Kılıçdaroğlu’nun, Hatay’daki birlikleri ziyaret eden sanatçılara, ‘rezil adamlar’ demesinin üzerinden 1 hafta geçti.
Dün Bahçeli de topa girdi ve partisinin grup toplantısında Kılıçdaroğlu’na yüklendi.
Yani bir haftadır bu sözleri üzerinden dayak yiyor Ana Muhalefet Lideri.
Memlekette kendi yaratacağı onca gündem varken, yine iktidarın gündemine takılıp gitti, dahası bir kez daha Erdoğan’la polemik yaratarak kendi kalesine gol attı.
***
Dünyanın hiçbir yerinde muhalefet partilerinin iktidarla kol kola girmesi beklenmez.
Ancak muhalefetin toplumsal tabana dayanması, muhalefet partisi temsilcisinin halkın sinir uçlarıyla oynayan açıklamalar yapmaması ve tüm siyasetini rakip parti liderinin karşıtlığı/düşmanlığı üzerine inşa etmemesi beklenir.
Kılıçdaroğlu ise ısrarla ve inatla aynı yöntemle muhalefet yapmaya çalışıyor.
Sonuç ortada…
***
Toplumsal kutuplaşmanın arttığı her dönemde oylarını arttıran iktidar partisi, toplumsal gerginliğin hat safhaya ulaştığı her seçimde oyları yerinde sayan bir muhalefetin kısır döngüsüne mahkum olmuş siyasi tabloyla karşı karşıyayız yıllardır.
***
Kılıçdaroğlu’nun bu kısır döngüden çıktığı 3 dönemi hatırlayalım.
7 Haziran öncesi ‘Herkes İçin CHP’ sloganıyla yola çıkan Kılıçdaroğlu, taşeronundan, emeklisine, ev hanımından, öğrencisine, asgari ücretlisinden, memuruna, işçisinden, işverene varıncaya kadar, 7’den 70’e tüm kesimlere dokunan vaatlerle seçmenin karşısına çıktı.
Sandıklar açıldığında AK Parti ilk kez tek başına iktidarı sağlayacak oya ulaşamadı.
Yani CHP, ilk kez kendi yarattığı gündemle girdiği seçimde kısmen başarılı oldu.
***
Referandum dönemindeki Kılıçdaroğlu…
Birkaç istisna dışında Erdoğan’ı hedef almayan Kılıçdaroğlu, son derece yapıcı ve ayakları yere basan propagandayla referandumu kıl payı kaybetti.
***
Referandumun ardından Adalet Yürüyüşü’nde ne olmuştu?
Yürüyüşe yönelik tartışmalar bir yana, Kılıçdaroğlu’nun yarattığı gündem 25 gün sürdü ve toplumun farklı kesimlerinde karşılık buldu.
O günlerde yapılan anketlerde ise CHP’nin oylarını arttırdığını biliyoruz.
***
Kılıçdaroğlu’nun eski tarz siyasetine geri dönmesi uzun zaman almadı ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden yaptığı siyasetle yoluna devam etti.
***
Sözün özü, CHP’nin bu anlayışla bin yıl daha muhalefette kalması kaçınılmaz.
Kulislerde ittifak olasılıkları
AK Parti ile MHP…
CHP ile İyi Parti…
CHP ile HDP…
Belediye seçimlerine dönük resmi bir ittifak açıklaması yok.
Ancak bazı kentlerde doğal ittifakların ayak seslerini duyuyoruz.
Mesela AK Parti’nin güçlü olduğu bölgelerde MHP’nin formaliteden seçime gireceği…
CHP’nin İyi Parti ile dirsek teması yapacağı…
HDP’li seçmenin CHP’nin kazanma ihtimalinin yüksek olduğu metropollerde, mührünü CHP’ye vuracağı ihtimalini yabana atmamak gerekir.
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun da, “İyi Parti ile yerel seçimde ittifak olabilir mi” sorusuna, ‘bakalım’ diyerek, ittifaka yeşil ışık yaktığını belirteyim.
Yine 1 Mayıs yine meydan ayrışması
1 Mayıs yaklaşıyor.
80 öncesi 1 Mayıs mitingleri 100 binleri, hatta milyonları buluşturuyordu.
Yıllar geçtikçe meydanlardaki kalabalık da coşku da azaldı.
Ancak daha da vahimi, işçi ve emekçiler birliğini yitirdi.
İşte dünkü haberin özeti:
DİSK, 1 Mayıs’ın Maltepe miting alanında kutlanacağını açıkladı.
Türk-İş Hatay’da, Hak-İş Adana’da, Memur-Sen Kocaeli’nde 1 Mayıs’ı kutlayacağını açıklamıştı.
Şu soru aklınıza gelmiyor mu:
Aynı meydanda bile saf tutamayan işçi sınıfının taleplerini,sermaye ciddiye alır mı?