Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bu görüntüler Bursa’ya yakışmıyor

Köşe Yazısını Dinle

Fotoğrafta gördüğünüz yer Merinos Parkı ve çevresi…

Çarşamba kapalı pazar alanındaki yol ve Çırpan Mahalle Muhtarlığı önü…

Yani Bursa’nın göbeği, kentin merkezi…

İkinci el envai çeşit ayakkabı, kıyafet, aksesuar türü şeyler   satılıyor.

Satıcılar o kadar pervasız ki muhtarlık önünü bile tezgaha dönüştürmüşler.

Üstelik işportacılar da müşteriler de maskesiz.

Ortam ise lebalep!

Yani hem görüntü kirliliği var hem de pandemi kurallarını açık ihlal söz konusu.

Diyeceksiniz ki, neden göz yumuluyor?

Şimdi şöyle yapıyorlarmış sokak satıcıları:

Zabıta aracı  bölgeye yaklaşınca, pılını pırtını toplayıp,   hızla oradan uzaklaşıyormuş.

Zabıtalar gidince, tezgahı kurmaları sadece birkaç dakikalarına alıyormuş. (Bakın mesela dün zabıta aracı oradayken, çevrede tek bir sokak satıcısı yok)

Ortaya da bu görüntüler çıkıyor.

Bursa, böyle mi marka kent olacak?


Dağ fare mi doğuracak?

Ha bugün, ha yarın çıkacak denilen yeni Hayvan Hakları Yasası için bu kez de temmuz ayını işaret etti yetkililer.

Bu yeni gelişmeye sevindirici demek isterdik ancak basına sızan taslağı okuyunca, yeni Hayvan Hakları Yasası’nın, can dostların sorunlarını çözmekten uzak olduğunu görüyoruz.

Hayvan polislerinin iş başı yapacak olması, belediyelerin bütçelerinin bir kısmını hayvan barınaklarına ve kısırlaştırmalara ayırma zorunluluğu, beslediği hayvanı sokağa atanlara para cezası, can dostlara cinsel istismarda bulunanlara ve tecavüz edenlere hapis cezası gelmesi kuşkusuz olumlu.

Ancak, hayvanseverlerin en çok üzerinde durduğu petshoplarla ilgili düzenleme son derece yetersiz.

Taslak metinde “Hayvanların sağlıksız ortamlarda tutulduğu petshoplar kapatılacak” deniliyor.

Ne var ki asıl sorun,  petshoplarda satılan hayvanların üretim çiftçiklerinden değil, evlerden geliyor olması.

En önemli sorun ise hiç kuşkusuz kısırlaştırma.

Yasada belediyelerin, bütçelerinin bir kısmını hayvan barınaklarına ve kısırlaştırmalara ayıracağı ifade ediliyor.

Bütçenin ne kadar olduğunu bilmesek de kısırlaştırmaya ciddi bir kaynak ayrılması gerektiğini biliyoruz.

Nitekim kısırlaştırma sayıları yetersiz.

Bursa’dan örnek verelim.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık’ın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yanıtlaması için verdiği soru önergesi ile Bursa’daki kısırlaştırma sayısı ortaya çıkmıştı.

Bakanlık’tan gelen resmi yanıtta Bursa’da 2020 yılında

sadece 3 bin 897  kısırlaştırma yapıldığı belirtilmişti.

Bursa’da 300 bin sokak hayvanının yaşadığını düşünürsek, kısırlaştırmanın ne kadar yakıcı bir sorun olduğunu görebiliriz.

Tüm bunlara rağmen, daha sağlıklı değerlendirmeyi en geç 1 ay sonra genel kurula gelmesi beklenen yasa netleştikten sonra yapalım.


Artık yetişemiyoruz!

Başköy’de Türkiye’ye örnek bir hayvan bakım ve barınma evi var.

Her Eve Pati Derneği kurucuları ve gönüllülerin özverileriyle hizmet veren pati bahçesinde büyük sorunlar yaşanıyor.

Sorun, bahçenin çevresine bırakılan hayvanların sayısının   her geçen gün artması.

HEPAD Kurucusu Emre Demir, bakın neler söylüyor:

Başköy-Akçalar mevkiinde kurmuş olduğumuz pati bahçemizde sayısı sürekli değişen 600-700 dostumuza geçici ev sahipliği yapmaktayız. Bulunduğumuz bölgede kırsal alana terkedilmiş dostlarımızın da hem beslenme hem tedavilerine yetişmeye çalışıyoruz. Her geçen gün çoğalıyorlar ve ileride içinden çıkamayacağımız bir duruma dönüşecek. Daha fazla kontrolsüz üreme gerçekleşmeden besleme dışında başka planlar belirlememiz gerekiyor.

Hem yaz hem kış aylarında mevsimsel farklı sorunlar ortaya çıkıyor. Havaların ısınmasıyla birlikte kırsalda yaşamak zorunda bırakılan dostlarımızın bir çoğunda deri problemleri oluşmaya başladı. Bu durum ilerleyen günlerde doğal ortamda kenelerin çok olmasıyla birlikte artacak. Bunu dengede tutmak için elimizden geldiği kadar kuru mama ile beslemeye gayret ediyoruz ama sayı giderek arttığından yetişemiyoruz. Eskiden beri tanıdığımız ve beslediğimiz köpeklerin bir çoğunu kısırlaştırdık, küpeli yaşıyorlar ama daha çok insanların besleme yapması ve sosyal medyada konum belirterek paylaşması sonucunda her geçen gün sayı arttı. Açıkçası bölgeyi bir çok kişi keşfetti ve daha fazla köpek getirdi. Sayının kontrolsüz ve hızlı bir şekilde artması bölgede yaşayan köylüleri de rahatsız etmeye başladı. ‘Buğdayları eziyorlar, tarlama zarar veriyorlar’ gibi bahanelerle her gün kapımızı çalıyorlar. Bölgede yaşamak zorunda kalan dostlarımızın sağlığı, refahı ve mutluluğu için biz HEPAD olarak üzerimize düşen ne ise yapmaya hazırız.Yerel yönetimlerimizle birlikte ortak bir çalışma içerisine girerek kısırlaştırma projesini ivedi şekilde gerçekleştirmemiz gerekmektedir.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X