Yüzyılın en sıcak yılı olarak gösterilen 2007 kışını bilmem hatırlıyor musunuz?
Ben o kış Türkiye’nin en soğuk bölgelerinden biri olarak gösterilen Bitlis’in Tatvan ilçesinde vatani görevimi yapıyordum.
Dondurucu soğuk, ha geldi ha gelecek derken, doğru düzgün kar bile görmeden tezkere almıştım.
Tatvan, Tatvan olalı böyle sıcak bir kış görmemişti ve tabii Türkiye genelinde de ciddi bir kuraklık yaşanmıştı o yıl.
Yıl 2019, yine sıcak bir yıl yaşıyoruz.
Kasım ayının sonuna geldik ama sonbahar havası var.
Kışın gelmemesi, bir yandan yakıt masrafı olmadığı için olumlu ancak bir yandan da kuraklık baş gösterdiği için son derece olumsuz bir gelişme.
Ve tabii yağışın olmaması, çok ciddi bir susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Dün Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç’ten barajlardaki son durumla ilgili bilgi aldım ve ne kadar su kaldığını sordum.
Maalesef Gülenç’in verdiği bilgiler iç açıcı değildi.
Suyu tükenme seviyesine gelen Nilüfer Barajı tamamen boşmuş.
Daha doğrusu Nilüfer Barajı’nın tüm suları boşaltılıp Doğancı Barajı’na aktarılmış.
Doğancı Barajı’ndaki su seviyesi ise yüzde 63 civarındaymış.
Bu şu demek:
Hiç yağış olmazsa Doğancı’da 96 gün yetecek kadar su kalmış. Ancak Gülenç, 12 yıldan bu yana ilk kez kuraklık nedeniyle derin su kuyularından su çektiklerini, aksi halde su rezervinin çok daha az kalmış olacağını ekledi.
Kuraklık nedeniyle derin su kuyulardan son olarak 2007 yılında su çektiklerini hatırlatan Gülenç, “Bu yıl kuraklık var, öyle ki derin su kuyularını bile kullanmak zorunda kaldık” dedi.
“Peki Bursalıların susuz kalma ihtimali var mı?” diye soruyorum.
Gülenç şu yanıtı verdi:
“Meteoroloji yetkililerinden her gün rapor alıyoruz. Kasım ayında da yağış beklenmiyor. Ancak aralık ayında yağış olacağını söylüyorlar. Doğancı Barajı’nda 96 günlük suyumuz kaldı ama sıcak bir yıl geçiriyoruz. Bu yüzden vatandaşlarımızdan, suyu tasarruflu kullanmalarını rica ediyoruz. Çünkü kaynaklarımız sınırlı” dedi.
Evet, tablo böyle…
Gülenç’in de söylediği gibi suyu tasarruflu kullanmakta fayda var.
Aksi halde susuz kalabiliriz!
Ne kadar su tüketiyoruz?
Bursa’nın nüfusu 3 milyona dayandı.
İçme suyunun da önemli bölümü barajlardan karşılanıyor.
Nitekim diğer kentlere kıyasla, çeşmelerimizden akan su içilebilir temizlikte.
Ancak marketlerden satın aldıkları kaynak suyunu içenlerin sayısı hiç de az değil.
Peki Bursalıların günlük tükettikleri su ne kadar ve suyun istatiksel dağılımı nedir?
Yine Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç’in verdiği bilgileri paylaşıyorum:
Bursalılar günlük 373 bin metreküp su tüketiyorlar.
Bunun 216 bin metreküpü barajlardan, 135 bin metreküpü derin kuyulardan, 22 bin metreküpü de pınar kaynaklarından sağlanıyor.
Ayhan Salman ile yola devam edilecek mi?
AK Parti’de değişim sürecinden hangi teşkilatlar etkilenecek?
Son günlerde AK Partililerin yanıtını en çok merak ettiği soru bu.
Bazı il başkanları istifa etti ancak istifa etmeyenlerin il kongresinde aday gösterileceğinin garantisi yok.
Bu da ‘AK Parti Bursa’da Ayhan Salman ile göreve devam edecek mi?’ sorusunu akıllara düşürüyor.
Milletvekillerinin ve belediye başkanlarının önemli bölümünün Salman’la devam edilmesini istediğini duyuyoruz.
Ancak Ankara, çeşitli parametreleri ölçerek bir karara varıyor.
Peki Ayhan Salman ne düşünüyor adaylığıyla ilgili?
Söylediği şu:
“Şu an zaten il başkanlığım devam ediyor. Yani görevimizi yapıyoruz. Bizim için en önemli mevki Sayın Cumhurbaşkanı ile yol arkadaşı, dava arkadaşı olmak. AK Parti’nin bir mensubu olmak, bizim için en önemli ünvan. Dolayısıyla partimiz, liderimiz, cumhurbaşkanımız bize hangi görevi verirse, en iyi şekilde yapmaya çalışırız.”
Kendini tekrar edenler
Bazı siyasetçiler vardır, gerçekten çalışır ve çalışmalarının reklamını yapmaya gerek görmez.
Bazı siyasetçiler vardır, çalışmıyordur ama o kadar iyi reklamını yaptırıyordur ki çalışıyormuş gibi gösterir kendini.
Son dönemde bir başka siyasetçi türü daha çıktı.
Yaptıklarını tekrarlayarak, aynı fotoğraf, aynı ziyaret ve aynı konuyla gündeme gelmeye çabalayan siyasetçiler.