Sakarya Hendek’teki patlamayla gündemimize girdi ama çevreciler yıllardır havai fişeğin hem halk sağlığı, hem hayvanların can güvenliği hem de çevre bakımından son derece zararlı bir kutlama biçimi olduğunu söyleyip duruyordu.
Ne ki, Sakarya’daki patlamaya kadar bu garip kutlama biçimi tartışılmamıştı.
Maalesef havai fişek kutlaması özellikle yaz mevsiminde çok yaygın.
Kutlamanın iki ayağı var.
İlki vatandaşın, izin alması koşuluyla kendi yaptığı kutlama.
Diğeri de belediyelerin etkinliklerinde havai fişek patlatılması.
Dün belediyelerin havai fişek kutlamasıyla ilgili kararlarını araştırdım.
Ve Bursa’daki 5 büyük belediyenin bundan böyle havai fişek kullanmayacağını öğrendim.
Büyükşehir Belediyesi, zaten yıllardır etkinliklerinde havai fişek kullanmıyormuş.
Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi’nde sorun yok.
Bursa’da belki de en fazla Nilüfer’de havai fişek kutlaması yapılıyor.
Ancak Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bundan böyle belediye etkinliklerinde havai fişek kullanmayacaklarını söyledi.
Havai fişek kutlamasının çevreye zararlı olduğunu ve ayrıca hayvanları korkuttuğunu düşünüyor Erdem.
Ancak Erdem, kaymakamlıkların da adım atmasını istiyor:
“Özellikle düğün sahipleri havai fişek patlatıyorlar. Evlenme teklifi bile havai fişekle yapılıyor. Havai fişek kutlaması izne bağlı. Ancak birçok kutlama izinsiz yapılıyor. Bu konuda kaymakamlıklara ve valiliklere iş düşüyor.”
Sakarya’daki patlamadan sonra Yıldırım Belediyesi de havai fişek kullanmama kararı almış.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bundan böyle hiçbir etkinliğimizde havai fişek kullanmayacağız” diyerek, kararını açıkladı.
Havai fişek konusunda duyarlılık gösteren yerel yöneticilerden biri de Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan.
Sertaslan, havai fişeği çok nadir kullandıklarını ancak bundan sonra kullanmak istemediğini söyledi.
Yani öyle anlaşılıyor ki bundan sonra Gemlik Belediyesi etkinliklerinde de havai fişek organizasyonuna tanık olmayacağız.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ise, bugüne kadar havai fişek kullandıklarını hatırlamadığını, bundan sonra da çok önemli bir gün olmadığı sürece kullanmayı düşünmediklerini kaydetti.
Sorun belediye başkanlarıyla bitmiyor
Belediyeler havai fişek kutlamasını sınırlı olsa da tercih edebiliyor ancak vatandaş daha sık kullanıyor.
İlk yazıda belirttiğim gibi havai fişek kutlaması izne bağlı.
Ne var ki izin alınmadan yapılan kutlamaların sayısı da hayli fazla.
Yani havai fişek sorunu, sadece belediye başkanlarının tavır almasıyla çözülecek bir sorun değil.
Valiliğin de harekete geçmesi lazım.
Vali Yakup Canbolat’ın, gürültü kirliliğine karşı son derece duyarlı olduğunu, vatandaşın huzurunu önemsediğini ve çevreye zararlı olan faaliyetlere karşı olduğunu biliyoruz.
Yani havai fişek sorununa el atmaması için hiçbir neden yok.
Sosyal mesafe mi dediniz?
Dün gideceğim yerde park sorunu olduğu için aracımla değil Bursaray’la yolculuk yaptım.
Sabah saatleri olmasına rağmen yolcu sayısı geçmiş aylara kıyasla hayli azalmış.
Vagonlar boş, istasyonlar sakindi.
Malum, bazı koltuklarda sosyal mesafe kuralı gereği, uyarı yazısı var.
Peki, “Sosyal mesafenizi koruyunuz! Bu koltuğu boş bırakınız” şeklindeki uyarı yazısını dikkate alan var mı?
Yok!
Mesela benim yanıma bir genç oturdu.
Karşımda da sosyal mesafe gereği boş olması gereken koltuklara oturulduğuna tanık oldum.
Yani, kural mural hak getire…
Şimdi bu durumda devlet ne yapsın?
Her koltuğun başına bir görevli dikecek hali yok değil mi?
O halde tek seçenek kalıyor, o da ceza.
Maske takmamakta direnenler, asker uğurlaması yapanlar, halay çekenler, yani salgında yapılmaması gereken ne varsa yapanlara anladığı dilden cevap vermek için, ceza en geçerli yöntem.
Mustafakemalpaşalı çiftçinin talebi
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar’la yaptığım söyleşinin ardından, İsmail Varol isimli bir okucudan ileti aldım.
Varol der ki:
“Mustafakemalpaşa’da köylerdeki tarlalara su ulaşması için sulama hattı yapıldı.Ama verilen suda bor var denildi. Kapalı ve vanalı sistemli hali hazırdaki sulama projesi atıl durumda bekliyor. Çiftçi sadece yulaf veya buğday hasadı yaptıktan sonra hiçbir şey tarlasına ekemiyor. Çünkü su yok. Sulama sistemi için yapılan barajın tabanına çökmüş bor tortusu olabilir ama o barajın üst yüzey tabakasından su verilebilir.”