Trafikten bunaldığım günlerde toplu taşımayı kullanıyorum.
Hem bir nebze olsun trafik sıkışıklığından dolayı yaşadığım stresimi azaltıyorum, hem yürüyüş yapıp vücudumu ödüllendiriyorum, hem de sokakta ne olup bittiğini daha iyi gözlemleyerek köşeme malzeme çıkarmaya çalışıyorum.
Geçen gün de öyle yaptım ve kent merkezinde bir tur attım.
Muradiye ve Altıparmak, çocukluğumun geçtiği mahalleler.
Muradiye, Bursa’nın geçirdiği dönüşüme rağmen bozulmadan, özgün yapısını korurken, Altıparmak eski Altıparmak değil.
Oysa çok değil 10 yıl öncesine kadar Bursa’nın merkeziydi Altıparmak.
Caddenin her iki yakası da sabah, akşam insan kalabalığıyla cıvıl cıvılken, bugün in cin top oynuyor adeta.
Henüz AVM’lerin yükselmediği eski Bursa’da, özellikle bayram arefelerinde kot satılan dükkanlarda, izdiham yaşandığını hatırlıyorum.
Hatta mağaza yetkilileri daha fazla müşteri girmesin diye kapıyı kilitlerlerdi, o derece!
Böyle olunca da bu caddede kiralık dükkan bulmak hayli zordu.
AVM yoktu ama caddenin iki yakasında iş hanları vardı.
Yazıcoğlu, kapanmasa da eskisi gibi işlek değil.
Geçen akşam yine dikkat çekici bir sakinlik hakimdi caddeye.
Ancak farklı bir detay vardı.
Adım başı karşılaştığım gelinlikçiler.
Kimi mütevazı, kimi orta büyüklükte, kimi de büyük gelinlikçiler.
Bembeyaz olanından, al renklisine, yetişkin bedeninden, çocuk bedenine varıncaya kadar envai çeşit gelinlikler büyük camlı vitrinlerden müşterisinin beğenisine sunulmuştu.
Dükkanlarının önünde akşam çayını yudumlayan esnafla sohbet ettim daha sonra.
“Altıparmak’ta işler son zamanlarda iyi” dediler.
Nedeni benim de dikkatimi çeken gelinlikçilermiş.
Peki Bursa’da nikah patlaması mı yaşanıyordu?
Hayır elbette.
Altıparmak Caddesi’nde onlarca gelinlikçinin hizmet vermesinin sebebi Araplarmış.
Çünkü ülkelerindeki gelinlikler hem Bursa’daki kadar iyi hem de ucuz değilmiş.
Konuştuğum esnaflar, Arapların tereddüt etmeden 15-20 bin liraya gelinlik aldığını, özellikle yaz aylarında Altıparmak esnafının talebe yetişmekte güçlük çektiğini söylüyorlardı.
Talep bu kadar fazla olunca da, caddedeki gelinlikçi sayısı da her geçen gün artmış.
Yani özetle, bir zamanlar kot ve hazır giyim mağazalarının merkezi olan cadde gitti, gelinlikçilerin cirit attığı başka bir cadde geldi.
Özbilge: Altıparmak değil Elm Sokağı
DSP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özbilge, yılların Altıparmak esnafıdır.
Yani Altıparmak’ın dönüşümüne hem siyasetçi hem de esnaf gözüyle tanık oldu.
Özbilge, özellikle son bir yılda caddede bir gelinlikçi furyası başladığını söyledi.
Ancak Özbilge bunun geçici bir canlanma olduğunu düşünüyor.
Ayrıca gelinlikçilere rağmen, caddede çok sayıda satılık ve kiralık dükkan olduğunu, ekonomik gidişattan dolayı Altıparmak’ın eski günlerini aradığını belirtti.
Ve Altıparmak için de ilginç bir benzetmede bulundu:
Elm Sokağı’nda Kabus.
Çünkü Özbilge’ye göre Altıparmak belli bir saatten sonra ıssızlığa bürünüyor ve Elm Sokağı’nı andırıyor.
Tıka basa dolu otobüsler
Bu görüntü de Bursaray istasyonundan.
Balık istifi misali insanlar sıkış tepiş yolculuk yapıyorlar.
Hatta, kalabalıktan kendisini vagona atamayanlar yolculuk yapamıyor.
Ne var ki bu kalabalık, bir aksaklıktan kaynaklandı.
Dün sabah Bursarsay’da kalp krizi geçiren bir vatandaş nedeniyle seferler yaklaşık 20 dakika aksadı nitekim.
Bursaray istasyonlarının dün sabah ana baba gününü andırması aksaklıktan kaynaklanıyordu ancak saat 08,00 ile 09,00 arasında özel halk otobüslerinin içi, ‘iğne atsanız yere düşmez’ deyimini andırıyor.
Yok mu bunun bir çaresi Burulaş Genel Müdürü Sayın Kürşat Çapar?
Osmangazi Milli Eğitim Müdürlüğü’nden anlaşılmaz tavır
Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okullara bir yazı gönderip Bursa’da Uludağ Rotary Kulübü’nün 10 Kasım Atatürk’ü Anma Kros Yarışlarına katılmamasını istemiş.
Bunu biz değil, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ve Uludağ Rotary Kulübü Başkanı eğitimci Mehmet Yıldız söylüyor.
İsminde ‘milli eğitim‘ olan bir müdürlük, neden isminde Atatürk olan bir yarışmaya karşı çıkar?
Üstelik bizzat Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Rotary temsilcilerini kabul ederek, ‘Rotary Okulda’ projesine destek vermişken.
O belediye personeli görevden uzaklaştırıldı
Nilüfer Belediyesi’nde Halil Altın isimli bir personel çalışıyor.
Tanıyanlar, son zamanlarda garip paylaşımlar yaptığını söylüyorlar.
Altın, sosyal medya hesabından son yaptığı paylaşımlarda, köpekleri vuracağını ve cesetlerini belediyenin önüne atacağını yazmış.
Tabii bu şekilde paylaşım yapınca hayvanseverler ayağa kalktı, Nilüfer Belediyesi bir anda ülke gündemine girdi.
Hayvanseverler bana da ulaşarak, olayı duyurmamı istedi.
Ancak dün Nilüfer Belediye yönetimi olaya el koydu ve Halil Altın’ı görevden uzaklaştırıp, hakkında disiplin soruşturması başlattı.