Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bakan Müezzinoğlu, Tabipler Birliği’ne patladı: Hangi vizyonla eleştiri yapıyorsunuz

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kabinenin en sakin üyelerinden biri olarak tanınır, son derece sakin, babacan görünümlü ve ılımlı yapısıyla bilinir.

Eleştirilere de açık olduğunu, yakın çevresi söylüyor.

Ancak, öyle anlaşılıyor ki, Türk Tabipler Birliği’nin, sağlık yatırımlarına karşı açtığı davalar, Bakan Müezzinoğlu‘nun tahammül sınırlarını aşmış.

Önceki akşam OLAY TV’de Gündemin Getirdikleri Özel‘e konuk olan Müezzinoğlu, programın neredeyse yarısında Türk Tabipler Birliği ve Bursa Tabip Odası‘nın yaklaşımını hedef alan sözler sarf etti.

Mesela, “Bursa Tabip Odası’nın açtığı dava olmasaydı, Doğanköy’de temel attığımız Bursa Şehir Hastanesi inşaatının yarısı bitmiş olacaktı. Seneye de açılışını yapardık” diyerek, BTO‘yu hizmeti engellemekle suçladı.

 

“SİZ EKONOMİ UZMANI MISINIZ, İŞİNİZE BAKIN”

 

Doğanköy’de temeli atılan ve 2017’de bitmesi planlanan 1350 yataklı Bursa Şehir Hastanesi, Bursa‘nın en büyük sağlık yatırımı.

Öyle ki, 650 milyara mal olacak!

Kamu-özel ortaklığı yöntemiyle hayata geçeceği için, Türk Tabipleri Birliği ve Bursa Tabip Odası, kamunun zarara uğratıldığını iddia ediyor.

Bakan Müezzinoğlu‘na, bu iddiayı sordum.

Yanıtı, sertti:

“Bence herkes işini yapsın. Bu işin finansmanını, ekonomi uzmanları, ekonomistler, Kalkınma Bakanlığı, Maliye bilir. Herkes her işin uzmanı olamaz. Tabip odaları, meslekle ilgili vizyonu ortaya koysunlar. Yani deseler ki, tıp hizmetler bakımından Türkiye’de şehir hastanelerine gerek yoktur, tıp hizmetleri bakımından eksiklikleri vardır, ameliyathanesi, yoktur, fiziki mekanları uygun değildir, anlarım. Ama bunları söylemiyorlar. Tabipler Birliği hangi ekonomi uzmanlığıyla çıkıp konuşuyor? Bir tane hastane yapmışlar da o hastanenin nasıl yönetildiğini biliyorlar mı ki, fikir beyan ediyorlar?

 

“HEKİMLERLE İLGİLİ BİR TANE PROJELERİ YOK”

 

Bakan Müezzinoğlu, Türk Tabipler Birliği‘nin ideolojik hareket ettiğini düşünüyor.

Ve, “İdeolojik duruştan vazgeçin, hizmet bu milletin hakkıdır” diyerek, AK Parti olarak, hizmet etmeye devam edeceklerini söylüyor.

Ayrıca, sağlıkta kamu-özel ortaklığı yöntemini gelişmiş ülkelerin de uyguladığını belirten Müezzinoğlu, “İnglizlerin, ABD‘lilerin başardığı ve dünyanın yarısının peşinden koştuğu bir yapı hakkında, hangi vizyonla ekonomik olmadığını söylüyorlar? Mesleki eleştirilerin başımızın üzerinde yeri var. Ama şehir hastanelerinin finansmanını, bu işi bilenlere bıraksınlar. 30 yılı aşan meslek hayatımda Türk Tabipleri Birliği’nin hekimlerle ilgili bir tane projesi ortaya koyduğunu duymadım. O yüzden herkes işine baksın.”

 

“ONLARI KENDİ HALLERİNE BIRAKTIK”

 

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Türk Tabipleri Birliği’nin, alanı olmayan işlerle uğraşacağına, Türkiye‘nin kanser ve diyabet ilaçları icat etmesi, tıbbi cihaz üretmesi gibi konulara yoğunlaşması gerektiğini kaydetti ve “Bunları söyleseler, helal olsun diyeceğim. Ama onlar, Türkiye’de yapılmasın, Türk milleti de bundan faydalanmasın, 20 yıl önceki koşullara razı olsun, zaten millet de hak etmiyor anlayışındalar. Biz onları kendi hallerine bıraktık. Çünkü biz milletle yürüyoruz” dedi.

 

“MALİYETLİ DİYE AMBULANS UÇAĞA KARŞILAR “

 

Bakan Müezzinoğlu, Türk Tabipleri Birliği‘ne 2002 yılını hatırlattı.

Yani, 2002 yılında sağlık alanındaki verilerle, bugünü kıyasladı.

Hasta memnuniyetinin yüzde 39’dan yüzde 75’e çıktığını hatırlattı ve şöyle devam etti:

“2002’de acil hizmetlerinde 617 tane ambulansımız vardı. Şimdi Türk Tabipler Birliği’ne soruyorum. Bu ambulansların kaçında tıbbı donanım vardı ve hasta transferine uygundu?

Yarısının içinde tıbbı donanım yoktu. Ve yarısında da sağlık elemanı yoktu. Bunlar varsa da, hastadan mazot parası isteniyordu. Şimdi Türkiye o günlerden bugünlere geldi. Bakan olduktan sonra, 2,5 yıl içinde 2 bin 100 ambulans dağıttık, daha önceki bakanımız da binlerce ambulansı dağıttı. Paletli ambulans, obez ambulansı, bot ambulansı derken, 3 bin 700 civarında ambulansımız her noktada hizmet veriyor. 17 tane helikopter, 3 ambulans uçağımız var. Onların kafasıyla bu ülkede ambulans uçakları çok pahalı. Daha dün İsviçre’den Yozgatlı gariban bir vatandaşımızın hastasını getirdik. Çok maliyetli, onların anlayışıyla. İsviçre‘den bir vatandaşımızı memleketine getirip, tedavi ettirmenin maliyet hesaplaması olur mu? Bu ülkenin vatandaşı bir Alman, bir İngiliz, bir Fransız vatandaşı kadar değerli değil mi? Deprem riski olan binalar, çürük bir şekilde mi hizmet etmeye devam mı etsin? Türk Tabipleri Birliği, binaların yenilenmesi için çaba göstereceğine, nasıl engel olabileceklerine kafa yoruyor.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X