Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Alo belediye, psikolojim bozuk

Şu kabus günlerinde en sık duyduğunuz kelime, ‘kaygı’.

Hayatta kalma kaygısı, sağlıklı kalma kaygısı,  temel ihtiyaçları karşılama kaygısı, ruh sağlığını koruma kaygısı, kilo alma kaygısı, iş kaygısı…

Kaygılar üzerine bina edilmiş bir sürecin içinden geçiyoruz.

Ve tüm dünyada kaygı duymayan tek bir fert yok gibi.

Kaygılar da maalesef ruh sağlığımızın bozulmasına yol açıyor.

İşte vatandaşın bozulan ruh sağlıkları için yerel yönetimler seferber olmuş durumda.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, belediyede çalışan psikologlarını evlere gönderip, vatandaşa psikolojik destek veriyor.

Diğer yandan Büyükşehir Belediyesi de Bursa Aile Danışmanlık Eğitim Merkezi’ni, Kovid-19 sürecinden etkilenenler için psikolojik hizmet merkezine dönüştürdü.

Merkezde 6 psikolog çalışıyor.

Görüşmeler elbette yüz yüze değil, telefonla yapılıyor.

Görüşme süresi danışanın durumuna göre, 20 dakika da sürebiliyor, 40 dakika da.

Peki pandemi sürecinde vatandaş ne soruyor, ne talep ediyor?

Danışanlar farklı kategorilerdeymiş.

Virüs bulaşıp  travma yaşayanlar.

Ailesinden virüs bulaşmış olan kişiler.

Evde kalmak zorunda olduğu için ruh sağlığı bozulanlar.

65 yaş üstü olduğu için sokağa çıkamayıp, kendisini ötekileştirilmiş hissedenler.

Hastalığa yakalanmamış olmasına rağmen virüs bulaşma korkusu yaşayanlar.

Psikologlar, telefon görüşmelerinde virüs sürecinde neler yapmaları, hangi tedbirleri uygulamaları, psikolojilerini nasıl rahatlatacakları gibi konularda danışanları yönlendiriyor.

Tabii son derece dramatik  vakalarla da karşılaşıyorlarmış.

Mesela virüs kaygısından dolayı çocuğuna sarılamayan anne ve babalar..

Veya salgın tehdidinden dolayı bir birlerine yaklaşamayan eşler.

Ve hatta dışarıda çalışmak zorunda olduğu için, eve alınmayan babalar!

Evet tam da durum budur.

Çevremden de tanığım, virüsü eşine ve çocuklarına bulaştırmamak için dükkanda yatıp kalkan kişiler var.

Benim ihtiyacım yok demeyin.

Çok bunaldığınızı hissederseniz, hafta içi 09,00-17, 30 saatleri arasında  716 30 67 numaralı telefondan Bursa Aile Danışmanlık Eğitim Merkezi’ni arayabilir, psikologlarla süre sınırlaması olmadan görüşebilirsiniz.

Korana CHP’deki hesapları ters yüz etti

Malum, eğer bu virüs belası peydah olmasaydı CHP 37. Olağan Kurultayı 28-29 Mart tarihlerinde yapılacaktı.

Ama şimdi ne zaman yapılacağı belli değil.

En erken ekim ayında kurultayın toplanacağı öngörülüyor.

Kurultayın ertelenmesi parti içi dengeleri de değiştirdi.

Nasıl mı?

Kurultayın 2020’nin sonlarına doğru yapılacağını hesap edelim.

Bu da bir dahaki kurultayın 2022 sonlarında yapılması anlamına geliyor.

Ancak 2023’te seçim var ve CHP tüzüğü de seçim arefesinde kurultayı erteleme yetkisini veriyor genel merkeze.

O halde 2022’de kurultayın yapılmayacağına kesin gözle bakabiliriz.

2022’de kurultayın toplanmaması demek, il ve ilçe kongrelerinin de yapılmayacağı, yani erteleneceği anlamına geliyor.

Bu şu demek:

CHP, 81 ilde mevcut örgütlerle seçime gidecek.

Yani Bursa’da İl Başkanı İsmet Karaca ve 17 ilçe başkanı, koltuklarını 2023’e kadar koruyacaklar.

Bu da mevcut yönetimlerin, milletvekili listelerinde söz sahibi olacağı anlamına geliyor.

Ve elbette, gelecek kongrede adaylık hesapları yapanların da hayallerini suya düşürüyor.

Bir virüs, nelere kadirmiş!

Açık büfe tatil tarih mi oluyor?

Salgın nedeniyle, turizmde her şey dahil sistemin tarih olacağına dair öngörüler var.

Her şey dahil, ultra her şey dahil gibi tatil seçeneğini dünyada en çok Türk turizmciler sunuyor müşterilerine.

Yani, her şey dahil sisteminin bitecek olması, en çok Türk turizmine darbe vurur.

Nitekim, turistik otellerin çoğu her şey dahil tatile göre organize olmuş tesisler.

Ben, tüm kaygılara rağmen her şey dahilin bitmeyeceğini düşünüyorum.

Peki ne olur?

Daha güvenilir, daha kurumsal ve daha hijyen tesisler tercih edilir.

Yani ne eti kullandığı belli olmayan, içkiye su katan, kuzu balığı diye köpekbalığı yediren ucuzcu tesisler tarih olabilir.

Bu da hayırlı bir iş olur.

Yasaktan kaçış yok ey vatandaş

Malum, hafta sonu 2 gün sokağa çıkma yasağı var.

Ne ilginçtir ki, geçen hafta binlerce vatandaş yasak tanımamış ve sokağa çıkmıştı.

Kimi kendini parklara atmış, kimi aracıyla yollara düşmüştü.

Bu hafta ne olacağını göreceğiz.

Ancak, sokağa çıkıp yakalanmayacağını düşünen varsa yanılıyor.

Bir kere İzmir, Ankara ve İstanbul Yolu’nun belirli noktalarında polis kontrolü var.

Eğer yasaktan muaf değilseniz ana arterlerde yakalanmama şansınız sıfır.

Mahallelerde ise polis vızır vızır devriye atıyor.

En ücra köşede bile varlar.

“Bu yasak sokak için geçerli, oturduğum sitenin park alanlarına kendimi atabilirim” diye de düşünmeyin.

Sokağa çıkma yasağı, yeşil alanları bol siteler için de geçerli.

Ve polis buraları özellikle denetliyor.

Hasılı, isterseniz çıkın ama yüklü bir cezayı da göze alarak!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X