Yaklaşık 6 bin Suriyelinin yaşadığı Çarşamba’da, Arapça tabela sorunu büyük ölçüde çözüldü. Ancak mahalle sakinleri Suriyeli göçmenlerin gürültü yapmalarından ve baharatlı yemeklerinden yayılan kokudan şikâyetçi. Suriyeli göçmenler ise, kendilerine kucak açan Türklere teşekkür ederek, “Suriyelilerin iyisi de var kötüsü de. Tüm Suriyelileri bir tutmayın” diyor.
Suriyeliler, Çarşamba ekonomisini de canlandırmış. Tek bir boş ev ve dükkân bulmak imkânsız. Ev ve dükkân fiyatları geçmişe göre çok artmış. İntizam Mahallesi Muhtarı Sami Yüceyu, “Eskiden 300-400 lira olan ev kiraları 800 liraya çıktı” derken, Selimiye Mahallesi Muhtarı Mustafa Demir, “Suriyelilerin Çarşamba’ya gelmesiyle evlerin değeri de arttı” diyor.
Bursa’da yaşayan Suriyelilerin sayısı 140 bine ulaştı.
Çarşamba’da ise 6 bin Suriyeli yaşıyor.
Gelenekleri, örf ve adetleri, toplumsal normları, kısacası ‘kültürleriyle bizden farklı olan Suriyeliler topluma entegre oldular mı?’ sorusuna yanıt arıyoruz.
3 gün sürecek yazı dizimizde, Suriyelilerin sorunlarına ve Suriyelilerden kaynaklanan sorunlara ayna tutmaya çalışacağız.
İnsanın olduğu yerde sorun, sorunun olduğu yerde de çözüm vardır.
Sayıları 10 binleri bulan Suriyeliler topluma adapte süreci geçirirken, bir yanda da yaşadıkları bölgelerin ekonomilerini canlandırdılar.
‘Suriyeliler’ yazı dizimizin ilk durağı Çarşamba.
“SORUNLARI ÇÖZEBİLİRİZ”
Çarşamba’da Suriyeliler çeşitli iş kollarında faaliyet gösteriyor.
Kimi market işletiyor, kimi beyaz eşya satıyor.
Lokantacı da var kahveci de…
Birçoğu Türkçe bilmiyor ancak zaten müşterilerinin neredeyse tamamı Suriyeli.
Çarşamba’da yaşayan Suriyelilerin birçoğu Halep’ten göç etmiş.
Muhammet isimli ikinci el beyaz eşyacı ise Şam’dan Türkiye’ye göç etmiş Suriyelilerden biri.
Babasıyla birlikte çalışan Muhammet, Şam’da müteahhitlik yaptıklarını anlatıyor.
Ekonomik durumları çok iyi olan baba ve oğul, Çarşamba’nın İntizam Mahallesi’nde beyaz eşyacılık yapıyor.
Muhammet, kendilerinin durumunun iyi olduğunu ancak Suriyelilerin yoksullukla mücadele ettiğini söylüyor.
Abdülkadir Arapta ise Halep’ten Türkiye’ye 5 yıl önce göç etmiş, ülkesinde tekstilcilik yapmış olan bir Suriyeli.
Abdülkadir Arapta şunları söylüyor:
“Ülkemizde herşeyimiz gitti. Fabrikalarımız, dükkanlarımız, arabalarımız. Türkiye’ye geldikten sonra annemizin altınlarını satarak iş kurduk. Çok şükür durumumuz iyi.”
Abdülkadir Arapta’ya, mahalle halkının Suriyelilerden şikâyetlerini sorduğumuzda şunları söylüyor:
“Bazı sorunlar var ama çözülebilir. Biz bir arada yaşamaktan mutluyuz. Türkleri çok seviyoruz, kardeş gibiyiz.”
SURİYE MUTFAĞI ÇARŞAMBA’DA
Suriyelilere özgü lokantadayız.
Türkçe ismi bakla olan Suriyelilere özgü bir yemek pişiriliyor burada.
Suriyeliler kahvaltıda yiyor baklayı.
İşletme sahibi, bu yemeğin Türklerin damak tadına uygun olmadığını, müşterilerinin neredeyse tamamının Suriyeliler olduğunu belirtiyor.
Buradan yine Suriye mutfağına özgü Felaferi isimli dürümcüye giriyoruz ve 4 kişinin yemek yediği masaya konuk oluyoruz.
9. sınıfa giden bir Suriyeli, mahalle halkının şikâyetlerine karşı şunları söylüyor:
“Her millette olduğu gibi Suriyelilerin içinde iyisi de var, kötüsü de. Her Suriyelinin bir tutulmaması gerekir. Biz Türkiye’de yaşamaktan çok memnunuz.”
KOKU VE GÜRÜLTÜ ŞİKÂYETİ
Çarşamba’da yaşayan Türkler ise, Suriyelilerin gürültü yapmalarından, Arapça tabela kullanmalarından ve yedikleri yemeğin kokmasından şikâyet ediyorlar.
25 yıldır Çarşambalı olan Ayhan Uzel, “Onlarla yaşadığımız söylenemez. Kendi esnaflarından alışveriş yapıyorlar. Onlar geldikten sonra kira fiyatları da arttı.
Mahallemize ekonomik açıdan canlılık geldi” derken, bir başka mahalle sakini, “Bazen davranışlarından rahatsız oluyoruz ama birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz” diyor.
“Bir sorun yaşamıyoruz, hepimiz Müslüman kardeşleriz” diyen bir başka mahalleli de Suriyeli göçmenlerle hiçbir sorun yaşamadıklarını anlatıyor.
MUHTARLAR NE DİYOR?
Çarşamba’daki Suriyeliler 3 mahallede yoğun olarak yaşıyor:
Çırpan, Selimiye ve İntizam.
3 mahallenin muhtarlarına mikrofon uzatarak, görüşlerini aldık.
Bugün İntizam Mahallesi Muhtarı Sami Yüceyu ve Selimiye Mahallesi Muhtarı Mustafa Demir’in söylediklerini paylaşıyoruz.
“SURİYELİLER EKONOMİYİ CANLANDIRDI”
İntizam Mahallesi Muhtarı Sami Yüceyu:
“24 yıldır mahallemde muhtarlık yapıyorum. 6 bin 500 kişilik nüfusun bini Suriyelilerden oluşuyor. Ben şahsen memnunum Suriyelilerden ancak vatandaşların kendi aralarında sorunları var. Özellikle yaşadıkları evde sorunları çok fazla. Çok gürültü yapıyorlar. Ayrıca aileleri çok kalabalık. Bir evde 10-15 kişi yaşayan aileler var. Mahalle sakinlerimiz, Suriyeli evlerden gelen müzik seslerinden rahatsız olduklarını söylüyorlar. Örf ve adetlerimize de uymuyorlar. Mesela gece ayaktalar, gündüzleri de 11-12’de dükkân açıyorlar. Ancak Suriyelilerin faydası da var. Onlar gelmeden önce dükkânlar ve evler boştu. Şimdi hiçbir boş daire göremezsiniz. Daha önce 300-400 lira olan daireler 700-800 liradan aşağı değil. Dükkânlar daha da pahalılaştı, kirası bin 500 liradan aşağı dükkân bulamazsınız.
“ONLARDAN BİZE UYUM SAĞLAMALARINI İSTİYORUZ”
Selimiye Mahallesi Muhtarı Mustafa Demir:
“Suriyeli arkadaşların olumsuz hareketleri nispeten olumlu hale dönüştü.
Osmangazi Belediyesi ile birlikte tespit ettiğimiz olumsuzlukları Suriye derneklerine ilettik. Önceden gece 1’e, 2’ye kadar açık olan dükkânlar, bugün 11.30-12.00 gibi kapanıyor. Geçmişte boş dükkânlarımız vardı ancak bugün Suriyeliler sayesinde yok. Evler de aynı şekilde tümü dolmuş durumda. Suriyelilerin Çarşamba’ya gelmesiyle evlerin değeri de arttı. Olumsuzluklara gelince… Kültürel açıdan çok farklılar. Bu kardeşlerimiz için hayat 11-12 gibi başlıyor. O saate kadar dinleniyorlar. Merinos Parkı’nda, Kültürpark’ta 01.00, 02.00’ye kadar oturuyorlar. Onlardan talebimiz bize uyum sağlamalarıdır. Bir diğer şikâyet konusu da apartman kapılarını açık tutmaları. Kapı açık kalırsa, güvenlik açısından sorunlar çıkabiliyor. Bir de çok gürültü yapıyorlar. Sabah işe giden mahalle sakinleri, gecenin geç vaktinde parklardan gelen Suriyelilerin çıkardığı gürültüden dolayı uyuyamadıklarını söylüyorlar. Ancak genel olarak memnunuz onlardan. İç içe yaşıyoruz ve yaşamaya da mecburuz. İnşallah Suriye’de olumsuzluklar biter de memleketlerine geri dönerler. Ayrıca, kötü niyetli Suriyeliler ayrıldılar mahallelerimizden. Bugün daha rahatız.
FOTOĞRAFLAR: FERİT TELSEREN