Henüz ittifak kararı alınmamış, CHP’liler tek başına seçime girmeyi planlıyor.
Ancak anketler, AK Parti’nin MHP ile ittifak yapması halinde CHP’nin hüsrana uğrayacağını gösteriyor.
Dahası CHP, Türkiye genelinde sadece 2 büyükşehir belediyesini alabiliyor:
İzmir ve Aydın.
İşte bu anketler üzerine harekete geçen Kılıçdaroğlu ve kurmayları İYİ Partililerle ittifak görüşmelerine başlıyor.
Yani pazar günkü Parti Meclisi’nden sonra krizin iyice tırmandığı ittifaka aslında CHP’liler mecbur kaldılar.
CHP’nin yaptığı anketlerden İYİ Partililerin de haberi vardı.
Hal böyle olunca İYİ Parti kurmayları, güçlerini aşan taleplerde bulundular Türkiye genelinde ve Bursa’da.
Mesela CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un elindeki anketlerde Bursa’da İYİ Parti’nin oy oranı sadece yüzde 4,5.
Buna rağmen CHP’den daha fazla ilçe aldılar Bursa’da.
Peki şimdi ne olacak?
Bir iki istisna dışında iki partide de büyük kopuşların, istifaların ve krizlerin olması beklenmiyor.
Mesela Bursa‘da…
Dün ilçe başkanları toplantısı öncesi CHP İl Başkanlığı’nda görüştüğüm Hüseyin Akkuş, 9 ilçenin İYİ Parti’ye verilmesi kararı içlerine sinmese de, ülke gerçekleri gereği ittifak ruhuna aykırı çıkışlar yapmayacaklarını söyledi.
Fotoğrafın büyüğünü görmek gerektiğini de ekleyen Akkuş, Bursa Büyükşehir seçimini işaret etti.
Ayrıca 9 ilçenin İYİ Parti’ye verilmesinden herkes gibi pazar gecesi haberi olmuş Akkuş’un.
Peki ilçelerde tablo nasıl?
Özellikle adayları ilan edilen ilçelerde ciddi bir kriz var.
Geri çekilmek zorunda kalan bir CHP’li adayın evini ve hayvanlarını satıp seçim bütçesi oluşturduğu, bugüne kadar da hatırı sayılır miktarda para harcadığı konuşuluyor.
Özellikle Orhangazi ve Mustafakemalpaşa örgütleri, adaylarının geri çekilmesine çok büyük tepki veriyorlar.
Adayları geri çekilen ilçelerde CHP’li seçmenin ne yapacağı soru işareti.
İYİ Partililer fazla ilçe alayım derken, CHP’li seçmenin desteğini kaybedebilir.
Bu da AK Parti ve MHP’ye yarayacaktır.
Meclis üyelikleri ne olacak?
Bursa’daki ittifakta dağılım belli oldu.
Şimdi, belediye meclis üyeliklerinin nasıl belirleneceği sorusu gündemde.
Duyumlarımıza göre CHP ve İYİ Parti, meclis üyeliklerinde de ittifak yapmaya çalışacak.
Her şey kanser hastaları için
Pazartesi güne Bursa Kütahyalılar Derneği’nin toplantısıyla başladım.
Aslında Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın geleceği planlanıyordu ancak Aktaş’ın o saatlerde başka bir programı olduğu için vekili Ahmet Yıldız gelmişti.
Hani son gün Osmangazi adaylığından çıkarılan Ahmet Yıldız.
Yıldız’a adaylıkta direkten döndüğünü söylediğimde, ‘Evet son güne kadar adaydım ancak milletvekillerinin başka bir eğilimi olmuş’ dedi.
Yıldız, bu durumu pek dert etmemiş anlaşılan.
Gelelim toplantıya…
Bursa Kütahyalılar Derneği, Onkoday ve Büyükşehir Belediyesi işbiriliğiyle kanser hastaları yararına konser düzenleniyor.
Onkoday, kanser hastaları ve yakınlarıyla sosyal ve ruhsal dayanışmayı sağlamak, bilimsel çalışmalara katkı yapmak ve kanser hakkında toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla kurulmuş toplum yararına bir dernek.
Yani fevkalade faydalı, son derece iyi işler yapıyor bu dernek.
Bursa Kütahyalılar Derneği Başkanı Beyhan Gündüz, kanser hastaları ve yakınlarına destek olması için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kapısını çalmış.
Normal şartlarda Aktaş, hiçbir derneğe Büyükşehir Belediyesi’nin salonlarını tahsis etmiyor.
Ancak konserin geliri kanser hastaları ve yakınları yararına harcanacağı için destek vermiş Aktaş.
Sosyal belediyecilik bu olsa gerek.
Kamuya yük olmuyorlar, siyasete baskı yapmıyorlar
Seçim dönemlerinde tanık olmuşsunuzdur.
Belediye başkan ve milletvekili adaylarını gecelerine davet eden kimi hemşeri derneklerinin sunucuları mikrofonu eline alır, binlerce konuğun içinde adayın yanına gider ve ne kadar bağış vereceğini sorar.
El mahkum bağış sözü verir siyasetçi.
Yetmez…
Adayın bağış miktarını da açıklamasını isteyen çığırtkan sunucu, karşısındaki siyasetçinin iflahını kesene kadar istismarını sürdürmeye devam eder.
Ne kadar çirkin, ne kadar sakil bir davranış oysa.
Bursa Kütahyalılar Derneği Başkanı Beyhan Gündüz, ben sormadan kendisi söyledi bugüne kadar kamu kurumlarından tek delikli kuruş almadıklarını ve almayacaklarını.
Dernek binalarını kendileri yapmışlar, yap-işlet-devret modeliyle.
Belediyelere avuç açmak yerine de son derece yaratıcı fikirler geliştirmişler.
Mesela derneğin dış duvarını reklam panosuna dönüştürmüşler.
O panoda 14 Bursa firmasının tabelası var.
Yıllık 2 bin liradan 28 bin lira sadece o duvardan kazanıyor dernek.
Ayrıca üye bağışlarından ve yönetim kurulu üyelerinden imece usulü toplanan paralarla da gelir sağlıyorlarmış.
Derneklerini siyasete basamak olarak kullananlara da geçit vermiyorlarmış.
Eğer bir yönetim kurulu üyesi aday olmaya karar vermişse, önce istifa etmek zorundaymış.
Bir de sayılarını abartmıyorlar.
Başkan Gündüz, “Bursa’da 26 bin Kütahyalı yaşıyor” diyerek gerçekçi bir rakam veriyor.
Ancak Gündüz’ün bir isteği vardı:
“Kamu kurumlarından tek kuruş bağış almıyor, onlara yük olmuyor, sürekli sosyal sorumluluk projesi üretiyor, siyaset ve siyasete baskı yapmıyoruz. Dernekler İl Müdürlüğü, bizi manevi olarak ödüllendirip, başka derneklerinden ayırmalı.”