Esnaf, uzun zamandır belediyelerin, ekmek satmasına ve lokantıcılık yapmasına itiraz ediyordu.

Öyle ya, geniş bütçesi ve hatırı sayılır oranda kamu kaynaklarına sahip olan belediyelerle rekabet etmeye can mı dayanır?

Ayrıca, liberal ekonomilerde, devletin özel sektörün alanına bu denli girmesi, esnafın bir diğer itiraz noktasıydı.

 

***

 

Önceki gün, Bendevi Palandöken başkanlığındaki esnaf temsilcileri, Başbakan Binali Yıldırım‘ın kapısını çaldı ve 24 maddelik bir talep listesini sundu.

O taleplerin arasında, belediyelerin, özel sektörün alanına giren faaliyetlere girmemesi de vardı.

Görüşme, esnaf tarafı için son derece verimli geçmiş olacak ki, Başbakan Yıldırım söz konusu talebi kabul etmiş.

Ortada bir düzenleme yok ama en azından hükümet, iradesini ortaya koydu.

 

***

 

Kuşkusuz bu karardan en fazla etkilenecek illerin başında Bursa geliyor.

Peki Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ne diyor?

Altepe, belediye olarak yanlış bir iş yapmadıklarını ve BESAŞ‘ın düzenleyici bir rol üstlendiğini hatırlatıyor.

Ayrıca Altepe, bu kararların yerel meclislere bırakılacağı düşüncesinde.

Yani, kendilerine ulaşan bir karar olmadığını hatırlatıyor.

Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan Yıldırım‘ın sözlerinden sonra, bir düzenleme yapılırsa, gelişme olgunlaşacak.

 

***

 

Kanımca meselenin iki yüzü var.

Esnaf, haklı…

Nitekim, belediye hizmetleriyle rekabet etmeleri güç.

Ancak madolyonun diğer yüzüne de bakalım ve Bursa‘da yaşananları hatırlayalım.

Güzelyalı İskelesi’ni kullanan İDO, uzun yıllar Bursa-İstanbul arası deniz ulaşımında karteldi.

Karşısında rakip olmadığı için de, fahiş fiyatla yolcu taşıyordu.

Bursalılar ayağa kalkmasına rağmen, İDO tatmin edici indirime gitmedi.

Büyükşehir Belediyesi, şak diye BUDO‘yu kurunca, İDO kendisine çeki düzen vermek zorunda kaldı.

 

***

 

BESAŞ’ın kuruluş hikayesiniyse bilmeyen yok.

1979 yılında kentteki fırıncıların tamamı, eşine az rastalanır bir greve gitmiş, halk ekmek ihtiyacını çevre illerden temin etmek zorunda kalmıştı.

İşte o grev, kent yöneticilerini harekete geçirmiş ve geçen günlerde yaşamını yitiren CHP eski Belediye Başkanı Mustafa Eroğlu öncülüğünde BESAŞ kurulmuştu.

BESAŞ, hem kaliteli ve sağlıklı ekmek üretti hem de piyasayı dengeledi.

Yani konu, siyah ve beyaz olarak ele alınmaması gereken bir mesele.

Bir yanda halkın menfaati, diğer yanda kamunun görevleri, öbür yandan da esnafın gözetilmesi şeklinde özetleyebileceğimiz bir mesele.

Üç unsuru da dengeleyecek bir çözüm, herkesi memnun eder.

 

—————————-

 

Besaş’a sürpriz destek

 

Başbakan Binalı Yıldırım’ın belediyelerin ekmek satışına yönelik sözlerine, BESOB Başkanı Arif Tak da tanık…

Tak, sadece Başbakan Yıldırım ile değil Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile de görüştüklerini ve esnaf çalıştayları sonucunda elde edilen 24 maddelik bir dosyayı sunduklarını hatırlattı.

Tak, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Belediyeler, çay satıyor, köfte satıyor, lokantacılık yapıyor. Bu durum da esnafımızı zora sokuyor ve haksız rekabet yaratıyor. Başbakan, talebimizi kabul etti.“

Ancak Tak, BESAŞ‘ın kapatılmasına kendilerinin de karşı olduğunu, kuruluşundan bu yana BESAŞ‘ı desteklediklerini ifade etti.

BESAŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş da, Tak gibi düşünüyor.

“Evet, devletin üretim içinde olması doğru değildir. Ancak BESAŞ, bugüne kadar bir kuruş kredi kullanmadı. Üstelik, elde ettiği karları, kamuya harcıyor” diyen Bektaş, denetim mekanizmalarının kurulmasıyla birlikte, haksız rekabetin önlenebileceği görüşünde.