Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi tartışmaları yeni değil.

Hatta bu tartışmalar son yıllarda alevlenmişti.

AK Parti‘nin iktidardaki ilk yıllarını hatırlayın.

Yerel yönetimleri güçlendiren Yerel Yönetimler Reform Tasarısı’nı Meclis‘e getirdiklerinde, ne gürültüler kopmuştu.

Ancak mahalli idareleri güçlendiren ve ademi merkeziyetçiliği anımsatan tasarı dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den dönmüştü.

Aynı AK Parti, birkaç yıl sonra bu kez yerel yönetimlerin yetkilerini tırpanlayan ve il özel idarelerinin kapısına kilit vuran Büyükşehir Yasası’nı çıkarmıştı.

Ve öyle görünüyor ki, HDP‘li belediyelerin terör örgütüne gerek lojistik gerekse de maddi destek vermesi yüzünden, merkezileşme daha da güçlenecek.

İşte tüm bunlar olurken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, uzun zamandan bu yana ısrarlı bir şekilde dile getirdiği yetki talebinden vazgeçmiş değil.

Bir program öncesi konuştuğumuz Altepe’ye, özel şahısların çalıştığı toplu taşıma araçlarının kuralsızlıklarına neden göz yumulduğunu sordum.

Başkan Altepe doğal olarak denetim yetkisinin Emniyet‘te olduğunu hatırlattı ve şunları ekledi:

“Trafik denetleme yetkisi bize verilsin 1 günde bu sorunu çözeriz. Yetki bizde olsaydı, hiçbir araç trafik ihlali yapamazdı. Biz halk tarafından seçilmişsek, sorumluluk da bize verilmeli. Avrupa ülkelerinde, yetki yerel yönetimlerde. Neden bizde olmasın “diyen Altepe, sadece trafikte değil, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda yetki istediklerini söyledi.

Başkan Altepe, özyönetim talebinin yükseldiği bu dönemde yetki devrinin sakıncalarıyla ilgili kaygılara karşı da şu öneriyi getirdi:

“Büyükşehir belediyelerine yetki devri, Türkiye’nin her yerinde uygulanmayabilir. Mesela, sadece Marmara Bölgesi’nde uygulansın. Yani Marmara Bölgesi pilot olsun.”

Girizgahta da belirttiğim gibi Başkan Altepe, uzun zamandan bu yana yetki talebinde bulunuyor.

Bakalım, ısrarlarından sonuç alabilecek mi?

 

Rize, Bursa’ya geliyor

 

Bugüne kadar gitmek nasip olmadı ancak gidenler, Rize’nin muhteşem doğasını, tarihi mekanlarını, yaylalarını ve elbette yöresel yemeklerini anlata anlata bitiremiyor.

Göz kamaştıran Ayder Yaylası, şifa veren kaplıcaları, gürül gürül akan dereleri, huzur yürüyüşleri için biçilmiş kaftan olan vadileri, Karadeniz’in bu şirin ilçesini tasvir etmek için anlatılır.

Dün Rize‘ye gitmedik ama konuksever Rizelilerin misafiri olduk.

Bursa Rizeliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Rize Tanıtım Günleri organizasyonu kapsamında, memleketlerini tanıtacaklar.

Yani Rize, Bursa‘ya gelecek 3 gün boyunca.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi‘nde 10 Mart’ta başlayacak etkinlikte, yörenin kültürel değerleri ve Rize mutfağının unsurları Bursalıların beğenisine sunulacak.

Bursa‘da özellikle inşaat sektöründe Rizelilerin izi var.

Ancak son dönemde, bürokraside de etkililer.

En başta Bursa Valisi Münir Karaloğlu Rizeli…

Bu arada Rizeliler Derneği’nin yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiği dernek binası, örnek bir proje olmuş.

Geniş bir alan üzerine yükselen kent merkezindeki bina, Karadeniz insanının azmini resmediyor adeta.

 

8 Mart…

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde bile iki kadın cinayeti işlenmişken, bu memlekette kadın sorunu hakkında söylenecek pek laf yok.

Bir 8 Mart’ın yıl dönümüne daha kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin gölgesinde girdik.

İstatistiklerde de değişen bir durum yok.

Kadınlar iktisadi hayatta yeterince temsil edilmiyor, siyasette ağırlıkları yok, bürokraside izlerine rastlanmıyor.

Mustafa Kemal Atatürk‘ün 1930’larda kadınlara siyasal haklarını teslim etmesine rağmen aradan geçen 85 yılda, kadınların ilerleyememesi üzerinde durulmalı.

Galiba, emek vermeden, bedel ödenmeden alınan haklar, ileriye de gitmiyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, kadın sorunlarının azaldığı günleri görmek ümidiyle nice 8 Martlara…