Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bakan Müezzinoğlu’ndan kıdem tazminatı sinyali

Çalışma Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, bayramdan sonra işçi ve işveren kesimiyle son kez görüşeceğini ancak iki kesimin de düzenlemeye itiraz ettiklerini söyledi. Başından bu yana işçi ve işveren arasında yüzde 70 oranında ortak payda aradıklarını belirten Müezzinoğlu, “İşçilerin  durduğu sabit bir nokta vardı. Ama işveren tarafının tutumu benim için biraz sürpriz oldu. Son bir görüşme yapacağız ancak iki taraf da istemezse ısrarcı olmayacağız” dedi.

 

Bakan Müezzinoğlu, teşkilat ile  yerel yönetimler revizyonu, bakanlardan istenen eylem planı ve erken seçim iddialarıyla ilgili de önemli mesajlar verdi. Erken seçim gündemde yok, 6 aylık eylem planının 3 ana başlığı var ve revizyonda kişiler değil hedefler önplanda olacak.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.

Gürcistan’ın Acara Özerk Bölgesi’nin merkezi Batum’da Kadir Gecesi’nde gerçekleştirdiğimiz söyleşide, kıdem tazminatının fona devrinden, erken seçim iddialarına, Çalışma Bakanlğı’nın eylem planından, Kılıçdaroğlu’nun  Adalet Yürüyüşü’ne varıncaya kadar, önemli başlıkları konuştuk.

 

“HEDEFLERİMİZE GÖNÜL COĞRAFYASINDA YAŞAYANLARIN DUALARIYLA ULAŞACAĞIZ”

 

* Kafkasya’nın parlayan  yıldızı Batum’dayız. Türkiye’nin pasaportsuz ve vizesiz giriş yapabildiği 3 ülkeden biri Batum. Aynı zamanda tarihsel bağlarımız da çok kuvvetli bu ülkeyle. Çok değil 100 yıl önce sınırlarımız arasında yer alıyordu Batum. Bu ülkenin Türkiye için önemiyle başlayalım.

Tabii biz Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milleti olarak sınırlarımızın  ötesinde çok geniş bir gönül coğrafyasına sahibiz.  Kardeşlik sınır tanımaz. Dolayısıyla bu ülkelerde, bizim kardeşlerimiz, dindaşlarımız, aynı medeniyet değerlerini taşıyan insanlarımız var. Büyük Türk milletine düşen de sınırlarımızın ötesindeki değerlerimize sahip çıkmamızdır. Bugün de Batum’dayız. Gürcü kardeşlerimizin dilini anlamasak da aynı duyguları paylaşmanın huzurunu, mutluluğunu yaşıyor ve heyecanını duyuyoruz. 2 gece önce de Sayın Başbakan ile birlikte Gümülcine’deydik.  Genç Türkiye Cumhuriyeti mutlaka Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine gönül coğrafyasındaki insanların dualarıyla ulaşacaktır.
 

* Her yıl Kadir Gecesi’nde bir ülkedesiniz.

3 yıl önce de OLAY TV ile birlikte Gümilcine’de benim köyümdeydik.  Çok etkilenmiştim o iftarda. Ondan sonra Üsküp’teydik. Yağmurlu, bereketli  çok güzel bir geceydi. Batum’da Bursa Büyükşehir Belediyesi ramazan boyunca iftar verdi ve biz de Kadir Gecesi Batum’da birlikte olduk. 
 

* Hükümet olarak Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlarımızla ilgili özel bir politikanız mı söz konusu?

Gönül coğrafyası politikası demek lazım aslında buna. Çünkü sadece Balkanlar’la sınırlı değil. AK Parti’nin misyonu gönüldaşlarıyla gönül bağlarını güçlendirmek ve  medeniyet yolculuğuna onların katkıları ve dualarıyla gitmektir.

 

“ADALET YÜRÜYÜŞÜ CHP SEÇMENİNİ DE ÜZÜYOR”

 

* Biraz da siyaseti konuşalım. Siyasetin gündeminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü var. Yürüyüşle ilgili değerlendirmenizi almak isterim.

Aslında yürüyüş siyasetin değil CHP üst yönetiminin gündemindedir. Hatta CHP’lilerin bile gündeminde bu konu yok. Ayrıştıran, istikrarı bozan anlayışlara CHP üst yönetiminin katkı sağlaması, CHP tabanını da üzüyor. Esasında asıl ortak gündemimiz, büyüyen, gelişen, dünyayla rekabet edebilen, kendisine kurulan tuzaklara karşı mücadele eden bir Türkiye’dir. Keşke CHP üst yönetiminin de gündeminde bunlar olsa.  Türkiye nasıl daha hızlı istikrar elde edebilir, daha güçlü bir demokrasiye nasıl kavuşabilir,  hukuk devletini daha hızlı  nasıl kurgulayabilir? Büyüyen, gelişen, rekabet edebilen ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için akıl teri gerekir. Akıl teri dökemeyenler ne yazık ki  ayaklarını yoran eylemler yapıyorlar.  Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş. Ben CHP’lilerin  akıllı işler yaparak ayaklarına ceza çektirmemelerini gönülden arzu ediyorum. 

 

“ERKEN SEÇİM GÜNDEMİMİZDE YOK”

 

* TBMM 15 Temmuz’da OHAL’i görüşmek için toplanacak.  Bir de Meclis İç Tüzüğü’nün değişmesi gündemde. Ayrıca Meclis’in toplanacak olması erken seçim iddialarını gündeme getirdi. Ufukta erken seçim mi var? 

Bir kere erken seçimle ilgili bir okumayı doğru bulmam. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, bakanlardan 2017 sonu ve 2018 eylem planı ile çalışma takvimi istedi. Bu ülkenin insanı, yarının bugünden iyi olmasını istiyor. İlk çeyrek büyüme oranı yüzde 4’lerde geldi, bu iyi bir rakam. Dövizin yükselişi durdu ve inişe geçti. Enflasyonu aşağı düşmüş, büyüyen, istihdamı artan, üreten ve dünyayla rekabet edebilen bir Türkiye var. Dolayısıyla seçimin gündemimizde olmaması gerekir. Zaten son 2-3 yıl seçimler ve olağanüstülüklerle geçti. Şöyle 1,5-2 yıl seçim konuşmadan icraat konuşalım. Meclis dinamikleri bizim performansımızı zorladığı ve anlamsız engellemelerle karşı karşıya bıraktığı için iç tüzük düzenlemesine ihtiyaç duyduk. 15 Temmuz’da bunu görüşeceğiz. 
 

* Birkaç hafta öncesine kadar Kabine revizyonu konuşuluyordu. Ancak bugün gündemde yok. Kabine revizyonu rafa mı kalktı?

Kabine  revizyonu neden gündeme geldi bilmiyorum. Sayın Başbakan’ın  ihtiyaç duyduğu her an revizyon yapma hakkı var. Sayın Cumhurbaşkanı’na teklifini yapar, birlikte değerlendirme yapıp, revizyonu yaparlar. Benim bakan olduğum gün kimsenin beklemediği bir  gündü. Önemli olan Sayın Başbakan’ın ihtiyaç duyması ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın uygun görmesidir.

 

 “EYLEM PLANINDA GENÇ İSTİHDAM, KADIN VE ENGELLİ BAŞLIKLARI”

 

* İfade ettiğiniz gibi bakanlardan eylem planı istendi. Çalışma Bakanlığı’nın eylem planında neler var?

Ana başlıkları hazırladık. En cidi ve en güçlü, uzun vadeli olan 3 ile 5 yıllık eylem planında genç istihdam var. Yüzde 21 genç işsizimiz var. Bunlaırn büyük çoğunluğu üniversite veya teknik lise mezunu. Türk  girişimcisinin en büyük ihtiyacı da nitelikli eleman. Gençlerin nitelikli eleman olmalarına destek vereceğiz. İkinci olarak Güneydoğu kadınına farklılıklar kazandırabilecek bir eylem planı. Çünkü Güneydoğu’da yaşayan kadını istihdam edemezsek, çocuklarına sahip çıkması zorlaşır. Bir anne iş sahibiyse çocuklarına sahip çıkabiliyor. Çocuklarını dağa çıkarmaktan ve yanlışlar yapmasından sakınıyor. Bu konuyla ilgili son rötuşlarımızı yapıyoruz. Diğer bir eylem planımız da engelli istihdamı. Engelliler, mahallelerindeki bakkallarda, kafelerde, eczanelerde çalışabilecek. Bu tür yerlerde engelli çalıştıran işyerlerine ayrıcalıklı destekler vereceğiz. Eylem planımızın ana başlıklarını gençler, kadınlar ve dezavantajlı gruplar oluşturuyor.

 

“DOĞU’DA TERÖRÜN İZLERİ BÜYÜK ÖLÇÜDE SİLİNDİ”

 

* Geçen hafta Gönül Köprüsü projesi kapsamında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve il teşkilatıyla birlikte Batman’da iftar programına katıldınız. Bu projenin temellerini genel başkan yardımcılığınız döneminde siz atmıştınız. Ancak bakan olduktan sonra da projeye sahip çıkmayı sürdürdünüz. Batman gezinizdeki izlenimlerinizle devam edelim.

Geçen yıl çukur eylemlerinin olduğu, millete bedel ödettirilmek istendiği  olağanüstü bir süreç yaşıyorduk. O bölgelerde devletine, milletine bağlı, insanlarımızla gönül köprüsünü güçlendirecek projeyi, genel başkan yardımcısıyken ben başlatmıştım. Çok güçlü bir proje olarak başlamıştı.  İstanbul’dan Diyarbakır’a; Bursa’dan Batman’a; Samsun’dan Tunceli’ye; Konya’dan Van’a gibi büyükşehirlerden terörden etkilenen kentlere gönül köprüsü kurduk. Geçen yıl gördüğümüz Batman ile bu yılki Batman arasında ciddi farklar gördük. Terörle mücadelede vatandaşa büyük güven gelmiş. Terörün izleri büyük oranda silinmiş. Ben çok rahat çat kapı ziyaretler yaptım ve aileler de rahatlıkla evlerine misafir ettiler bizleri. Çok güzel bir ülkemiz, değerleri çok güçlü olan milletimiz var. O yüzden bu büyük milletin geleceği mutlaka aydınlık olacaktır. Yeter ki aramıza nifak sokmayalım.
 

* Çat kapı ziyaretlerden söz ettiniz. Özellikle Cumhurbaşkanı referandum sonrası teşkilatlara halkın içinde olunması talimatını verdi. Ramazan ayında da teşkilat iftarı yerine halkla iç içe olundu. Siz ise çok önceden çat kapı ziyaretler yapıyordunuz. Tüm bunları 2019’a dönük hazırlık olarak mı okumalıyız.

Bu çat kapı ziyaretlerini 1994 yılında, Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde gerçekleştirmişti. Ben her ramazanda 15-20 civarında fakir evine gitmezsem kendimi eksik hissederim. Bunu da  sosyal sorumluluk projesi olarak görürüm. İster Kırklareli’nde ister Orhaneli’nde ister  daha önce hiç gitmediğim bir ilde çat kapı ziyaretler yaparım.  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan listeleri alıp ziyaretleri yapıyoruz. Vali Bey’in de arkadaşların da haberleri olmuyor bu ziyaretlerden. Bursa’da yanılmıyorsam 25-26 eve gittim bugüne kadar. Bir de kendi bürokratlarıma bu görevi verdim. Onlar da 762 eve gittiler.  Önemli olan Cenab-ı Allah’ın zenginliklerini görmek ve bizdeki zenginliği onlarla paylaşabilmektir. O ailelerde gönül zenginliklerinin bizim gönül zenginliğinden çok güçlü olduğunu görüyorum. Evlerinde iki lokma var ama her şeyimiz var, buna da şükür, Allah devletimize, milletimize zeval vermesin diyorlar.  Kanaat sahbi olmanın ne demek olduğunu oralarda görüyorsunuz.

 

“BİZ İSİMLERİ DEĞİL HEDEFLERİ TARTIŞIRIZ”

 

* Partinizde teşkilat revizyonu gündemde. AK Parti temsilcilerinden teşkilat revizyonuna ilişkin açıklamalar geliyor. Teşkilat revizyonu olacak mı? Revizyon olacaksa bunun yöntemi ne olacak? Kongreler yoluyla mı yoksa görevden almalar şeklinde mi?

AK Parti çok dinamik bir parti. İşte refarandumu yaptık. Hemen sonra Sayın Genel Başkan partiye üye oldu, ardından kongremizi yaptık. Teşkilatta da rehavet ve zaafiyet görülüyorsa müdahale edilir.  Neden? Çünkü AK Parti siyaseti millet için yapıyor. Yani il başkanı, bakan, milletvekili mutlu olsun diye yapmıyor. Burada birinci merkez, milletin hayalleri. Dolayısıyla isimlere dayalı bir siyaset hiç yapmadık. Hep hedeflere dayalı siyaset yaptık. Hedefimiz de 2023 ve 2023’te gayri safi milli hasılamızı ikiye katlamaktır. O zaman bunu başarabilecek bir dinamizm, ister teşkilatta, ister belediyelerde, ister hükümette, ister de parti genel merkezinde aranır. Bizde isim tartışması sıfır düzeydeyken hedef tartışması gündemimizden hiç düşmez.
 

* Teşkilat revizyonu, istifalar alınarak ya da kongrelerde aday yapılmama yoluyla gerçekleşebilir. Ancak belediyelerde değişiklik yapmak bu kadar kolay değil. Bazı belediye başkanlarının görevden alınacağına dönük iddialara ne diyorsunuz?

Yerel yönetimleri görevden almak yerine, mantalite değişikliğine teşvik edebilebilirler. Diyelim ki  Ordu veya diyelim ki Balıkesir. Buradaki analizlerden sonra bir vizyon değişikliği ihtiyacı varsa, evet Edip Bey gelin, Balıkesir’deki vizyonu şuradan şuraya taşımamamız lazım.  Dolayısıyla illa Edip Bey’i görevden almak değil mesele. Mesele mantalite değişikliğidir. Kişi değişikliği son çaredir. Kişileri tartışmak az akıllı, olayları tartışmak normal akıllı, hedefleri tartışmak akıllı insanların işidir. Bursa’nın hedefleri var mı, var. Daha iyisi için ne gerekiyorsa onu tartışabiliriz, tartışmalıyız da. Bunu tartışırken Recep Altepe alınacak mı alınmayacak mı, Mehmet Müezzinoğlu alınacak mı, alınmayacak mı diye bakamayız. Bursa’nın mutluluğunu, Balıkesir’in başarısını, İstanbul’un gelecek vizyonunu isimlere takılmadan, bir siyaset vizyonunu ortaya koyarak sağlayabiliriz. AK Parti  bunu başardığı için 14 yıldır iktidarda. Başardığı sürece de iktidardan inmez. 

 

“İSTEMEZLERSE KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVRİNDE ISRARCI OLMAYIZ”

 

* Son olarak Çalışma Bakanlığı’nı ilgilendiren konuları konuşmak isterim. Yine birkaç hafta öncesine kadar kıdem tazminatının fona devri gündemdeydi. Bu konu hangi aşamada?

Hükümet olarak hazırlıklarımızı yaptık. Ama özellikle işçi ve işveren  sendikaları tarafından karşı bir duruş var. Biz başından bu yana yüzde 70 ortak noktayı bulmamız gerektiğini söyledik. Bayramdan sonra tarafları davet edeceğiz ve iki tarafın da görüşlerini alacağız. Eğer destek olurlarsa  devam edeceğiz, yok biz bu halden memnunuz derlerse ısrarcı olmayacağız. Siyasette ben yaptım oldu anlayışında hiç olmadık.
 

* Tarafların bugünkü eğilimleri ne?

Genelde kamuoyuna verdikleri mesaj, biz kesinlikle karşıyız ve  kıdem tazminatının gündemde olmasını doğru bulmuyoruz. Ama onları bayramdan sonra davet ederek dinleyeceğim.
 

* Anladığım kadarıyla kıdem tazminatının fona devri ihtimali oldukça düşük

Ben açıkçası referandum öncesi, sanayi odalarının, ticaret odalarının, işverenlerin taleplerini gördüğümde işveren tarafının bu işi samimiyetle istediği kanaatine vardım. Ama iş biraz ciddileşince duruşları değişti. Ne oldu acaba diye merak ediyorum.
 

* Ama işçi tarafı başından bu yana netti.

Onların durduğu sabit bir nokta vardı. Ama işveren tarafının tutumu  benim için biraz sürpriz oldu.

 

“BAYRAM BARIŞ VE HUZUR GETİRSİN”

 

* Bayram mesajınızı alarak noktalayalım.

Milletçe huzur içinde bayram ve bayramlar yaşamasını Rabbim bize nasip etsin. İslam dünyasında akan gözyaşı ve kanın bir an önce dinmesi için ramazanda hep dua ettik. Müslümanlar birbirleriyle çatışmak yerine tam aksine  birlik ve beraberlik içinde yaşayarak, Müslümanların çatışmasından yarar sağlayanlara fırsat vermemeli. Allah bu aklı ve vicdanı nasip etsin. Bugün bayramı huzurlu yaşıyorsak bunu şehitlere ve gazilere borçluyuz. Mahallemizde, sokağımızda tanıyalım, tanımayalım bir  şehit ailesini ve  gazi ailesini  bayramda ziyaret edelim. Gelecek bayramlar bugünden daha mutlu ve huzurlu olsun. Bayram İslam âlemine de barış getirsin. 

​FOTOĞRAFLAR: AYKUT GÜNGÖR 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X