1. derece deprem bölgesinde olan Bursa için, Jeoloji Mühendisi Engin Er’den uyarı geldi: “Yüzde 65’i kaçak ve mühendislik hizmetlerinden yoksun binalardan oluşan Bursa’nın en iyimser olasılıkla yüzde 65’i risk altındadır.” Er, vakit kaybetmeden tedbir alınması gerektiğini söylüyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Başkanı Başkanı Engin Er, Bursa’nın 3 aktif fay hattının tehdidi altında olduğunu belirterek, “Bursa’da her 150-180 yıl arasında 7’den büyük depremler meydana gelmiş. En son büyük depremin ardından 161 yıl geçti. Bursa’yı tehdit eden iki fay hattı, yerleşim bölgelerinin içinden geçiyor” diyerek, Düzce depreminin yıldönümünde deprem gerçeğini bir kez daha dile getirdi.
782 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği 12 Kasım Düzce depreminin üzerinden 17 yıl geçti.
Ancak gerekli yasal düzenlemeler yapılsa da, yeni depremlere yeterli hazırlığı yaptığımız söylenemez.
Kamuoyu, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzeyinden geçen fayın kırılmasıyla meydana gelecek İstanbul depremine odaklandı ancak aynı fay hattının iki kolu Bursa’nın yerleşim bölgelerinden geçiyor.
Yani Bursa, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzey, orta ve güney kollarından geçen 3 büyük fay hattının tehdidi altında.
Ancak yapı stoku son derece sağlıksız olan Bursa, depreme hazırlıklı değil.
Bu hafta Pazar Söyleşisi’nin konuğu Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şube Başkanı Engir Er.
SON DEPREMLER UYARICI
* Son günlerde meydana gelen depremleri nasıl okumalıyız?
Depremler son günlerde değil, hergün oluyor. 365 gün deprem oluyor. Depremler devam edecek, bu olağan bir durum.
* Hissettiğimiz depremleri nasıl yorumlarsınız?
Bunları uyarı olarak algılamamız lazım. Büyük depremler için uyarıcı niteliğinde.
BURSA’YI 3 FAY HATTI TEHDİT EDİYOR
* İstanbul ile Bursa depremleri karıştırılıyor. Marmara’da sanki tek bir deprem olacakmış gibi bir algı var.
İstanbul’u da Bursa’yı da bekleyen depremler var. İstanbul’u bekleyen deprem, İzmit’ten gelip, Marmara Denizi’nin içinden geçen ve 1999 depremini de oluşturan fay hattınının kırılmasıyla oluşacak. Bu fay hattı 7’nin üzerinde büyük depremler oluşturuyor. Bu fay hattının ismi, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzey koludur. Ama bu depremden sadece İstanbul değil Bursa da Çanakkale de Yalova da etkilenir. Ne var ki Bursa’yı daha fazla etkileyecek olan 2 farklı fay var. Birincisi İznik Gölü’nün güneyinden Gemlik’e devam eden, Mustafakemalpaşa ve Mudanya’ya uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın orta koludur. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir diğer kolunu oluşturan güney kolu da Bursa’dan geçiyor. Yenişehir’den başlar İnegöl’e devam eder, Kestel, Gürsu, Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mustafakemalpaşa ve Uluabat Gölü’ne kadar uzanır. Bu iki fay hattı da aktiftir. Bu iki fay hattının kırılmasına karşın Bursa hazırlanmalıdır. İstanbul, bir fay hattından etkilenecekse, Bursa 3 fay hattından etkilenecek.
BURSA FAYLARI YERLEŞİM BÖLGELERİNDEN GEÇİYOR
* Bursa depreminden İstanbul etkilenecek mi ?
İstanbul çok uzak. Ama İstanbul’un yerleşim bölgelerinden geçen bir fay hattı yokken, Bursa’daki aktif fay hatları yerleşim bölgelerinin içinden geçiyor. Yani, enerjinin çıktığı yerin merkezinde binalar var.
* Kamuoyu, İstanbul merkezli depreme odaklanmışken, asıl tehlikenin Bursa’da olduğunu söyleyebilir miyiz?
İstanbul’u da bekleyen 7’nin üzerinde bir deprem söz konusu. 500 yılda bir beklenen büyük İstanbul depremi var. Bursa’daysa 150-180 yılda bir büyük deprem oluyor. Bursa’da en son 1855’te, küçük kıyamet olarak bahsedilen büyük bir deprem olmuş. İstanbulluları bekleyen küçük kıyamet Kuzey Anadolu Hattı’nın kuzey koluyken, Bursa’nın küçük kıyameti de aynı fay hattının orta ve güney koludur.
TARİHTEKİ DEPREMLERDEN DERS ÇIKARMALIYIZ
* Bursa depremi için yaklaşık bir tarih vermek mümkün mü?
1855 depreminin üzerinden 161 yıl geçmiş. Her 150-180 yılda büyük bir deprem olduğunu hesap edersek, 180 yıl geçmesine 19 yıl var. Depremin nerede olacağı belli, hangi büyüklükte olacağı ve ne zaman olacağı da yaklaşık olarak belli.
180 yılı geçebilir mi?
Geçebilir. Ama bunun net bir şekilde söylenebilmesi için paleosismolojik çalışmamın yapılması gerekiyor. 1900’lü yıllardan bu yana çok sayıda yıkıcı deprem olmuş Türkiye’de. Bunlardan ders çıkarmalıyız.
BURSA DEPREMİ 7 İLE 7,5 ARASI OLUR
* Depremin büyüklüğünü öngörmek mümkün mü?
7’den büyük olur. Bursa, mutlaka bu büyüklükte depreme hazırlanmalı.
* 7, 5’ten büyük bir deprem bekleniyor mu?
7,5’in üzerinde olmaz. Levha içinde değiliz, levhanın kenarındayız. Japonya’daki gibi 9 büyüklüğünde bir deprem bizde olmaz.
* Bursa’da hangi bölgeler daha riskli?
Sağlam ilçemiz yok ki. İlçelerimizin tamamı riskli. Dağ bölgesi ikinci derece deprem bölgesi ama orada da yapı stoku kontrollü değil. Yüzde 65’i kaçak ve mühendislik hizmetlerinden yoksun binalardan oluşan Bursa’nın en iyimser olasılıkla yüzde 65’inin risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Hem zemin hem de binalar açısından ciddi riskler var. 1855’te küçük kıyamet olarak nitelendirilen depremde, yapılaşma kayalık bölge olan Tophane’de yoğunlaşmasına ve ovada bina değil şeftali ağaçlarının bulunmasına rağmen kent büyük zarar görmüştü. Bugün Bursa’ya bakın, ova resmen kalmadı. Büyük bir depremde ne olacağını varın siz düşünün. Bursa’nın zemini alüvyon ve alüvyon zeminin kalınlığı belli değil. Alüvyon zeminde depremin yıkıcı özelliği daha fazladır. Bir masaya içi su dolu bardakla, boş bardağı koyup masayı sallayalım. İçi boş bardak durur ama su dolu bardak durmaz. İşte alüvyonlu zemin de içi su dolu bardağa benzer.
GEÇ KALIYORUZ
* 1999 depreminin üzerinden 17 yıl geçti. İstanbul ve Bursa depremlerine hazırlık için geç mi kaldık?
Evet geç kaldık, kalmaya da devam ediyoruz. Çanakkale’de bir deprem olduğunda Görükle’de duvarların sallandığına tanık olduk. 1999’dan sonra hiçbir şey yapılmadı diyemeyiz. Ama yeterli değil. Mesela hâlâ, bilimsel temele dayalı jeolojik çalışmalar yapılmadı. Bursa’da hâlâ 1/100.000’lik planlarda depremsellik yok. 1/1000’lik planlarda da deprem yok sayılmış. 1999’dan sonra akademik odaların yaptığı plan hâlâ onaylanmadı. Depremselliği planlara işlemezseniz, nasıl yeterli çalışma yapıldı diyebiliriz. Deprem sonrasına hazırız, bu konuda sorun yok. Ama deprem öncesiyle ilgili yeterli hazırlıklarımız yok. Depremden önce yapacağınız 1 liralık harcama, depremden sonra yapılacak 7 liralık harcamayı önler. Ayrıca, insan hayatına da paha biçilemez. Hem paha biçilemeyen hayatlar hem de büyük ekonomik kaynakların heba olmaması için depreme hazırlık yapmalıyız. Ancak maalesef fay haritalarını yerel yönetimler dikkate almıyorlar.
PLANLARDA DEPREMSELLİK YOK
* Yerel yönetimlerin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeterli çalışmayı yaptıklarını söyleyemeyiz. Öyle belediyeler var ki, hiç jeoloji mühendisi çalıştırmıyorlar. Bir inşaat yola 10 cm taşsa, belediyeler anında müdahale ediyor. Ama depreme dayanıksız bir bina yapmanın hiçbir önemi yok. Bakın planlardan değil, uygulamadan söz ediyorum. Planlardaysa deprem tehlikesi hiç gözetilmemiş. Bursa’nın yeni bir plana ihtiyacı var. Tüm ilçelerin bir araya gelip, bütüncül bir yaklaşımla yeni bir plan yapması gerekir. Ama biz, mahalle mahalle kentsel dönüşüm yapıyoruz. Böyle bir uygulama olur mu? Bütüncül bir plan yapan tek bir ilçe belediyesi yok. Bu nedenle, yerel yönetimlerin yeterli çalışmayı yaptığını söyleyemiyoruz.
* Son olarak, yarından itibaren ne yapmalıyız?
Öncelikle, deprem gerçeğinin dikkate alındığı yeni bir 1/100.000’lik bütüncül bir plan yapmalıyız. İlçe belediyeleri deprem konusundaki denetim görevlerini yerine getirmeli. Yerel yönetimler, depremsellik konusunda yeniden revize olmalı. Bunun için belediyelere, kontrol birimleri kurmalarını öneriyoruz. Ya, bu işleri kendi birimleriyle denetlesinler ya da Jeoloji Mühendisleri Odası ile protokol imzalasınlar. Böylece Bursa’nın güvenli bir şehir olması için adım atmış oluruz.
FOTOĞRAFLAR: AYKUT GÜNGÖR