Litvanya Cumhuriyeti…

1990’da Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden şirin Kuzey Avrupa ülkesi, AB’nin en genç üyelerinden…

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” klişesini geçersiz kılan ender ülkelerden biri…

Litvanya, AB içinde, Türkiye’nin tam üyeliğini destekleyenlerin başını çektiği için…

Litvanya, Batı‘daki kara propaganda nedeniyle Avrupalıların elini, ayağını  çektiği 2016 yılında, Türkiye‘ye 110 bin turistle akın ettiği için…

Litvanya, 15 Temmuz darbe girişimin ardından kapı-duvar olan Batı’nın tavrına rağmen, Türkiye‘ye dışişleri bakanı düzeyinde ‘geçmiş olsun‘ ziyareti yapan ilk Avrupa ülkesi olduğu için, gerçek dosttur.

Geçen hafta bu dost ülkenin Ankara Büyükelçisi Audruis Brüzga, Bursa‘ya geldi.

​Önce Vali İzzettin Küçük ile görüştü.

Vali Küçük, Büyükelçi nezdinde Türkiye‘ye verdikleri destek  için Litvanya‘ya teşekkür etti, Büyükelçi Brüzga da, “Her zaman Türkiye’nin yanındayız” mesajını verdi.

Büyükelçi‘nin ikinci durağı ise BTSO oldu.

Bu görüşmenin içeriğiyse, Litvanya ile Bursa arasındaki ekonomik ilişkilerdi.

Özellikle biyoteknoloji ve lazer sistemleri alanında Litvanya, Avrupa‘nın önde gelen ülkelerinden biri.

Son yıllarda savunma sanayi alanında önemli adımlar atan Bursa’nın da bu alandaki potansiyeli belli.

Büyükelçi’nin görüşmeleri, Litvanya ve Bursa arasındaki ticareti geliştirmeye dönük.

Tüm bu gelişmeler ışığında, “Yurt dışında hangi ülkeye tatile gitsem”diye düşünenler, ajandalarına Litvanya’yı da ekleyebilir.

Sadece gerçek dostumuz oldukları için değil, tarihi mirasa ve doğal güzelliklere sahip oldukları için de Litvanya, yurt dışı tatili için biçilmiş kaftandır.

——————-

 

Ücretsiz seyahat kart sahiplerine zulüm

 

Haber şuydu:

“Bursa’da özel halk otobüsünün şoförü, bakanlıkta verilen ücretsiz seyahat kartı bulunan engelli çocuk ve babasını hakaret ederek otobüsten kovdu.”

Bilecik‘te ikamet eden Ziya Beşkardeş, zihinsel engelli oğlunu sosyalleşmesi için Bursa‘ya getirmişti.

Baba Beşkardeş, “Engelli oğlum Bahadır’ı stres atması için zaman zaman gezmeye götürüyorum. Başka şehirlerde sıkıntı çıkmıyor. Bakanlığa ait seyahat kartımız olmasına rağmen Bursa’daki özel halk otobüs şoförlerinin bazıları bize problem çıkartıyor. Bunun yanında hakarete maruz kalıyoruz” demiş.

Şoförün, zihinsel engelli çocuğu ve babasını otobüsten kovduğu görüntüleri izledim ve insanlığımdan utandım.

Olayın tesellisiyse, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘nin duruma el koyması ve söz konusu şoförle ilgili soruşturma açılması.

Ancak, bazı özel halk otobüsü şoförlerinin sabıkası hayli kabarık.

Ve sadece bu hadiseyle de sınırlı değil.

Engelli çocuğa yönelik insanlık dışı hareket kamuoyuna yansıdı.

Peki ya yansımayanlar?

Mesela her gün, ücretsiz seyahat kartına sahip yaşlıların, bazı özel halk otobüsü şoförleri tarafından tacize ve hakarete maruz kaldıkları, kışın ayazında, yazın kavurucu sıcağında duraklarda saatlerce bekletildikleri kulağımıza geliyor.

İşin doğrusu şu:

Kendilerine bakanlık tarafından verilen ücretsiz sehayat kartlarını içine sindiremiyor bazı özel halk otobüsçüleri.

Ve her gün engelli çocuğa yönelik davranışların benzerleri yaşanıyor bu kentte.

————————

 

Necmettin Erbakan

 

Merhum Necmettin Erbakan’ın ölümünün 6’ıncı yıl dönümüydü dün.

Hakkında konuşulanlar bakımından, yaşadığı dönem ile öldükten sonraki dönem arasında derin bir uçurum olan ender liderlerden biri Erbakan.

Özellikle 28 Şubat sürecinde, epey hırpalanmıştı.

Ne demişlerdi o zaman?

Demokrasi karşıtı, laiklik düşmanı…

27 Şubat 2011’de vefat edince, tüm bunları da dillendiren kalmadı.

Ancak, Erbakan’ın sağlığında hİç kimse onun için, gayri milli diyemedi.

Emperyalizme boyun eğdiği iddiasında bulunamadı.

İşçiyi, memuru sömürdüğünü söyleyemedi.

Velhasıl, Erbakan dosdoğru, dürüst ve namuslu bir adamdı.