Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa halkına Danıştay müjdesi!

Bursa kamuoyu, Demirtaş`ta kurulmaya çalışılan termik santrala odaklanmışken, çok önemli bir gelişme Soma Yırca`da yaşandı.

 

 
Termik santral yapımı uğruna tam 6 bin zeytin ağacı katledildi.
Danıştay, yürütmeyi durdurma kararı verdi vermesine ama binlerce ağaç yerle yeksan olduktan sonra.
Bu da, bize özgü bir hukuk sistemi olsa gerek.
Kararın adı durdurma ama neyin durdurulduğu belli değil!
 
***
 
Soma Yırca`daki Danıştay kararı, dikkatleri Bursa Demirtaş`a çevirdi.
Çünkü Yırca`da olduğu gibi Demirtaş`ta da termik santral yapılmaya çalışılıyor.
Ve ayrıca, Demirtaş da Yırca`nın çevresi gibi verimli tarım arazilerinin bulunduğu bir bölgeden ibaret.
Hatta Demirtaş`ın tarım arazileri Yırca`nın yaklaşık 2 katı kadar.
Nitekim Demirtaş`ın çevresinde 8 bin 500 hektar verimli tarım arazisi bulunuyor.
Bu şu demek:
100 binlerce ton meyve ve sebze bu bölgede yetişiyor.
10 binlerce şeftali ağacı o araziler üzerinde yükselmiş.
Danıştay, Yırca ile ilgili yürütmeyi durdurma kararında şunu belirtmiş:
Kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran bir tesisin yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Danıştay hakimleri diyor ki, termik santral kimyevi atık bırakır, toz ve duman çıkarır.
Yani eğer termik santral Bursa`ya  kurulursa, verimli tarım arazileri üzerinde kimyevi atıklar, tozlar ve dumanlar yükselecek.
 
 
Ancak Danıştay kararının Bursa`yı ilgilendiren en önemli tarafı şu:
Danıştay hakimleri, Yırca kararında itiraz yolunu kapattı!
Yani Danıştay`ın verdiği karar kesin.
Bu karar, Yırca`daki yatırımcı firmanın, ÇED raporunu almasına rağmen, termik santral yapamayacağı anlamına geliyor.
Bu şu demek:
DOSAB yönetimi, ÇED raporunu alsa dahi, Danıştay`ın Yırca kararından sonra, termik santral yapımının mahkemeden dönmesi kesin görünüyor.
Öyleyse Danıştay,  Bursa Ovası`nı da kurtaracak tarihi bir karara imza attı.
Bursa`ya müjdeler olsun…
 
***
 
Şimdi de TMMOB İKK Genel Sekreteri Remzi Çınar`ın söylediklerine kulak verelim:
Danıştay`ın Soma kararı çok önemlidir. Çünkü mahkeme kararında, zeytin ağaçlarının ve tarım alanlarının korunmasına yönelik bir kaygı var. Demirtaş`ta yapılmaya çalışılan termik santralın çevresinde de binlerce hektarlık tarım arazileri bulunuyor. Dolayısıyla Danıştay`ın Soma kararı, Demirtaş`taki termik santral için de emsaldir. Eğer DOSAB yönetimi ÇED alırsa, hemen yargı yoluna başvuracağız. Ve bu karar, elimizi çok rahatlatacak.
 
***
 
Soma`da çok dikkat çekici bir nokta daha var.
Termik santrali kurmak isteyen firma, çevresinde binlerce zeytin ağacının olduğu bir bölgede, nasıl oldu daÇED raporu alabildi?
Remzi Çınar`a göre, devletin birçok kurumu, Soma`da termik santral yapımına olumsuz yanıt vermesine rağmen, bu görüşler rapora yansımadı.
Ayrıca, termik santral ve benzeri yatırımlar için devreye sokulan acele kamulaştırma, Soma`da hayata geçirilmiş ve zeytin ağaçları bu yöntemle katledilmiş.
Yani hem ÇED sürecinin, hem de Bakanlar Kurulu`nun verdiği  acele kamulaştırma kararlarının  sorgulanması gerektiğini söylüyor Çınar.
Ancak Remzi Çınar da, Danıştay`ın tarım alanlarını koruyan ve itiraz yolunu kapatan kararının çok önemli olduğunu söylüyor.
  
 
Bursa Ovası yok oluyor
 
 
1970`li yıllar…
Bursa, sanayi kenti olmaya başlıyor.
Gerek, yoğun ve niteliksiz göç, gerekse de çevre duyarılılığından uzak bazı sanayi işletmelerinin Bursa Ovası`nı tahrip etmeye başlıyor.
O yıllarda Bursa`nın tarım alanlarının toplamı 11 bin 245 metrekare…
Yıl 2014…
Bugün Bursa`nın ekilebilir tarım alanları 85 bin metrekareye düşmüş durumda!
Termik santral kurulursa, elde kalan tarım arazileri de tehdit altında olacak.
  
 
Bir skandalın önüne son anda geçildi
 
Öyle anlaşılıyor ki Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun Bursa programı, daha çok konuşulacak.
Davutoğlu, Bursa`dan 3 gün önce ayrıldı ama programıyla ilgili yeni bilgiler geliyor.
Öyle ki hadise, sadece mantık dışı güvenlik önlemleriyle sınırlı değil.
Bir de organizasyonun aksaklıklarla dolu olması meselesi var.
Mesela Başbakan Davutoğlu`nun toplu açılışında dikkat çekici bir detay daha vardı.
O gün yaklaşık 720 milyon liralık yatırımın açılışı yapıldı.
Bunların arasında eğitim yatırımları önemli bir yer tutuyordu.
5 okulun ve  2 spor tesisinin açılışı yapıldı o gün.
Ve hiç kuşkusuz, protokolün ön saflarında Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya`nın olması gerekiyordu.
Peki Sarıkaya orada mıydı?
Evet, oradaydı ama binbir güçlükle içeriye girebildi.
Çünkü Sarıkaya protokol bölümüne girmek isteyince Başbakanlık korumaları, listede adı yok diye içeri almamışlar.
Sarıkaya ise, “Ben bu kentin milli eğitim müdürüyüm. Az sonra eğitim yatırımlarının açılışı yapılacak. Başbakan bana birşey sorabilir, beni anons edebilir. Çok zor durumda kalırız, bırakın geçeyim” der.
Ancak korumalar taviz vermez ve Sarıkaya`yı geri çevirir.
Daha sonra araya partililer girer ve Sarıkaya geri çağrılır.
Böylece bir başka skandalın önüne son anda geçilir…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X