Dün bir İstanbul gazetesinde MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin sağlık sorunları nedeniyle, uzun süre partisinin başında olamayacağı, vekaleti Ümit Özdağ‘a vereceği iddia ediliyordu.
Aslında Bahçeli‘nin doktoru, MHP liderinin turp gibi sağlam olduğunu ancak ikinci kalp ameliyatı geçirmesi nedeniyle bir süre dinlenmesi gerektiğini söylemişti.
Ayrıca dün parti kulislerinde Bahçeli‘nin vekalet vereceğine dair bir bilgiye ulaşamadım.
Ancak Bahçeli‘nin partinin başından uzaklaşması için sağlık sorunlarına gerek yok.
Öncelikle, “Bahçeli gitsin” anlamını taşıyan kapı gibi 543 imza var.
Yani delegelerin yarısı…
İmzacı delegeler, düne kadar Bahçeli’ye oy vermiş, Bahçeli‘ye yakın il başkanlarının masa başında yazdığı isimler demek.
Daha da önemlisi 543 isim, tüm baskılara rağmen, imza vermekten geri durmayan cesur delegelerden oluşuyor.
Bir de değişimden yana olmasına rağmen imza vermek istemeyen yaklaşık 300 delegenin varlığından söz ediliyor.
Yani Bahçeli‘ye partinin yüzde 10’luk kesiminin desteği ya var, ya yok.
Olayın bir de teşkilatlar boyutu var.
453 imzanın arasında 18 il başkanın imzası da bulunuyor.
Bir de Bursa İl Başkanı Yüksel Yılmaz gibi delege olmadığı halde değişimden yana olan il başkanlarını da sayarsak, teşkilatların önemli kısmının Bahçeli‘nin gitmesinden yana olduğu anlaşılıyor.
Gelelim Bursa’ya…
Bursa’da Bahçeli için daha vahim bir durum var.
Geçen hafta Ahmet Ağabey (Emin Yılmaz), Bursa‘dan 37 ismin imza verdiğini yazdı.
İmza vermeyen sadece 9 isim var.
Bu isimler, Ünal Şahin, Yüksel Okumuş, Levent Burmalı (Mustakemalpaşa İlçe Başkanı), Osman Durdu (Gemlik İlçe Başkanı), Yüksel Albayrak (Orhangazi İlçe Başkanı), Celal Kosova, Tamer Afacan, İhsan Bilgili, Metin Yıldıran…
Bursa, Bahçeli için ne ifade ediyor peki?
Bursa, Genel Sekreter İsmet Büyükataman’ın seçim bölgesi.
Yani partinin iki numaralı isminin seçim bölgesinde, yüzde 80 oranında delege, 3’ü dışında tüm ilçe başkanları ve il başkanı muhalif cephenin içinde yer alıyor.
Genel Sekreter’in seçim bölgesi Bursa kelimenin tam anlamıyla Bahçeli muhaliflerinin kalesi olmuş.
Tüm bunlar şu anlama geliyor:
Delegelerin kahir ekseriyeti değişim diyor, teşkilatların hatırı sayılır bölümü kurultaydan yana, bazı il başkanları kazan kaldırmış durumda ve hatta Bahçeli’nin her yıl birkaç gün misafiri olduğu Söğüt’ün Belediye Başkanı Halil Aydoğdu bile imzacıların arasında!
Öyleyse Bahçeli’nin, sağlık sorunlarını gerekçe gösterip, genel başkanlıktan ayrılması, hem kendisi hem de partisi için en hayırlı iş olmaz mı?
PM seçimi halkı ne kadar ilgilendiriyor?
CHP kurultayı geride kaldı.
Kongre tek adaylı olunca, önce Parti Meclisi’ne girmesi muhtemel isimler, ardından Parti Meclisi’ne giren CHP‘liler ve son olarak Parti Meclisi‘ne giremeyenler yazıldı, çizildi.
Üyesi olanların bile ezbere bilmediği, say dediğinde birkaçı dışında gazetecilerin bile sayamadığı bir karar organıdır PM…
Varın halkın gündeminde PM seçimi var mı yok mu siz hesap edin…
Oysa halkın gündeminde olmayan bir seçim için, günler öncesinden kulisler dönmeye başladı, örgütlerde toplantı üstüne toplantı yapıldı, kongre salonununda onlarca anahtar listede havada uçuştu.
Ancak bir hafta sonra PM seçimi, parti içinde bile bayatladı!
Fani dünyada hoş bir sada bırakmak
Ne 3 milyar dolarlık Türkiye‘nin en büyük holdinglerinin birinin kaptan koltuğunda oturması…
Ne katrilyonluk serveti…
Ne yüz binlerce kişiye istihdam sağlaması…
Ne de Fenerbahçeliliği…
Dün ölümün ardından, kendisiyle ilgili dürüst bir iş adamı, vatanını seven Atatürkçü bir girişimci, hayırsever bir zengin ve herşeye rağmen dik durmasını bilen yatırımcı olarak anılıyordu Mustafa Koç…
Mühim olan baki kalan bu kubbede bir hoş sadaysa eğer, Mustafa Koç bunu fazlasıyla yerine getirdi.