Yıllar sonra, bir ayıbımızın daha temizlenmesi için fırsat çıktı karşımıza.
Türk Hava Yolları, 10 Mart’tan itibaren Yenişehir Havaalanı’ndan Erzurum ve Trabzon‘a, haftanın 3 günü direkt sefer koyma kararı aldı.
Türkiye‘nin 4’üncü büyük kenti, ihracatın merkezi, otomotivin üssü ve sanayinin başkenti Bursa‘ya, direkt seferler yapılacak diye, zil takıp oynayacağız adeta.
Oysa Bursa’dan çok daha küçük illerin havaalanlarında uçakların biri iniyor, biri kalkıyor.
Geçmişi sorgulamanın bir faydası olmadığı düşünülebilir ama ama direkt seferlerin deneme süresi 2 ay.
Yani 2 ay sonra, koltuklar boş kalırsa, THY, direkt seferleri kaldıracak.
Bu nedenle, kent dinamikleri bu kez, direkt seferlerin kaldırılmaması için, daha çok çaba göstermeli.
Tabii en başta Bursalılar…
Bunun için adımlar atılmaya başlandı.
Örneğin, billboardlarda, direkt seferlerin duyurusu yapılacak ve Bursa Büyükşehir Belediyesi, geçici bir süre Kent Meydanı‘ndan Yenişehir Havaalanı‘na ücretsiz seferler koyacak.
Kuşkusuz, bunlar yeterli olmayacaktır.
Türk Hava Yolları da, özellikle tanıtım konusunda üzerine düşeni yapmalı.
Etkin bir kampanyayla, uçak seferleri duyurulmalı, teşvik edilmeli.
Sivil toplum örgütleri, hemşeri dernekleri, en az bir gün Trabzon veya Erzurum‘a, turistik geziler düzenlemeli.
İktidarı ve muhalefetiyle siyasi partiler de, kampanyanın arkasında durmalı, destek vermeli.
Yoksa, yine koca bir ayıpla baş başa kalacağız.
Ankara‘ya uçmak için aktarma yapmak zorunda kalacağız, Erzurum ve Trabzon‘a havalanmak için İstanbul‘a gitmek zorunda kalacağız.
Son olarak, Bursa‘nın turizm verilerini paylaşayım.
2014 yılında, çoğunluğu Arap 538 bin yabancı turist Bursa’yı ziyaret etmiş.
Antalya ve İstanbul’da bu sayı 11 milyonun üzerinde…
Evet Bursa, İstanbul veya Antalya’nın avantajlarına sahip bir kent değil.
Ancak aradaki uçurumu izah edecek bir fark da yok…
MHP Yıldırım’a genç ve yenilenmiş yönetim
MHP‘de kongreler geride kaldı.
Yeni gündem, önce milletvekili aday listeleri, ardından genel seçim.
Yıldırım‘ın yeni ve genç ilçe başkanı Erkan Subaşı, yönetim kurulu üyeleri Emin Seymen ve Güven Turan, dün gazetede konuğumuz oldular.
Yeri gelmişken, hiçbir özel günü atlamadan gazetecileri telefonla arayan Seymen’in, halkla ilişkilerdeki yeteneğini ve insani yönünü vurgulamış olayım.
Nezaket konusunda, istikrar timsali gibi.
Gelelim Subaşı ve ekibinin yol haritasına…
Yeni ilçe yönetimi, belediye hizmetlerini mercek altına almış.
Aktif ancak yapıcı bir muhalefet anlayışı sergileyeceklermiş.
Yıldırım’da ana muhalefet konumunda olan bir partiye de bu yakışırdı.
Tecimen ve Durak
İsmini duymuştum ancak bugüne kadar tanışmamıştık.
Dün, OLAY Medya Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali İnan‘ı ziyaretinde tanıştım.
Basın İlan Kurumu Bursa eski Şube Müdürü Habil Tecimen‘den söz ediyorum…
Tecimen, ekonomi uzmanı, aynı zamanda edebiyata da hayli meraklı.
Öyle ki, “Paramiliter Edebiyat” isimli, batı edebiyatının gayri resimi tarihi konul bir kitap yazmış.
Kısa sohbetimizde, Bursa’da herkesi kapsayacak bir anlayışla AKP‘den aday adayı olduğunu söyledi.
Dünkü ziyaretçilerimizden bir diğeri de AKP‘nin kadın aday adaylarından Dilek Durak oldu.
2008 yılından bu yana teşkilatlarda çalışan Durak, Büyükşehir Yasası’nın kırsala olan etkilerini içeren bir doktora çalışması yapıyormuş Rusya’da.
Yani bir yandan sahada çalışan Durak diğer yanda da siyasetin ve kamu yönetiminin teorisini kavramaya çalışıyor.