Bol müzikli, eğlenceli, kah güldüren, kah hüzünlendiren, kah düşündüren, kah tebessüm ettiren, gırnatalı, darbukalı, ritmi yüksek bir müzikalle, perde dedi Bursa Devlet Tiyatrosu…

İzmir’in Roman mahallelerinden İki Çeşmelik’te geçiyor ‘Bana Mastika’yı Çalsana’ isimli oyun.

Farklı dünyaları, farklı hayalleri, farklı dertleri ve farklı yaşamları olan, ancak aynı havayı soluyan, aynı bakkaldan alışveriş yapan, aynı sofraya bağdaş kuran, aynı müzikle göbek atan, aynı türküyle dertlenen, sıcacık bir mahalle İki Çeşmelik…

Devrim ateşiyle yanıp tutuşan idealist bir gencin, kader mahkumu bir travestinin, gönlünü genç bir denizciye kaptırmış çiçekçi Roman kızının, üzerine kuma geldiği için hayatı zindan olan bir kadının, pavyonda çalışan kadına tutulmuş göçmen bir adamın ve aynı kader çizgisinde yürüyen diğer mahalle sakinlerinin hikayeleri anlatılıyor.

Oyun, “Herkesin farklı hikayesi olsa da, farklı etnik kökenden gelseler de, farklı bir sınıftan olsalar da, kardeşçe, barış içinde yaşamanın da bir yolu” var dedirtiyor izleyicisine.

Bir Roman ailesinin, göçmen aileyle aynı mahallede yaşayabileceği, bir Kürt gencinin Türk genciyle arkadaşlık kurabileceği, bir Roman kızının İzmirli denizci teğmenle evlenebileceği mesajı veriliyor.

Nilbanu Engindeniz’in yazdığı, rejisörlüğünü Murat Atak‘ın yaptığı oyun yaklaşık 3 saat sürüyor.

Bir hayli zor bir oyun.

Hem süre çok uzun, hem de 50 kişi rol almış oyunda.

Bu nedenle, Bursa Devlet Tiyatrosu, bir hayli riskli bir oyunla merhaba dedi yeni sezona.

Ayrıca, 6,7 isim dışında, devlet tiyatrosu sanatçısı yoktu oyunda.

Yanı kısıtlı imkanlarla, zor bir oyun hazırlanmış.

Çocuk oyuncuların performansı da, heyecanı da alkışlanmaya değerdi.

Prömiyere gelenler, oyuncuları, oyun yazarını ve rejisörünü, perde arkası kahramanları dakikalarca alkışladılar.

Şimdi sıra Bursalı seyircilerin beğenisinde.

 

Senfoni de sezon açtı

 

Perşembe akşamı, Bursa‘da sanat rüzgarı esiyordu.

1 Ekim’in, perşembe gününe denk gelmesi nedeniyle, hem Devlet Bölge Senfoni Orkestrası hem de Bursa Devlet Tiyatrosu, sezon açılışını yaptı.

Senfoni izleyicisiyle tiyatro izleyicisi benzer olduğu için, açılışlardan biri farklı bir tarihte yapılabilirdi, bu düşünülmemiş…

Tiyatro sezonunun açılışı, protokol açısından yine utanç vericiydi.

Bursa protokolünün çoğu, bu yıl da tiyatroyu yok saydı ve sezon açılışına gelmeye tenezzül etmeyerek, sanata verdikleri değeri gösterdiler.

 

HDP Türkiye partisi olabilecek mi?

 

CHP‘nin ardından HDP de, yeni seçim bildirgesini açıkladı.

Başta, asgari ücretin 2 bin liraya çıkarılması olmak üzere, yoksul ve orta sınıfın yaşam seviyelerini yükseltecek vaatler revize edilmiş.

Erivan‘la ilişkilerde yeni bir dönem ve Ermenistan‘a yönelik ekonomik ambargonun kaldırılma sözü de dikkat çekici.

HDP, seçim sloganını değiştirmiş…

İnadına HDP, inadına barış diyorlar.

HDP‘nin alacağı oyla, bu sloganın kabul görmesi arasında güçlü bir bağ var.

Seçmen, HDP‘lilerin barış konusundaki samimiyetine inanırsa, oy kaybına uğramazlar hatta oylarını artırabilirlerler de.

Ancak daha önemlisi HDP’nin, Türkiye’nin tüm bölgelerini kucaklayan, haritanın kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna varıncaya kadar, farklı bölgelerde yaşayan seçmenden oy alan bir parti haline gelmesi değil mi?