İddialar muhtelif… Kimine göre Numan Kurtulmuş şansını yükseltti, bazılarına göre Bekir Bozdağ en güçlü aday, ötekine göre de banko Binali Yıldırım…

Tabii Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Tarım Bakanı Faruk Çelik gibi başka isimler de telaffuz ediliyor.

Numan Kurtulmuş’un önündeki en büyük engel, AK Parti’nin kurucusu olmaması.

Yani partinin harcında, diğerleri kadar emeğinin olmaması, tavanda ciddi rahatsızlıklar yaratabilir.

Ayrıca, tıpkı Ahmet Davutoğlu gibi akademisyen olması da bir diğer dezavantajı.

Oysa Binali Yıldırım’ı avantajlı kılan, önemli nedenler var.

Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu, başbakanlık koltuğuna oturmadan önce yapılan milletvekili temayül yoklamasında açık ara birinci çıkmıştı.

Peki Binali Yıldırım, temayülden çıktı da ne oldu?

Hatırlayın, Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nda karar kılınca, Davutoğlu’nun başbakan ilan edildiği açıklamaya katılmamıştı.

Yani kırgınlığını belli etmekten geri durmamıştı.

Ardından ne olmuştu?

Son büyük kongreye 24 saat kala, Davutoğlu’nun yerine aday gösterilmesine ramak kalmıştı.

Davutoğlu, listeler konusundaki itirazında azıcık dirense, bugün ne kongre olacak, ne de hiç kimse, yeni başbakanı merak edecekti.

Yani Binali Yıldırım, 2 kez başbakanlığın kapısından döndü.

Üçüncü kez de dönerse ne olur?

Kestirmek kolay değil elbette.

Ancak Yıldırım’ın tepkisinin bu kez farklı olabileceği, AK Parti kulislerinde yüksek sesle konuşulmaya başlandı.

Yine de siyasette, her türlü olasılık sürpriz olarak görülmemeli.

Ve belki de 22 Mayıs’ta Bekir Bozdağ’ın veya başka bir ismin, AK Parti’nin yeni genel başkanı, Türkiye’nin de en taze başbakanı olarak, genel kurula hitap ettiğine tanık olacağız.

Ayrıca Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nu İçişleri Bakanı Efkan Ala’yı ve Tarım Bakanı Faruk Çelik’i de yabana atmayın.

 

Nilüfer’de muhalefet ses verdi

 

AK Partililer, uzun yıllar boyunca Nilüfer‘de muhalefet yapıyormuş izlenimini verdiler.

Son olarak, AK Parti Nilüfer Meclis Grubu’nun, belediyenin faaliyet raporuna evet oyu vermesi, bu algıyı perçinledi.

İşte bu algının gölgesinde gazetecilerin karşısına geçti AK Parti İlçe Başkanı Celil Çolak ve yönetimi.

Sözlerine, “Belediyeyi, 17 yıldır ahbap-çavuş ilişkileriyle yöneten Bozbey, profesyonel bir algı operasyonuyla yaptıklarının üzerine örtüyor” diyerek başlayan Çolak,

yeşil alanların, kamu alanlarının ticarethaneye dönüştürüldüğünü öne sürdü.

Alaattinbey, Ürünlü ve Yolçatı‘da kaçak yapıların yükselmesine göz yumulduğu, Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nde belediyenin zarara uğratıldığı ve ünlü oyuncaya kıyak yapıldığı, belediyenin kendi binasında kiracı olduğu, belediye hizmet binasıyla kent meydanının beton yığınına dönüştüğü ve belediyenin kapalı otoparkına fahiş fiyattan otopark ücreti kesildiği de Çolak’ın ortaya koyduğu diğer iddialar arasındaydı.

Ayrıca Çolak, Nilüfer‘deki hizmetleri Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığını söyleyerek, Nilüfer Belediyesi’nin hizmet yapmadığını iddia etti.

Peki Çolak, tüm bu iddialarını yargıya taşımış mıydı?

Çolak, “Nilüfer Belediye yönetimiyle ilgili yargıda 35-40 dosya var zaten. Bu dosyaları eski ilçe yönetimleri yargıya taşımış. Bizde, elimizdeki dosyları hukukçularımıza incelettiriyoruz” savunmasını yapsa da, bu cevap pek tatmin edici değildi.

Çolak, iddialarını önce videoyla ardından sözlü bir şekilde ortaya koydu.

Faaliyet raporuyla ilgili eleştirileri unutturmak için özel bir çaba sarf ediyor izlenimi verdi.

Sert bir üslup kullanmaktan sakındı ancak söylediklerini somut örneklere dayandırdı, noktasal atışlar yaptı, isim vermekten geri durmadı.

Bozbey’le ‘al gülüm ver gülüm‘ deyimini andıracak bir ilişkisinin olmadığı mesajını verir gibiydi.

Çolak bu basın toplantısıyla, Nilüfer’de nicedir ortalarda görülmeyen muhalefetin varlığını hissettirdi.

 

Kadın değişirse toplum değişir

 

Başlıktaki sloganı ilke edinmiş, gönüllü kuruluşların oluşturduğu, sosyal sorumluluk projesi meyve veriyor.

Yeşim Tekstil Kadın ve Çocuk Kulübü, Uludağ Soroptimist Kulübü, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı kadınları, eğitim, insan hakları ve sağlık konusunda kadınların farkındalıklarını artırmak adına 2013 yılından bu yana Kelebeğin Dünyası projesini yürütüyor.

Proje kapsamında kadınlara, eğitimler ve danışmanlıklar veriliyor.

Amaç, daha güçlü, daha donanımlı, daha eğitimli kadınlar ve anneler yaratmak…

Proje, son olarak AB‘den de hibe alarak daha güçlü adımlarla ilerliyor.