Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa Milli Eğitimi’nde çiçek krizi

Bugün size, okuyunca çok şaşıracağınız bir hadiseyi iki kişinin ağzından aktaracağım.

Önce Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona’nın iddiaları:

18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikleri kapsamında, Meral-Muammer Ağım Ortakolu, bir özel okulun salonunu kullanarak etkinlik düzenler.

Etkinliğe tüm sendika başkanları davetlidir.

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, bizzat etkinliğe katıldığı gibi, bir de çiçek yollar.

Çiçek, Rona’dan önce salonda olur ancak o da ne:

Sahnenin önündeki sehpanın üzerinde duran çiçek, Rona salona girdikten çok kısa süre sonra, protokol davetlilerinin göremeyeceği  şekilde ters çevrilir.

Rona buna tepki gösterir ve tepkisini, “Bu çiçeği kim ters çevirdi?” diye sorarak gösterir.

Okul Müdürü Alper Taşkın,Hocam hoşgeldiniz ama bu çiçeği en iyisi buradan alalım” der.

Rona da, “Ne münasebet, çiçeğin burada durmasında ne sakınca var” diye yanıt verir.

Taşkın’ın yanıtı: “Hocam ortamı biliyorsunuz. Yukarısı kaynıyor. Bu çiçek burada durursa, ben çok zor durumda kalırım” olur.

Rona: “Hocam ne ilgisi var.? Biz terör örgütü müyüz? Yasal bir sendikayız ve ulusumuz için önemli olan bir gün için, çiçeğimizle buradayız” der.

Taşkın bu kez, sehpaya ikramların geleceğini söyler ve çiçeği kaldırmakta kararlı olduğunu belli eder.

Ancak Rona, “O zaman, çiçeği, hoparlörün üstüne koyun” diyerek, çiçeğin kaldırılmasına onay vermeyeceğini bir kez daha ifade eder.

Okul müdürü, hiddetle çiçeği kaldırıp, hoparlörün üzerine koyar ancak söylenmekten de geri durmaz: “Beni çok zor durumda bırakacaksınız!”

Tam çiçek krizi sona ermişken, arka sıralardan gelen bir kadın, çiçeği hoparlörün üzerinden de alarak, görünmeyen bir yere götürür. 

O anda Rona çok sinirlenir ve “Çiçeğimizin kaldırılmasını sendikamıza yapılan bir hakaret ve saygısızlık olarak görüyoruz. Burada daha fazla kalamayız” diyerek, etkinlik başlamadan salonu terk eder.

 

***

Özkan Rona’yı dinledikten sonra Nilüfer Milli Eğitim Müdürü Muharrem Mustafa Tüfekçi‘yi aradım.

Tüfekçi, iyi bir entelektüel, iyi bir eğitimci ve herşeyden önce iyi bir insandır.

İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya gibi edilgen bir yönetici değildir ve gazetecilerle konuşmaktan da çekinmez.

Çiçek krizini hatırlattığımda, haberi olmadığını ancak araştıracağını söyledi.

Yaklaşık 2 saat sonra aradı ve şunları söyledi Tüfekçi:

Okul Müdürü Alper Taşkın, Özkan Rona’nın iddia ettiği gibi, ‘yukarısı karışık’ şeklinde bir ifade kullanmadığını söylüyor. Sadece Rona’ya, diğer eğitim sendikalarının çiçeklerini de protokolün göreceği şekilde bırakmadıklarını hatırlatmış. Burada bir sendika ayrımcılığı yok, sadece sahne kompozisyonu açısından o çiçeğin yeri uygun değil. Zaten etkinliği düzenleyen Eğitim-İş’e üye bir öğretmenmiş. Rona, çiçeğin tam protokolün önüne bırakılmasında ısrarcı olmuş. Kabul edilmeyince de etkinliği terk etmiş. Hadise budur.

 

***

 

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ve Meral-Muammer Ağım Ortaokulu Müdürü Alper Taşkın‘ın iddiaları aktardığım gibi.

Yorum sizin…

Ancak, krizin bu noktaya gelmesinde, Bursa‘daki yetkili eğitim sendikası Eğitim-Bir-Sen’in, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kollandığı algısının olduğu çok açık.

Rona, Alper Taşkın‘ın Eğitim-Bir-Sen‘den çekindiği için, çiçeği kaldırttığını düşünüyor belli ki.

İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya da bu ve benzeri hadiselere hep sessiz kaldı.

Hatta Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker’in, “Biz yetkili sendika olmasak da etkili sendikayız” açıklamasına bile sesiz kalmıştı Sarıkaya.

————————

 

Olay Eğitim…

 

Herşeyin başı eğitim’, ‘Önce eğitim‘ diye boşuna dememişler.

Hedef, ‘Beşikten, mezara‘, yani yaşam boyu eğitim olmalı.

Ekonomik krizlerin kol gezdiği, terörizmin batağına saplanmış ülkelerin ortak özelliği, halkın eğitim seviyesinin düşük olması.

Yani eğitim şart…

Dün Olay okurları, gazetelerini satın aldıklarında dört başı mamur bir eğitim ekiyle karşılaştılar.

Eğitim haberlerinin, eğitimcilerin görüşleriyle harmanlandığı 40 sayfalık eki hazırlayan arkadaşların emeğine sağlık.

 

—————-

 

Akın var akın, Avrupa’ya akın

 

Malum,  Avrupa ile ilişkiler limoni.

Ancak, son aylarda Avrupa ülkelerinde yaşamak isteyenlerin sayısı da artıyormuş.

Tabii eskisi kadar kolay değil başta Almanya olmak üzere kapağı Avrupa ülkelerine atmak.

Mesela Almanya, entegrasyon istiyor.

İstiyor çünkü, başta Hindistanlılar ve Çinliler olmak üzere entegrasyonu gerçekleştiremeyen göçmenler, Almanları hayal kırıklığına uğratmış.

Türkler, diğer milletlere kıyasla entegrasyon bakımınından son derece uyumluymuş.

Almanya, göçmenlerin ülkeleriyle uyum sağlaması için artık dil öğrenimini şart koşmuş, 2013 yılında çıkardıkları bir yasayla.

Dün basınla buluşmada bu konu hakkında bilgi verdi Globus Dil Kursu sahibi Zülfikar Yüksel…

Özetle Almanya’ya gidecekler ÖSD isimli sınavdan geçmek zorundalar.

Almanya‘da çalışmak isteyen doktor, mühendis ve kalifiye elemanlara duyrulur.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X