Geçen hafta Bursa’ya gelen Kılıçdaroğlu, bombayı patlatmış ve 2024 seçimlerinde adaylarının Mustafa Bozbey olduğunu ilan etmişti.

Kılıçdaroğlu’nun seçimlere 3 yıl varken yaptığı erken açıklama, kuşkusuz tesadüf değildi.

CHP lideri, 2 adrese mesaj verdi.

Birinci mesaj Bozbey’e:

Sen benim büyükşehir adayımsın. Önce milletvekilliği, ardından büyükşehir adaylığı formülün varsa, bunu kafandan sil.

İkinci mesaj örgüte:

Bugünden ilan ediyorum, Bozbey’in adaylığı etrafında birleşin. Kavga, gürültü, ayrışma istemiyorum.

Kılıçdaroğlu, Bozbey’in adaylığını ilan ederek, başka bir adayın önünü tam 3 yıl önceden kesmiş oldu.

Ayrıca Bozbey’i de farklı görevlere yönelmekten alıkoydu.

Yani Kılıçdaroğlu, bir taşla iki kuş vurmak deyimini andıran bir açıklama yaptı.

Peki Bozbey’in adaylığından ittifakın diğer ortağının haberi var mı?

Meral Akşener’den söz ediyorum.

Geçen hafta Bozbey’in adaylığıyla ilgili temkinli konuşan İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun görüşlerini paylaşmıştım.

Türkoğlu temkinli konuşuyor ama duyduğuma göre Akşener’in Bozbey’in adaylığı konusundaki duruşu çok net.

Akşener de  Bozbey’i Bursa’da Millet İttifakı’nın adayı olarak görüyor.

Hatta, aylar önce Kılıçdaroğlu’na bu düşüncesini paylaştığını duydum.

Bazıları basına yansımasa da Kılıçdaroğlu ile Akşener sık sık bir araya geliyor.

Bu görüşmelerde ülke meseleleri kadar seçimler ve adaylıklar da gündeme geliyormuş.

Bozbey’in adaylığı da uzun zaman önce konuşulmuş.

 

CHP erken seçime strateji değiştirerek hazırlanıyor

Son günlerde gündeme geldi ama Kılıçdaroğlu, aylar önce milletvekillerine ‘erken seçime hazır olun’ talimatı vermişti.

Sadece talimatla da kalmadı, yarın seçim olacakmış gibi örgütlenmelerini yaptı ve stratejisini belirledi.

Ekonomi ve Balkan Masası gibi örgütlenmelerle CHP’li milletvekilleri Türkiye’yi dolaşıyor ancak arka planda çok özel ve farklı çalışmalar da yapılıyor.

Sadece yoksul mahallelerin sorunlarını bilen kişiler  genel merkezde Kılıçdaroğlu’na danışmanlık yapıyor.

Mesela, genel merkezin 7. katında başörtülü bir kadının  Kılıçdaroğlu’nın odasına girerken görürseniz, o kişi sorunları olan bir seçmen olmayabilir.

Çünkü Kılıçdaroğlu, gecekondu mahallelerinde kullanacağı dille ilgili önerileri olan bir danışman grubuyla da çalışıyor.

Öyle ki CHP’lilerin hedefinde bugüne kadar oy alamadıkları seçmen kesimi var.

Kılıçdaroğlu’nun Emek gezisi tesadüf değildi

Kılıçdaroğlu Bursa’da nereye gitti?

CHP’li belediyelerin açılışları olmasa Nilüfer, Gemlik ve Mudanya’ya gitmeyecekti aslında.

Çünkü Kılıçdaroğlu, ‘beni, bize oy vermeyen seçmenle buluşturacak programlar hazırlayın’ diyor aylardır.

İşte bu nedenle Kılıçdaroğlu, CHP’nin kalesi olan Nilüfer’in FSM Bulvarı’nda veya Mudanya’nın sahillerinde turlamak yerine AK Parti’nin Bursa’daki oy depolarından Emek’e gitmeyi tercih etti.

Gerçi Emek’te kimine göre provokasyon, kimine göre de vatandaş refleksi olarak görülen  bir tepkiye muhatap oldu ama amaç yerine getirildi.

Nitekim Emek’te bir kasaptaki veresiye defterinin borçlarının silinmesi ses getirdi.

Önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu’nun, muhafazakar-milliyetçi kesimin yoğun olarak yaşadığı bölgelere daha sık gideceğini göreceğiz.

Yürek Kalemi

Değerli mesektaşım Mustafa Türe’yi, uzun yıllar önce tanıdım.

Ben daha yazılı basına geçmeden o iyi bir gazeteci olarak mesleğini başarıyla sürdürüyordu.

Hani derler ya, mesleğin emekçisi diye, işte Mustafa Türe tam da onlardan biriydi.

Türe, uzun gazetecilik yıllarından sonra BUSKİ’de Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu’nda çalışmaya başladı.

Ancak yazmayı hiç bırakmadı.

Türe, duygularını, hayata dair olup bitenlerle harmanladığı 2. şiir kitabını kısa zaman önce çıkardı:

Yürek Kalemi.