Büyükşehir Belediyesi’nin billboardlarda astırdığı 19 Mayıs afişlerinde Atatürk’e yer vermemesi, geçen haftanın öne çıkan gündemiydi.
Olay, yaygın basının da gündemine girmiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş hedef tahtasına oturtulmuştu.
Geçen hafta Üsküp’te Başkan Aktaş’a bu konuyu sorduk.
Öncelikle afişi hazırlayan grafikeri işten uzaklaştırdığını hatırlattı, ardından şunları ekledi:
“Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki tepki alan afişten haberim yoktu. Benim Atatürk’le ilgili hiçbir sorunum yok. Aksine ailece çok severiz. Dedem, Yemen’de Atatürk’le birlikte savaşmış. Atatürk’ten övgüyle bahsederdi bize. Atatürk çok büyük bir askermiş. Mehmetçik yemek yemeden yemez, onlarla birlikte omuz omuza savaşırmış.”
Aktaş, afişler üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söylüyor.
Nitekim CHP’li belediyelerin de Atatürk’ün fotoğraf ve isminin geçmediği afişlerle kutlamalar yaptığını hatırlatan Aktaş şunu sordu:
Suçum AK Partili olmak mı?
Aktaş, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın‘la SMS diyaloglarını da anlattı.
Erkan Aydın, Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk’süz 19 Mayıs’ı kutladığını Meclis konuşmasına taşımıştı.
Aktaş, bunun üzerine Aydın’a Nilüfer Belediyesi’nin, Mudanya Belediyesi‘nin ve CHP Genel Merkezi’nin Atatürk’ün isminin ve fotoğrafının olmadığı 19 Mayıs kutlamalarını içeren görselleri yolllamış ve şu notu eklemiş:
“Partinizin genel merkezi ve belediyeleri de Atatürk’süz kutlamalar yapıyor. Neden bunlardan söz etmiyorsunuz? Böyle bir konu üzerinden Bursa’nın ismini olumsuz bir şekilde Meclis’e taşımanız yakışıyor mu size?”
Erkan Aydın ise amacının sadece milli bir bayramın nasıl kutlanacağına dikkat çekmek olduğunu söyleyen bir yanıt vermiş.
Aktaş, polemik uzamasın diye Aydın’a yanıt vermemiş.
Aktaş, ayrıca CHP Büyükşehir Grup Sözcüsü Osman Ayradilli‘nin de mecliste kendisinin samimiyetine inandığını söylediğini hatırlattı.
Maalesef bir belediye personelinin yaptığı hata, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin olumsuz haberlerle gündeme gelmesine yol açtı.
Ancak herhalde konu netliğe kavuşmuştur.
Yenişehir Havaalanı, Sabiha Gökçen kurbanı
Yenişehir Havaalanı’yla ilgili yazımdan sonra, olumlu geri dönüşümler aldım.
Okuyucular da benim gibi Yenişehir Havaalanı’nın işletilmediğini ve Sabiha Gökçen lobisinin etkili olduğunu düşünüyor.
Konuyu diri tutmak için, birkaç okuyucu mektubunu paylaşıyorum:
“Sevgili Mustafa Bey, Yenişehir Havalimanı gelişmez çünkü gelişirse Sabiha Gökçen etkilenir. Bursa lobisi diyorsunuz, Bursa lobisi ne iş dünyasında ne de siyasette var. Bursaspor’un göğüs reklamı şampiyonluğundan beri yok mesela.”
***
“Sevgili Ağabeyim günaydınlar ve mutlu hafta sonları. Bugün köşenizde okuduğum Yenişehir Havalimanı üzerine sizlerle detaylıca konuşmak isterim. 2013 yılından beri bizzat ay, yolcu ve yük sayılarını takip edip 6 aylık, senelik ve benzeri raporlar çıkarmaktayım. Geçen yıla kadar yükselen bir ivmemiz varken geçen yıl bir gerileme yaşadık. Fakat bu yılki lobi çalışmaları sonrası Yenişehir Havalimanı bu ay tekrar yüzdesel bazda artı değerlere ulaştı.
***
“Mustafa Bey iyi günler. Yazı konusu ve içeriği ile ilgili sizi tebrik ediyorum. Konuyu, Sabiha Gökçen havalimanı perspektifinden incelerseniz, sorunuzun cevabını bulacağınızdan eminim. İyi işletilen bir Yenişehir Havaalanı’nı, Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmesi istemez.”
Gemlik Belediyesi’nde neler oluyor?
Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, eski yönetimden kalan borç listesini gösteren afişi AVM binasının ön cephesine astı.
Sertaslan’ın hesabına göre Gemlik Belediyesi’nin borcu tamı tamına 101 milyon 298 bin 335 lira 35 kuruş.
Tabii afişe jet yanıt Gemlik eski Belediye Başkanı Refik Yılmaz‘dan geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yılmaz, Sertaslan’ı yalanlayarak, borç miktarının açıklandığı gibi olmadığını, ayrıca alacakların yazılmadığını belirtti.
Yılmaz’ın hesabına göre ise belediye borçlu değil, aksine alacaklı.
Peki kim haklı?
Kimin haklı olduğunun önemi yok.
Önemli olan aralarında Gemlik ve Yıldırım’ın da olduğu bazı belediyelerin ekonomik krizi daha derinden hissetmesi.
Nitekim bu iki belediye de kentsel dönüşüme, inşaat sektörünü daha çok vuran kriz döneminde yakalandı.
Konutlar satılmayınca elde kaldı veya kentsel dönüşüm ilerleyemedi.
Böylece belediyelerin borç miktarı da arttı.