Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa Teknik Üniversitesi Yıldırım’da kalsın

Yıllardır kampüs alanının nereye taşınacağı tartışılan Bursa Teknik Üniversitesi’nin yeriyle ilgili Rektör Karademir net konuştu: “Kalkınma Bakanlığı’nın yeni üniversiteler kriterinde bin dönümlük alan şartı var. Kestel’de kamulaştırdığımız 350 dönümlük alan yetersiz. Orhangazi Üniversitesi’nin bulunduğu alan en güzel yerlerden biri. Kararı siyasiler verecek ama 15 Temmuz’dan sonra tüm sistem değişti ve bizim için en uygun yer Yıldırım.”

 

Yeni bölümler açmaya hazırlanan Bursa Teknik Üniversitesi, bir yandan da bilimsel çalışmalarına devam ediyor. Rektör Karademir, “Tüm olumsuzluklara rağmen, BTÜ, inovatif, yenilikçi girişimci üniversite indeksine tüm şartlarını zorlayarak girmiş durumda” dedi. BTÜ, yeni dönemde sosyal bilimler bölümlerine de ağırlık verecek.

 

Bu hafta söz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir’de.

2010 yılında kurulan BTÜ’nün Kestel’e taşınması kararlaştırılmasına rağmen, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminden sonra Orhangazi Üniversitesi’ne taşınmıştı.

Ancak BTÜ’nün kampüs sorunu sürüyor.

Karademir’e başta kampüs sorunu olmak üzere, BTÜ ile ilgili merak edilenleri sorduk.

“KESTEL ÇATALTEPE’NİN DEVLETE CİDDİ MALİYETİ OLDU”

*2010 yılında kurulan Bursa Teknik Üniversitesi’nin kampüs sorunu aradan geçen 7 yıla rağmen çözülmüş değil. Kalkınma  Bakanlığı 2013’te üniversitesinin Kestel Çataltepe’ye taşınması kararını alsa da, 15 Temmuz FETÖ’cü hain darbe girişiminden sonra BTÜ, içinde bulunduğumuz Orhangazi Üniversitesi’nin yerleşkesine taşındı. BTÜ’nün inşa edileceği kampüs alanıyla ilgili son durum nedir?

*Üniversitemiz 2010 yılında kurulmuş ama kampüs ve yerleşkeyle ilgili planlar sağlıklı yapılamamış. Kalkınma Bakanlığı’ndan izin ancak 2013’te gelmiş. Bu baştan yapılabilirdi. Çünkü ciddi bir zaman kaybı. Bize Kestel’de teslim edilen yer zor bir arazi. Ama biz ikinci yönetim olarak,  siyasetçiler karar verdiği için yer konusunu tartışmaya açmadan, hızlı bir şekilde kamulaştırmaya gittik. Ne kadar hızlı hareket etsek de 18 ay sürdü kamulaştırma. Bana sorarsanız, devlete  ciddi bir maliyet oldu.

*Çataltepe’deki arazi kaç dönümdü?

Kuşbakışı bin 500 dönüm ama inşaat yapılabilir alan 450 dönüm. Biz de 351 dönüm kamulaştırma yaptık. ÇED raporu, 2004 yılında DSİ’nin bölgede su arıtma projesi olduğu için olumsuz çıktı.  Sorunu aştık ve ikinci başvuruda ÇED’i aldık.  ÇED  raporu, master planı, kamulaştırmalar derken epey zaman geçti. Bu arada bölüm sayımız arttı, yeni hocalar geldi  ve mekân ihtiyacımız doğdu.  15 Temmuz hain darbe girişimi olduktan sonra da Orhangazi Üniversitesi’nin bulunduğu yere taşındık.

“KAMPÜS YERİ OLARAK YILDIRIM DAHA UYGUN”

Sizin eğiliminiz nedir?

Bursa’ya birden fazla üniversite lazım. Üniversitelerin nereye kurulacağına  kentteki ve Ankara’daki söz sahibi büyükler karar verip uyguluyorlar. İçinde bulunduğumuz Orhangazi Üniversitesi, bizim için en güzel yerlerden biri. Ve ciddi bir yatırım var burada. 51 bin metrekaresi üniversite için inşa edilmiş, BursaRay istasyonuna kadar da yeni planlamaları olan bir bölge. Geçen yıl Sayın Bakanımız Müezzinoğlu’na, Büyükşehir Belediye Başkanı, Vali ve İl Başkanı’na da anlattığımız gibi, Kestel ile ilgili çalışmalar yaparken, 15 Temmuz’dan sonra buraya taşındık.

Ancak burada, öğrenci sayımıza cevap vermek için hızla binalaşmaya gitmemiz gerekirdi. Bize verilen talimat da bu yöndeydi. Kalkınma Bakanlığı’ndan gelen, ‘Yeni Türkiye’nin yeni üniversiteleri kurulurken dikkat edilmesi gereken maddeler’ başlıklı yazısında,  en az bin dönümde inşaat yapılabilir alan olması, kompak bir yapı ve ortak laboratuvarlar  kurulması gibi kriterler var. Kestel’deki arazi bin 500 dönüm görünüyor ama sadece 350 dönümlük bölümüne inşaat yapılabilir. Yani Kestel’deki arazi yeterli değil. Ama  BTÜ Yıldırım’da kalacak ve Kestel’e gitmeyecek diye bir şey yanlış. Her halükârda bir üniversiteyi karşılayacak mekânlar değil bunlar.

“İNŞAATA BAŞLAMAMIZ LAZIM”

Bursa Valilik makamı tarafından Maliye Bakanlığı’na tahsis için yaklaşık 3 ay önce onay istenen Mimar Sinan kampüs alanıyla ilgili talebinize yanıt geldi mi?

Darbe girişiminden sonra 15 üniversite kamulaştırıldı. 65 bin öğrenciyle ilgili çözüm bulundu. Hem üniversitelerin yerleri,  hem hain FETÖ  organizasyonlarına bağlı olan şirketlerin, fabrikaların değerlendirilmesiyle ilgili yoğun çalışmalar yapılıyor.  Ancak bizim derdimiz 15 Temmuz’un  üzerinden bir yıl geçti ve bir şekilde karar verilip önümüzün açılması lazım.  Geçen yıl, 45 bin metrekare inşaat yapma izni verildi bize.  Bu yıl 4 bin öğrenci okutacağımız için hemen kazmayı vurup, yeni mekanlar üretmemiz gerekir. Bu mekânların da Bursa’ya yakışır, sanayici çekebilecek, üst segment öğrenciye hitap edebilecek nitelikte olması gerekir. Dolayısıyla bulunduğumuz bölgenin aşağısında kalan Mimar Sinan kampüs alanının bize tahsis edilmesi lazım bir an önce.  Şehrimizde sözü geçen siyasetçiler, Vali Bey ve Sayın Müezzinoğlu’na anlattık. Şimdi Sayın Başbakan Yardımcımız Hakan Çavuşoğlu’na da anlattık, ılımlı bakıyor, üzerinde çalışacağız, dediler.  Bu alanların bize hızla tahsis edilmesi, kurulmuş olan çekirdek üniversite kompleks yapının zenginleştirilip kuvvetlendirilmesi, BTÜ markasının daha da güçlendirilmesini istiyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen bilimsel ivme olarak iyi yerdeyiz.  Bursa’ya yakışır üniversite oluşturmamız için söz konusu alanın hızla tahsis edilmesi lazım. Maliye Bakanlığı’ndan olumlu yanıt bekliyoruz.

Artan öğrenci sayınızı hesap ederseniz, mevcut binalarınız yeterli olacak mı bu yıl?

Kuruluş aşamasında olan ve gelişmekte olan bir  üniversite olduğumuz için dinamik bir yapımız var. Arkadaşlarımız sağ olsunlar ekip olarak çok iyi çalışıyorlar. Önümüzdeki yılı sorunsuz geçireceğiz ancak hemen bir yıl sonra sıkınıtıya düşeceğiz. Zaten devlet kurumlarında işler çok hızlı yürümüyor. Bir binanın yapımı yaklaşık 500 gün sürüyor. Eğer inşaata başlamazsak bir sonraki yıl kiralık yer aramaya başlayacağız. Mevcut alanın 50 bin metrakarelik iç alanının 20 bin metrekaresi kullanılmıyor. 17 ve 25 Aralık’tan sonra sıkıntı yaşamışlar. Bir de tapu ve mimari projeleriyle ilgili sıkıntıları vardı. Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ve ekibinin kontrolleri oldu. Dolayısıyla 30 bin metrekarelik alanı kullanabiliyoruz. Öncelikle mevcut alanın tamamını kullanmamız gerekir.

İkinci olarak da Maliye Bakanlığı’ndan talep ettiğimiz 85 dönümlük alanı kullanmamız gerekir. Kurgumuz, öğrenci metrodan indiği zaman yürüyerek kampüse gelsin, dersine girsin ve normal bir üniversite ortamını teneffüs etsin. Başka derdimiz yok.

“OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN BİLİMSEL AÇIDAN İYİYİZ”

ODTÜ ve İTÜ, teknik üniversiteler olarak bilinmelerine rağmen, sosyal bilimler bölümleri oldukça güçlü. BTÜ de sosyal bilimler bölümlerini güçlendirmeyi düşünmüyor mu?

Tüm olumsuzluklara rağmen YÖK’ün girişimci üniversite indeksinde ilk 50’ye girdik 41. sıradan. Yeni kurulduğumuz için çoğu kriterden sıfır çekmemize rağmen. Akademik performans bakımından 200 üniversite arasında ilk 15’teyiz. Araştırmacı üniversite indeksinde ilk 24’lük dilime girdik, hedefimiz 15’lik dilime girmek. Türkiye’deki üniversitelerde İngilizce öğrenimi ciddi bir sorun. British Coincil ile YÖK, Türkiye’de neden İngilizce eğitimi yapılmıyor diye bir protokol imzaladı ve 5 pilot üniversite seçti. Bu üniversitelerden biri de Bursa Teknik Üniversitesi.

İngilizce eğitiminde en iyi üniversitelerden biriyiz. Biz İngilizce hazırlık vermiyor, İngilizce öğretiyoruz. Özetle, kampüs sıkıntımıza ve geçmişte biraz öksüz bırakılmamıza rağmen BTÜ, inovatif, yenilikçi, girişimci üniversite indeksine tüm şartlarını zorlayarak girmiş durumda. İTÜ’nün 250 yıl, ODTÜ’nün 60 yıllık geçmişi var.  Biz daha 7 yıllık bir üniversiteyiz. Üniversitelerde  AR-GE ve inovasyonun yapılması için birkaç fonksiyonun oluşması gerekir. Öncelikle yetişmiş elemanın mezun edilmesi gerekir. Mezun ettiği makine mühendisinin gelişmiş ülkenin makine mühendisiyle aynı donanımda olması gerekir. Sektörün analiz ve test sertifikasyonu ihtiyaçlarına ciddi anlamda katkı vermesi gerekir.  Gümrükte, satışlarda, analizlerde, ihalelerde firmalara yardımcısı olması gerekir.  Ayrıca fabrikaların üretim segmentini üst seviyelere çıkarması lazım. Üniversite hocalarıyla sektördeki teknik elemanların birarada olması lazım. Bu hep konuşulur. Bizim her şeye rağmen Almanya ve İngiltere’nin geçtiği süreci geçip bir şekilde üniversite-sanayi işbirliğini gerçekleştirmemiz lazım. Oyun kurucu  devlet olduğuna göre devlet hem sanayi hem de de üniversiteyi bir araya getirmek için çalışıyor, YÖK de  çalışıyor. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Bir kere hocalarla, sanayi sektörünü, psikolojik bariyerleri  ortadan kaldırılıp bir araya getirmemiz  lazım.  Biz arkadaşlarla görüşüp diğer ülkelerdeki örnekleri inceledik.  Üniversitedeki eğitimin ciddi bir kısmının sektörde devam etmesi lazım.  Buna uzun dönem staj diyorlar, mentöllük diyorlar, başka isimler veriyorlar.  Biz tüm bölümlerimizdeki öğrencilerimizi yaklaşık 6 ay firmalarda çalışabilecek şekilde müfredat düzenledik. İş-Kur günlük harçlığını veriyor, sigortalarını da biz yatırıyoruz. Ve bu vesileyle hocalarımız sanayiye gidecekler, öğrenci temelinde de kaynaşma olacak. Bu projemiz YÖK tarafından da kanun maddesine konuldu ve tüm üniversitelere öneriliyor. Üniversite-sanayi işbirliğinin olması gerektiğini herkes biliyor. Reçetinin ne olduğunu biliyor ama tedavide zorlanıyoruz.

TÜBİTAK’a hangi projeleri sundunuz?

TÜBİTAK’tan Teknoloji Transfer Ofisi projemiz geçti. KOSGEB’e de TEKMER isimli proje yapıyoruz. Bu iki proje de sanayi ile hocaların işbirliği yapmasını destekliyor. Sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu bütün alan ve kümelenmelerden kurulmuş olan birimleri derinlemesine kuvvetlendirmek ve diğer potansiyel alanları zenginleştirmek istiyoruz.  Bunların başında enerji geliyor. Türkiye’deki cari açığın 45-50 milyar  doları enerjiden geliyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji konularında ciddi çalışmalar yapıyoruz. Otomotiv ve savunma sanayii konusunda kendi ayaklarımızın üzerinde durmak için çalışmalarımız var. Tekstil konusunda ve malzeme konusunda çalışmalar yapıyoruz. Mevcut hocalarımızın sanayi ve civardaki üniversitelerle daha iyi işbirliği yapacak şekilde gerekli bölümleri kuvvetlendiriyoruz.

 

KESTEL’DEKİ ARAZİ YETERLİ DEĞİL

Yani Kestel’deki arazi yeterli değil diyorsunuz?

Kalkınma Bakanlığı’ndan gelen yazıda en az bin dönümlük alan gerekiyor deniliyor. Dolayısıyla devlet kaynaklarını etkin kullanmak için Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da dediği gibi ikinci bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Ve kaynakları sınırlı kullanmamız gerekiyor. Kestel de bizim ,Yıldırım da bizim. Ama Yıldırım’da yapılaşmayı tamamlamamız gerekir.

Yani Yıldırım, fiziki açıdan daha uygun diyorsunuz…

Kesinlikle öyle.

Peki siyasiler, Kalkınma Bakanlığı, YÖK ne diyor?

Kampüs yerinin tahsisinde 8 imza vardı. Biz Kestel’e tahsisin sağlıklı olmadığı görüşündeydik ancak kararı hiç tartışmadık. Çünkü verilmiş karara saygısızlık yapmadan gereğini yaptık. Ama şimdi diyoruz ki… 15 Temmuz’dan sonra tüm sistem değişti. Mesela doçentlik jürilerini bile devlet sorguluyor. 15 Temmuz Türkiye’nin miladı olduğuna göre biraz daha sağduyulu düşünmemiz gerekir.

 

BURSA’YA 2 ÜNİVERSİTE  YETMEZ

 

BTÜ Yıldırım’da kalacaksa Kestel’deki bölge ne olacak?

Geçen gün Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin bizi ziyaretinde yaptığı açıklamada, Bursa nüfusuna denk, hatta daha düşük olan Eskişehir, Kayseri, Gaziantep, Adana ve Konya gibi şehirlerin üniversiteleşme oranının Bursa’dan daha iyi olduğunu söyledi. Bursa’ya Uludağ Üniversitesi tek başına yetmez, daha fazla üniversite olması lazım. Tabii buna siyasetçilerin karar vermesi gerekir, biz haddimizi aşmayalım.

 

“SOSYAL BİLİMLERE AĞIRLIK VERECEĞİZ”

 

Teknik üniversiteler olarak tanınan  bazı üniversitelerin, sosyal bilimler bölümlerinin   güçlü olduğunu biliyoruz. BTÜ de sosyal bilimler bölümlerini güçlendirmeyi düşünüyor mu?

 

Türkiye’de yeni kurulan tüm üniversiteler tematiktir. Cumhuriyetin ilk yılalrında  kurulan üniversitelerde birçok bölüm var. Teknik üniversite olduğumuza göre mevcut bölümlerimizin sosyal konularına değinecek  bölümler açmamız gerekiyor. Nedir onlar? Uluslarası Ticaret ve Lojistik. Serbest bölgemiz, hızlı trenimiz, limanımız var çünkü. Bu bölüme öğrenci alıyoruz. Uluslarası İlişkiler, İşletme kesinlikle olması gereken bölümler. Psikoloji ve Sosyoloji.. Sosyoloji bölümüne öğrenci alıyoruz bu yıl. Psikoloji bölümünü de açacağız.  Diğer teknik üniversiteler 100-150 yıl geçtikten sonra sosyal bölümlerini açtılar. Biz de açacağız. Teknik üniversiteyiz ama tekniğin de sosyali var. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X