İçişleri Bakanlığı, koronavirüs tedbirleri kapsamında kapalı mekânlarla ilgili genelge üstüne genelge yayınladı.

Son tahlilde kapalı mekânların birçoğu tamamen kapanırken, bazıları da sınırlı şekilde hizmet vermek zorunda.

Peki esnaf yasağa uyuyor mu?

3 merkez ilçe belediyesinin zabıta müdürlüklerinden bilgi aldım.

Yıldırım’da zabıta ekipleri, sahayı ciddi şekilde denetliyorlarmış.

Hiç mühürleme yapılmamış bugüne kadar.

Para cezası da söz konusu değil.

Çünkü zabıta ekipleri, ceza kesmek yerine önce müdahale ediyorlarmış.

Esnaf de ikinci kez yasağı delmiyormuş.

Ancak esnafın büyük çoğunluğu zaten yasağa uyuyormuş bu ilçede.

Özellikle kıraathanelerin yüzde 99’u daha ilk gün kepenk indirmiş.

Osmangazi’de de benzer bir durum var.

Bugüne kadar bir kıraathane mühürlenmiş, 1 berber de yasağa uymadığı için hakkında tutanak düzenlenip kaymakamlığa bildirilmiş.

Kıraathane yeniden açılırsa mühürlenecek ve savcılığa  suç duyurusunda bulunulacakmış.

Bu iki işletme dışında Osmangazi esnafı da yasağa uymuş.

Gelelim Nilüfer’e…

Nilüfer’de sadece 4 işletmeye ceza verilmiş.

Yani Osmangazi ve Yıldırım’da olduğu gibi Nilüfer’de de neredeyse tüm işletme sahipleri, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine harfiyen uymuş.

Tablo bu…

-Esnaf zor durumda da olsa , kamu sağlığını, kendi menfaatinin  üzerinde görerek, genelgeye uyuyor.

-Belediyeler, kamu sağlığını hayati önemde görüp, çok sıkı bir şekilde denetleme yapıyor.

-Vatandaş, kendi sağlığı konusunda son derece hassas. Öyle ki, gördüğü en ufak kuralsızlığı ihbar ediyor.

 

Korona sonrası ilk yapacaklarım

 

-Kent merkezinde umarsızca yürüyecek, önce Tophane’de manzaraya nazır çay içecek, ardından Muradiye’de huzur turu atıp Külliye’yi ziyaret edeceğim.

-En sevdiğim restorana gidip, en sevdiğim yemekleri yiyecek, ardından en sevdiğim tatlıyı mideme indirip, güzel bir ziyafet çekeceğim.

-Ligler başlar ve seyirci yasağı kalkarsa, stadyuma koşup, keyifli bir  maç izleyeceğim.

-Uzun zamandır görmediğim dostlarla bir araya gelip, olabildiğince kalabalık ortamlarda muhabbetin dibine vuracağım.

-Sinemalar açılır açılmaz, tiyatro sahneleri perde der demez, senfoni orkestrası seyircisiyle buluşur buluşmaz, sinemaya gidecek, tiyatro izleyecek ve Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin yolunu tutacağım.

 

Korona haberleri

 

Dünya ve Türk basınında korona testi pozitif çıkanlara yönelik yapılan  haberleri şaşkınlıkla izliyorum.

Koronaya yakalanmış biriyle ilgili yapılan haberler son dakika ve flaş ifadeleriyle veriliyor.

Oysa bu virüsün insanlara bulaşma ihtimali artık yüksek ve gün geçtikçe de yükselecek.

Ne diyor uzmanlar:

Koronaya toplumun yüzde 70’inin yakalanması kaçınılmaz.

Bunu istatistikler de söylüyor zaten.

Test yapılan her 10 kişiden biri koronavirüse yakalanmış.

Haberler böyle yapılınca, hastalığa yakalananlarla ilgili toplumdaki algı da olumsuz oluyor.

 

CHP’lilerin su önerisi

 

Öneri CHP il örgütünden geldi.

Önerileri şu:

BUSKİ, salgın günlerinde hane başına 10 ton suyu ücretsiz versin.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş böyle bir karar verebilir mi?

Verebilir.

Hem de meclis kararı almadan.

Nitekim Umimi Hıfzısıhha Kanunu, salgın durumlarında hijyen için büyük önem taşıyan, her aileye 10 ton su verilebilmesine izin veriyor.

Örneği var mı peki?

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Paşaköy Muhtarı İbrahim Uysal koronavirüse karşı hane başı 10 ton ücretsiz su vermiş.

CHP’lilerin önerisi kuşkusuz kamu sağlığı açısından değerlendirilmeli.

Bakalım Aktaş ne yapacak?

Tabii sadece Aktaş değil, CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının da  ne yapacağını merak ediyoruz.