TMMOB İKK Genel Sekreteri Feridun Tetik, Makine Mühendisleri Odası Kaynak Eğitim ve Muayene Merkezi’nin düzenlediği sempozyumun davetiyesini vermek için gazeteye geldi.
Kaynak deyip geçmeyin.
Tetik, öyle şeyler anlattı ki, Bursa sanayisinde çok büyük bir kaynakçı sorunu olduğunu öğrendim.
Kendisi de makine mühendisi olan Tetik, Bursa’nın en büyük makine üreticilerinden olan bir firmanın fabrika müdürünün anlattıklarını paylaştı.
Fabrika müdürü, “Feridun Bey, firmamımızda mühendisleri biz seçiyoruz, kaynakçılar da bizi seçiyor!” demiş.
“Nasıl yani?” diye sormuş Tetik…
Müdür anlatmış:
“Hiç olmadığı kadar kaynakçıya ihtiyacımız var. Bugün 150 kaynakçı gelsin, hemen işe alırız. Ama maalesef, kaynakçı bulamıyoruz.”
Hatta bu dev firma, insan kaynakları müdürünü meslek liselerine göndermiş, yeni mezun zanaatkar adaylarını istihdam edebilmek için.
Ancak Bursa’da, firmanın ihtiyacı olan bölümde çalışabilecek mezun sayısı sadece 120 imiş.
Yani tüm mezunları işe alsa bile kaynakçı açığını kapatamıyor bu Bursa’nın dev makine üreticisi.
Paylaşığım ibretlik örnek, sadece bir fabrikadaki tabloyu ortaya koyuyor.
Buradan sanayi kenti Bursa’daki kalifiye eleman sorununun hangi boyutlara geldiğini varın siz düşünün.
Peki kalifiye elemana bu kadar ihtiyaç duyulan bir kentte biz ne yaptık?
Bursa’nın en köklü, en büyük meslek okullarından biri olan Demirtaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni depreme dayanıksız olduğu için yıkıp, aradan 4 yıl geçmesine rağmen yenisini yapamadık.
Ankara kulisleri
Cumhurbaşkanı adayı yıllar önce belli olan Cumhur İttifakı’nın aksine, Millet İttifakı’nda kimin aday olacağı gündemdeki yerini koruyor.
Dün kulisleri yokladım.
Edindiğim bilgiler şunlar:
Millet İttifakı’nı oluşturan İYİ Parti ve CHP’de isim üzerinde adaylık gündemi yok.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konuşulsa da, partinin yetkili organlarında hiçbir isim gündeme gelmemiş.
Her dönemde ismi geçen İlhan Kesici’nin adaylığına pek ihtimal verilmiyor.
Millet İttifakı’nın öncelikli gündeminde, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş var.
Aşı karşıtı okuyucuya yanıtım
Bu köşeden sıkça aşıyı savunduğum için, aşı karşıtlarından çok sayıda ileti alıyorum.
Ben izindeyken bir okuyucu, uzun bir mektup yollamış.
Aşı karşıtlarının bilgisizliğini ortaya koymak için mektubun bir bölümünü paylaşıyorum:
“İyi günler Mustafa Bey. Her gün köşe yazılarınızı okuyorum. Sizin sürekli takıldığınız konu olan aşıyı yazıyorsunuz. Aşı olmayanlar dışarı çıkmasın, aşı olmayanlara yasak gelsin, aşı zorunlu olsun gibi öneriler getirerek, sanki bu ülkede anayasa, kanun yokmuş gibi yazıyorsunuz. Ben çocukluk aşılarımı oldum, oğluma da çocukluk aşılarını yaptırdım. Bunlar güvenilirliği kanıtlanmış, ruhsatı alınmış aşılar. Sizce ben Covid-19 aşısı olmadım diye aşı karşıtı mı oluyorum? Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, daha önce hastalığa yakalandı, sonra aşı oldu, daha sonra Şehir Hastanesi’nde Covid-19’dan dolayı yattı hafızam beni yanıltmıyorsa. Siz o zamanlar ‘Acaba bu aşılar korumuyor mu? diye yazmıştınız. Yoğun bakımların yüzde 51’ini hiç aşı olmayanların doldurduğu açıklandı. Geriye kalanlar ise aşı olanlar. Yani 1. doz olmuş, hastaneye gitmiş, 2. doz olmuş daha ağır yan etkiyle karşılaşmış ve yoğun bakıma girmiş. Herhalde karma aşı ilk defa ülkemizde uygulandı. 2 Sinovac, 1 Biontech. Ben burdan ülkemizin deney laboratuvarı olduğunu anlıyorum.”
Gelelim benim yanıtlarıma.
Sevgili okur, evet aşıyı savunuyorum ama anayasaya aykırı olduğu için değil.
Aksine anayasa gereği.
Bak, anayasanın 56. maddesi ne diyor:
“Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. ”
Çocukluk aşılarından söz etmişsin.
Ancak çocukken olduğun aşılar da ruhsatlı Covid 19 aşıları da.
Evet Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 2 doz aşı olmasına rağmen, hastanelik oldu.
Ancak Aktaş, 2 doz aşısını vurmamış olsaydı, hastalığın sonuçları çok daha ağır olabilirdi.
Aktaş, iyi ki zamanında aşılarını olmuş da bugün aramızda ve görevinin başında.
Yoğun bakımlarda yatanların yüzde 51’inin aşısızlardan oluştuğu bilgisine nerden ulaştın?
Türk Yoğun Bakım Derneği, Türkiye genelinde 60 merkezde yatan yoğun bakım hastalarının yüzde 98’inin aşısız ve eksik aşı olanlardan oluştuğunu açıkladı.
Sadece bu veri bile aşının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Aşıdan ölen yok ama aşı olmadığı için hayatını kaybeden binlerce insan var!
Karma aşının sadece Türkiye’de uygulandığını iddia etmek de ancak bir aşı karşıtının tezi olabilir.
Yani diğer aşı karşıtları gibi, bu değerli okuyucumuzun da hiçbir iddiasının gerçekle uzaktan, yakından ilgisi yok.
Neyse ki bu aşı karşıtı okuyucu, Fatih Erbakan gibi, “Aşı 3 kulaklı, 5 gözlü yaratıkların doğmasına yol açabilir” türünden, komik bir inanca sahip değil.
Paris İklim Anlaşması’nın kazanımları
-Dünyada Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeyle anılmıyoruz artık.
-Anlaşmayı onaylamayan İran, Irak, Eritre, Yemen ve Libya gibi 3. dünya ülkesi sınıfından çıktık.
-Çevre kirliliği ile mücadele eden anlaşmayı onaylamaya ayak direyen ülke imajından, çevreci anlaşmayı geç de olsa imzalayan ülke imajına dönüştük.
-Nicedir ortak paydada buluşamayan siyasi partiler, bu kanunla ilk kez uzlaştı.
Biz de metal işleri bölümüne öğrenci bulamıyoruz,
Yalanın daniskası 6 ay iş aramıştım 4 yıllık başka firmadan tecrübem olduğu halde zor iş buldum. Anerdeyse askeri ücret düzeyindeydi
Asgari ücrette kaynakçı ararsan bulamazsın tabi kölelik sistemi bu hakkını vermiyisunuz
Aynen öyle kaynakciya ihtiyaç var diyorlar gidiyorsun asgari ücret veriyorlar sen fiyat verdiğin zaman o paraya olamaz diyorlar beleş işçi arayışında firmalar