Geçen yıl 8 Temmuz’da kaleme aldığım yazımı, noktasına, virgülüne dokunmadan paylaşacağım bugün.
Nitekim, aradan geçen 1 yılı aşkın zaman diliminde, Suriye karşıtlığında maalesef değişen hiçbir şey yok.
Buyrun:
“Memlekette bugüne kadar yaşanan sayısız tecavüz ve kadın cinayeti vakasına bir yenisi daha eklendi.
Tüyler ürpertici hadise, son hafta gemi azıya alan ‘Suriyeli karşıtlığının’ bir yansıması mı bilemiyorum.
Ancak, CHP’lisinden AK Partilisine; muhafazakarından, liberaline; topçusundan, sanatçısına varıncaya kadar, son yıllarda hiç bir ortak noktada buluşamayan kesimlerin, mevzubahis Suriyeliler olunca, aynı söyleme sarılmaları, aynı tepkiyi vermeleri, aynı pencereden bakmaları tehlikeli bir noktaya savrulduğumuzun resmidir.
‘Suriyeliler defolsun’ kampanyasına el veren canım kardeşim…
Sen burada Suriyelileri kovmaya çalışıyorsun ya, Avrupa ülkelerinde gurbetçilere ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorlar, unutma.
Suriyelilere dilenci ve hırsız diyen canım kardeşim.
Avrupa coğrafyasında da Türklere hala barbar diyorlar, aklından çıkarma.
Sakarya’daki hamile kadına tecavüz eden o canilere tepki vermeyen canım kardeşim.
Almanya‘da sayısız kundaklamayla birlikte yüzlerce Türk‘ü diri, diri yaktılar zihninden silme.
Suriyeliler gettolaşıyor, buna izin verilmemeli diyen canım kardeşim.
Almanya‘da, İngiltere‘de, Fransa’da Türk mahalleleri yıllardır varlığını sürdürüyor, sakın ha atlama.
‘Suriyeliler kültürümüzü benimsesin‘ diyen canım kardeşim.
Bulgaristan’da bir zamanlar Türkçe isimler yasaklanmış, Türkler sünnet bile ettirilmemişti, anımsamaktan bir an olsun vazgeçme.”
Dipnot:Suriyelilerin entegre olmasını, yaşadıkları ülkenin normalarına uymalarını, kurallara riayet etmeleri ve yasa dışı işlere bulaşmamaları gerektiğini savunmak başka bir şey, Suriyeliler üzerinden Arap düşmanlığı yapmak başka bir şey. Bu yazı, Suriyelerin entegre olması gerektiğini söylemekle beraber, ülkemizdeki Suriyeli misafirler üzerinden ırkçılık yapılmasını eleştiriyor.
CHP’de önemli iddia
CHP kulislerinde çok önemli bir iddia dolaşıyor.
İddia şu:
Artık YSK’ya teslim edilecek aday belediye meclis üyelerini ilçe başkanları teslim etmeyecek.
Ya kim teslim edecek?
Genel BaŞkan Kılıçdaroğlu’nun her ilde belirleyeceği bir partili…
Böylece, ilçe başkanları liste üzerinde etkili olamayacak.
Nitekim, değişim yanlıları hala parti içinde önemli bir güç.
Bu uygulamayla değişim yanlılarının etkisi kırılacak.
Dahası, belediye meclis üyeliklerinde etkin olamayacaklar.
Önümüzdeki günlerde bu konunun netleşeceği bekleniyor.
Kadın güçlenirse Türkiye güçlenir
Bu sloganı bir çok yerde duymuşsunuzdur.
Kadının iktisadi alanda, siyasette, bürokraside, kültür ve sanat alanlarındaki temsiliyle, ülkenin gelişmişliği arasındaki bağı ortaya koyuyor.
Gerçekten de öyle değil mi?
Dünyanın gelişmiş tüm ülkelerine bakın.
Hepsinde kadın her alanda, en az erkekler kadar söz sahibi, en az erkekler kadar temsil ediliyor ve erkeklerle eşit haklara sahip.
Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde ise kadın kotası gibi, pozitif ayırımcılık gibi kavramlar söz konusu.
Bursa’da Yeşim Tekstil, BUİKAD ve BUSİAD‘ın oluşturduğu Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu isminde bir oluşum var.
Platform, 20 Eylül’de ‘Gücümüz Eşitliğimiz‘ başlıklı bir panel düzenliyor.
Bugün, sadece bir girizgah yapmakla yetinelim ve paneli takip ettikten sonra daha geniş yorum ve notlarımızı paylaşalım.