İlk vakanın görüldüğü 11 Mart’ın üzerinden tam 40 gün geçti.
Ölüm ve vaka sayısı her geçen gün arttı ancak geçen haftadan itibaren vaka artış hızı azaldı.
Bu iyiye işaret.
Ancak daha da önemlisi, tam randımanlı olmasa da üretimin ve ticaretin sürmesi.
Pandemi günlerinde trafiğin olmasını sorumsuzluk olarak yorumlayabiliriz ancak caddelerde yeniden araçların olması normalleşmeye işarettir.
Kafelerin, sinemaların, barların, restoranların yani eğlence mekanlarının kapalı olduğu bir dönemde, sinemaların salonlarını kapattığı, tiyatroların perdelerini indirdiği şu günlerde insanların birçoğu keyiflerinden değil, işi oldukları için trafiğe çıkıyorlar.
Yaşamımda ilk kez trafik sıkışıklığından mutlu oldum.
Ne demişler:
Nerde hareket orda bereket.
Ve ne mutlu ki yavaş yavaş hareket başlıyor, dünya normalleşmeye adım atıyor.
İşte Avrupa ülkeleri gelecek haftadan itibaren alışveriş merkezlerini, eğlence mekanlarını ve okullarını açmaya hazırlanıyor, tedbirleri aşama aşama kaldırmayı planlıyor.
Futbol takımlarımız antreman yapmaya başladı.
Seyricisiz de olsa liglerin yeniden başlaması için taslak çalışma hazırlandı.
Üretime ara veren fabrikalar yeniden çarklarını döndürmeye başladı.
Tüm bunlar kabus günlerinin geride kalmaya başladığını gösteriyor.
Ve bundan sonra atılacak tüm adımlar normalleşmeyi hızlandıracak, üretim çarklarını daha hızlı döndürmeyi amaçlayacak adımlar olmalı.
Salgın ve hava kirliliği
Salgın nedeniyle alınan önlemler hava kalitesine yaradı.
Tam 29 kentte hava kirliliği yüzde 32 oranında azalmış.
Bu kentler arasında Bursa da var.
Bursa’da hava kirliliği yüzde 37 azalmış.
Bunun iki temel nedeni olduğunu söylüyor uzmanlar:
Fabrikaların üretime ara vermesi ve trafikteki araç sayısının azalması.
Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın araştırmasında son derece ilginç detaylar var.
Mesela Şanlıurfa’da hava kirliliği yüzde 58, Erzurum’da ise yüzde 51 azalmış.
Hava kirliliğin en yüksek oranda azaldığı bu iki kentte de sanayinin gelişmediğini biliyoruz.
O halde bu araştırma, hava kirliliğin temel nedeninin sanayi tesislerinin ürettiği kirletici emisyonlar olduğu teziyle çelişiyor.
Mollasalih ve Pakyürek’e önerim
İki iyi dost Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih ile geçmiş dönem Milletvekili Niyazi Pakyürek, sosyal medyadan atıştılar.
Konu, kapalı olan berberler.
Mollasalih, sosyal medya hesabından, “Saç sakala karışmadan, berberler bir program ve disiplin çerçevesinde hizmet vermeli” diyor.
Yanıt Pakyürek’ten geldi:
“Herkes saçını sakalını uzatsın. Mayıs sonuna kadar berberlerin kapalı kalması lazım!”
Ben orta yolu bulabilirim.
Ne Mollasalih’in, ne de Pakyürek’in formülü.
Benim gibi yapsınlar.
Evde makineyle 1 numara traş.
Görenler çok beğendiğini söylüyor.
Önümüz yaz.
Pakyürek ve Mollasalih’e kısacık saçlar yakışır mı emin değilim ancak denemenin zararı yok.
Ne de olsa saçlarının kökleri onlarda.
Salgın günlerinde kumar
Salgın günlerinde kumar olur mu?
Oluyormuş.
Küplüpınar’da bir kahvehane sahibi gece vakti işyerini açıp, millete kumar oynatıyor.
Osmangazi Belediyesi zabıta ekipleri de baskın yaparak, işyerini mühürleyip basıyorlar cezayı.
Yasak olmasına rağmen işyerini açtığı hem de kumar oynattığı için.
Yani millet canıyla uğraşırken, hem vatandaşın sağlıyla oynayan hem de kumar oynatıp bütçesini sarsanlar da var.
Pes!
Talep eczacıların
Eczanelerin erken kapatılması kararını müşteri yoğunluğunu arttıracağı için eleştirmiştim.
Bakanlığın izin vermemesi nedeniyle salgın dışında her konuda bilgi paylaşımı yapan İl Sağlık Müdürlüğü’nden bilgi notu geldi.
Erken kapanma kararı Bursa’ya özgü değil Türkiye genelindeki bir uygulamaymış.
Talep de eczacı odalarından gelmiş.