Tarih ve programın süresi kesinleşti…

Başbakan Binali Yıldırım, 28 ve 29 Aralık’ta Bursa’ya geliyor.

Ancak programın içeriği henüz netleşmedi.

Kesin olan şu:

Başbakan Yıldırım, İstanbul-Bursa-İzmir Otobanı‘nın, Gemlik-Bursa arasındaki 25 km’lik kısmını açacak.

Yani, Karsak Ovası‘ndan Ovakça‘ya kadar olan kısım.

Bu, otobanın İstanbul-Bursa ayağının tamamlandığı anlamına da gelecek.

Girizgahta da belirttiğimiz gibi, sadece otoban açılışı için gelmiyor Başbakan…

Nitekim AK Parti İl Başkanlığı, çeşitli açılış ve programlar için şimdiden hazırlıklarına başladı.

Dolu dolu bir program hazırlanıyor.

Başbakan Yıldırım, 2016’nın son il ziyaretini de Bursa‘ya yapmış olacak.

Kuşkusuz, önemli mesajlarını da bu iki gün içinde verecek.

 

Bursa’ya AK Partili akını

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, tam 11 bakan yardımcısı, 14 ilin belediye başkanı ve il başkanları…

Tüm bu isimler, bugün Bursa‘ya geliyor.

Bir diğer ifadeyle Bursa, bugün 250 üst düzey AK Partiliyi ağırlayacak.

AK Parti Yerel Yönetimler Bölge Toplantısı, bugün Bursa‘da başlıyor.

3 gün sürecek.

İlk 2 gün oturumlar şeklinde planlanan programın son gününde, misafirlere Bursa‘nın vizyon projeleri gezdirilecek.

Toplantının amacı, yerel yönetimlerin bilgilerini paylaşması, istişare, ve yol haritasının belirlenmesi.

 

İki fotoğrafının anlattıkları

 

 

Esad ordusu,   Halep‘i dümdüz etti, taş taş üstüne bırakmadı.

Sivillerin konvoyuna bile saldırdılar, o derece!

Bilmem bombardımandan sonraki fotoğrafları gördünüz mü?

Halep, adeta bir harabeyi andırıyor.

9 şiddettinde bir deprem olmuş da, insanların yaşadıkları binalar yerle bir olmuş gibi.

Yıkılan binaların üzerindeki toz bulutu, fotoğraflardan taşıyor adeta.

İnsanlar ise perişan.

Korkuları yüzlerinden okunan siviller, çaresizlik içinde, kışın en sert günlerinde sokakta kaldılar.

Evlerinin yıkılmalarına mı yansınlar, serseri bir kurşuna hedef olmaktan mı sakınsanlar, yoksa zalim bir bombanın üzerlerine  yağmasından mı korksunlar…

Ve en acısı da gidecek bir yerleri olmaması, gidecek yerleri olsa da rejim güçlerinin yağdırdığı bombaların izin vermemesi.

Esad ve hamileri, tüm bunları, kenti teröristlerden temizlemek adına

yaptılar.

En kolay ama en zalimce, en kestirme ama en gaddarca yoldan gittiler.

Halep’teki insanlık dramını görünce, aklıma güvenlik güçlerinin Güneydoğu illerindeki operasyonları geldi.

Teröristlerin yerleşim birimlerine sızıp, hendek açmak suretiyle terör estirdikleri günleri hatırladım.

Ne yapmıştı bizim asker ve polis?

Adeta iğneyle kuyu kazarcasına ve aylarca süren operasyonlarla teröristleri bir, bir temizlemişti yerleşim birimlerinden.

Onlarca şehit verme pahasına…

Neden?

Sivil halka zarar gelmesin diye, çocuklar ölmesin diye.

İsteseler, Esat ordusu gibi, Güneydoğu kentlerini yerle bir ederlerdi.

Ancak, bu hem Kürt sorununu daha da derinleştirir, hem de büyük bir insanlık dramına yol açardı.

Bugün HDP‘lilere yönelik operasyonlara karşın Güneydoğu halkı ayağa kalkmıyorsa, güvenlik güçlerinin sadece hendekçileri hedef almasına borçluyuz.

Ne demişler:

Zulüm ile abat olanın akibeti berbat olur.