataltepe’de adeta yılan hikayesine dönen bir proje var.
Adı Çataltepe Esnaf Sanayi Sitesi.
Ancak temeli 10 yıl önce atılmasına rağmen bir arpa yol alınamayan projede yüzlerce esnaf mağdur oldu.
Bugüne kadar sadece 125 dükkanın inşa edildiği projeden önce TOKİ çekildi.
Ardından BESKOOP isminde yeni bir kooperatif kuruldu.
Ancak gelinen nokta itibariyle projenin devam edilemeyeceği anlaşılınca BESOB Başkanı Arif Tak, BESKOOP Başkanı Erol Köse ve esnaf odaları temsilcileri; AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kapısını çalıp, destek istediler.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 1 ay içinde reçeteyi yazıp, kendilerine sunacaklarını söyledi.
Büyükşehir Belediyesi bürokratlarınca yürütülen çalışmada sona gelindi.
Önümüzdeki hafta çözüm önerisini içeren dosya taraflara sunulacak.
Peki Büyükşehir Belediyesi nasıl bir çözüm üretti?
Anlatalım.
Sanayi sitesinin kurulacağı 2 bin dönümlük alanın değeri çok yüksek.
TOKİ, bu alana 127 milyon liralık alt yapı harcaması yaptı.
Kooperatif kurulmadan önce BESOB, TOKİ’ye 73 milyon liralık ödeme yaptı.
Ancak hala TOKİ’ye yaklaşık 54 milyon lira borç var.
Bu nedenle 2 bin dönümlük proje alanının bir bölümü, 54 milyon liralık borca karşılık TOKİ’nin tasarrufunda.
Borç ödenmezse TOKİ, arsanın bir bölümünü satıp, alacağını tahsil edebilir.
Bu arada BESKOOP’un üye sayısının 515 olduğunu hatırlatayım.
Ancak sanayi sitesinde hak sahibi olan esnafın sayısı 3 bin.
Yani 2 bin 500 üye, dışarıda kaldı.
Çünkü BESKOOP yetkilileri, üyelik için esnaftan bir miktar para istiyor.
Esnaf ise projeden umudunu kestiği ve daha önce ödediği paraların akıbetinden şüphe duyduğu için, yeni ödeme yapmak istemiyor.
Proje işte bu yüzden tıkandı.
Gelelim Büyükşehir Belediyesi’nin yazdığı reçeteye.
Duyduğuma göre Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı çalışmada, BESKOOP’un yerine başka bir kooperatif kurulması planlanıyor.
Yani yönetim kurulu üyelerini Büyükşehir Belediyesi’nin atadığı isimlerden oluşan yepyeni bir kooperatif kurulacak.
Böylece proje üzerinde kamu iradesi oluşacak.
Yani kaybolan güven yeniden tesis edilecek.
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin işin içinde olduğu bir projeye TOKİ’nin yeniden girmesi de hedefleniyor.
Yani formül, Büyükşehir ve TOKİ işbirliğiyle projenin kaldığı yerden başlayıp süratle bitirilmesi.
Ayrıca, işin içinde kamu iradesinin olduğu bir projede, dışarıda kalan üyelerin de yeni kooperatife üye olması amaçlanıyor.
Çözüm bu.
Hem kamuoyunda hem esnafın gözünde güvenirliliğini yitiren BESOB Başkanı Arif Tak’ın, Bursa’nın son yıllardaki en büyük projesini tamamlaması hayal.
Büyükşehir Belediyesi’nin projesi ise güven verici.
Galiba yüzlerce esnafın bel bağladığı projenin tek kurtuşu da bu.
Temiz bir dünya için Avrupa Yeşil Mutabakatı
Dün güne BUSİAD’ın Avrupa Yeşil Mutabakatı konulu basın toplantısıyla başladık.
Nedir bu Avrupa Yeşil Mutabakatı?
Tek cümleyle daha yaşanabilir bir dünya için Avrupa ülkelerinin uyması gereken çevre anayasası.
Bunun için de 8 maddelik bir eylem planının uygulanması gerekiyor.
AB’nin 2030 ve 2050 iklim hedefini arttırmak.
Temiz, uygun fiyatlı ve güvenli enerji sağlamak.
Binaları, enerji ve kaynak verimli bir şekilde inşa etmek ve yenilemek.
Sürdürülebilir ve akıllı ulaşıma geçisi hızlandırmak.
Çiftlikten çatala adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemi tasarlamak.
Ekosistemleri ve biyolojik çeşitliliği korumak ve eski haline getirmek.
Zehirsiz bir çevre için sıfır kirlilik yaratmak.
Eylem planı AB ülkelerinin ödevlerini içerse de sadece onları bağlamıyor.
AB ülkeleriyle ilişkisi olan, ticaret yapan diğer ülkeler de Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uymak zorunda.
Yani ihracatının büyük bölümünü Avrupa’ya yapan Türkiye’yi de ilgilendiriyor mutabakat.
Doğrusu, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin her geçen yıl daha fazla hissedildiği dünyada, Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi eylem planları hayati önem taşıyor.
Ekonomisi Avrupa ile entegre olan ülkemizin de mutabakatı uygulaması kaçınılmaz.
Ekonomide kalite kavramını AB sürecinde öğrenen ve geliştiren Türkiye’nin, çevre bilincini de bu mutabakatla oluşturması kaçınılmaz.
Temiz çevrenin, kirli paraya tercih edileceği yeni bir dünya düzeni temennisiyle yazımızı noktalayalım.
Yeni OSB’ye ihtiyaç var mı?
Kural tanımaz çevre düşmanı sanayi işletmeleri nedeniyle, dünya kirleniyor, ülke kirleniyor ve elbette kentimiz de kirleniyor.
Yeni sanayi alanları bu sürecin en büyük tetikçisi.
BUSİAD Başkanı Hadi Türkay, mevcut sanayi alanlarının dolu olmadığını hatırlatarak, yeni OSB’lere ihtiyaç olmadığını savundu.
BUSİAD Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü Başkanı Hüsamettin Çoban ise, çevre kirliliğinin kentlerin karekterini gösterdiğini belirtti.
Yeşil Bursa; havası, suyu, doğası kirli bir kent olmayı hiç ama hiç hak etmiyor.
Bursa’nın çevreci kadını görev başında
BUSİAD’ın basın toplantısında bir sürprizle karşılaştık.
Oda başkanlığı döneminde çevre mücadelesinin ön saflarında yer alan Füsun Uyanık da oradaydı.
Uyanık, eski belediye başkanlarından Erdem Saker gibi çevrecilerin de aralarında olduğu BUSİAD Yeşil Bursa Çalışma Grubu’nun üyelerindenmiş.
Toplantıda hiç söz almadı ama yaşanabilir bir Bursa için var gücüyle çalışmalarını sürdürdüğünü biliyoruz.