Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Go Türkiye’ isimli seyahat rehberi platformunun, yabancı turistler için hazırladığı reklamda gördük, “Keyfini çıkarın ben aşılıyım” yazılı maskeleri.
Evet, turizm sektörünün turiste, ülkenin dövize çok ama çok ihtiyacı var.
Kuşkusuz, turizm sektöründe çalışan binlerce işletme sahibi, 10 binlerce emekçi, zor, çok zor durumda.
Hiç şüphe yok ki turizm beldelerine meyve, sebze satan köylü, perişan, perperişan durumda.
Ancak, turist gelsin diye, koca bir milleti rencide edecek, turizm sektörünü değersizleştirecek, elin ABD’li muhabirinin bile, ‘sömürge zihniyeti’ yakıştırmalarına muhatap olacak bir kampanya ile değil.
Maskeli kampanya bize 1946’da İstanbul’a gelen Missouri zırhlısını andırdı.
ABD zırhlısı İstanbul’a gelişinde Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne ‘Welcoma’ mahyası’ asılıyor, Karaköy-Beşiktaş arasındaki evler boyanıyor, PTT, ‘ Missouri’ isimli 3 pulluk seri yayınlıyor, ABD’li mürettebata jest olsun diye gece kulüplerine, ‘Burada İngilizde konuşulur’ yazılı pankartlar konuluyor.
Bunların hiçbiri kabul edilemez ama İsmet İnönü, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra, Türkiye’den toprak ve üs talep eden Stalin’e karşı ABD’ye yanaşmaya çalışıyor, Sovyetler’e gözdağı vermek istiyor o günlerde.
Peki bugün, bu kampanya ile ne yapılmaya çalışıldı, kime ne mesaj verilmek istendi?
İsrail’e anladığı dilden yanıt verilmeli
İsrail, İsrailliğini yapıp Gazze’de adeta ölüm kustu, gözünü kırpmadan bini aşkın masum Filistinliyi katletti, koca bir kenti yerler bir etmekten geri durmadı.
Günlerdir, Filistin karşıtı gösteriler yapılıyor, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ‘dostlar alışverişte görsün’ diye toplanıyor, liderler yasak savma kabilinde kınama mesajları yayınlıyor.
Bunların hiçbirinin bir anlamı olmadığı, hiçbir sonuç vermeyeceği 50 yıldır tecrübeyle sabit.
Çünkü karşınızda insan haklarını gözeten, uluslararası hukuka saygılı bir ülke yok, dört başı mamur bir terör devleti var.
Tek çıkar yol, bu terör devletine anladığı dilden yanıt vermek.
Yani, kısasa kısas.
Kim yapacak bunu?
İnsan hakları ve demokrasiyi sadece kendi ülkelerinde işleten ABD ve Avrupa ülkelerinin İsrail katliamlarına karşı seyirci kalacağı besbelli.
Sözde Filistin dostu Arap ülkeleri, İsrail’i kınamak dışında başka bir şey yapar mı bu kez?
Hiç sanmayız ama yine de temenni edelim.
Görüntü kirliliği
İstanbul Sarıyer’de tam kapanmayı ihmal ederek denize giren vatandaşlar, denetim yapan polisleri görünce, arkalarına bile bakmayıp, giyinmeden kaçmışlar.
İç çamaşırlarıyla denize giren vatandaşların verdiği görüntü hayli sakil.
Sokağa çıkma yasağı ihlali dışında, görüntü kirliliği yarattıkları için ceza verilse de yeridir.