Gürsu merkezli 4,6 büyüklüğündeki deprem uyarı niteliğinde…

4,6’lık bir deprem bile deyim yerindeyse yüreğimizi ağzımıza getirdi.

Ancak Bursa, yıkıcı depremlerin olabileceği, birden fazla fay hattının üzerine kurulu bir kent ve daha büyük depremler bizi bekliyor.

Birkaç gün önceki deprem, Kuzey Anadolu fay hattından bağımsız olan Barakfaki fay hattının kırılmasıyla oluşmuş bir deprem.

Barakfaki fay hattıyla ile ilgili son derece ciddi bir uyarı var.

Önceki gün konuştuğum Jeofizik Mühendisleri Bursa Şubesi eski Başkanı Murat Arabacı, Devlet Demiryolları Yüksek Hızlı Treni Bursa güzergahının, Barakfaki fay hattının üzerinden geçtiği bilgisini verdi…

Arabacı şunları söyledi:

“Geçit-Gölbaşı arasında yapılacak hızlı tren hattı, Ovaakça‘dan sonra Barakfaki fayı üzerinden devam ederek, Kazıklı‘da ovaya inip, Gölbaşı‘nda 4,5 km uzunluğundaki tünelle son buluyor. Ovaakça‘da bulunan Doğalgaz Çevrimiçi Santralı’ndan Gölbaşı’na kadar olan mesafede Barafkaki fayı direkt yol alıyor. 2 yıl önce Büyük Çevre Yolu‘nda oluşan heyelanın nedeni de bu faydı. Ve o yolu tutabilmek için maliyetli olan kazık uygulaması hayata geçti mecburen. Bir de hızlı tren hattında, yani raylarda 1 cm’lik oturma veya yer değiştirme bile ne büyük sıkıntı yaratır, siz düşünün. Çünkü trenin hızı 250 km/saat olacak. Güzergah seçiminin ne kadar önemli olduğu, bu seçimler yapılırken TMMOB‘ye bağlı odalardan görüş alınması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. Mühendislik anlamında, bilimsel ve teknik araştırmalar yapılarak, güzergahların belirlenmesi gerekmektedir. Bunu yapmazsanız, hem insan hayatını tehlikeye atmış olursunuz, hem de yol maliyetini 3-4 katına çıkarmış olursunuz. Çünkü mühendislik, en ucuza en sağlam yapıyı yapabilmektir aslında.”

Arabacı‘nın uyarısı önemli.

Nitekim hızlı trenle 100 binlerce insan yolculuk yapacak.

Ve fay hattı üzerinde inşa edilecek bir raylı sistemin, ne büyük tehlikeler saçacağını öngörmek için sadece bilimin sesine kulak vermeli.

 

Tanrıkulu’nun faturası Kılıçdaroğlu’na kesilebilir mi?

 

Kimden gelirse gelsin, şiddetin izahı olmaz.

Hele şehit cenazelerinde, şiddetle eklemlenmiş protestolar kabul edilemez.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na önce yumurtalı saldırı düzenlendi, sonra çelengi parçalandı ardından kurşun atıldı.

Üçü de şiddet eylemiydi ve iyi niyetli protestolar olarak nitelendirilemez.

Ayrıca iktidar yüzü görmeyen Kılıçdaroğlu‘nun ülkeyi yangın yerine çeviren terörle ilgisi olabilir mi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu gibi, terör örgütünün televizyonlarında boy gösteren adamların yaptıkları da Kılıçdaroğlu‘na mal edilmemeli.

 

Dostluğun fotoğrafı

 

Haberlerde, leylek ile balıkçının dostluğu diye yazdı.

Karacabey’de leylekleriyle meşhur Eskikaraağaç Köyü‘nde balıkçılık yapan Adem Yılmaz, 5 yıldır ağına takılan küçük balıkları, kayığının ucuna konan leyleğe veriyor.

Her sabah aynı yavruyu elleriyle beslediği için de, balıkçı ile leylek arasındaki ilişki, dostlukla açıklanabilir artık.

Terörün ülkemizi yangın yerine çevirdiği, siyasi gerilimlerin kutuplaşmaları arttırdığı, polemiklerin havada uçuştuğu şu günlerde, yüzümüzde tebessüm bırakan sımsıcak bir fotoğraf, insanın insanın kurdu olduğu bir devirde, insan ile hayvanın küçücük bir iyilikle dost olabileceğini gösteren ibretlik bir kare.

Bu arada önceki gün Eskikarağaç‘taydım ve ufak dokunuşlarla köyün çehresinin değiştiğini gördüm.

Karacabey Belediyesi tarafından yürüyüş yolları düzenlenmiş, bisiklet yolları yapılmış, sosyal tesisler inşa edilmiş ve iskele inşa edilmiş.

Artık Karaağaç çok daha güzel.