Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Alinur Aktaş Bakan Yardımcısı’ndan ne talep etti?

Önceki gün Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan, Bursa’daydı.

Özkan, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun düzenlediği Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali’nin açılışına katılmak için kentimize gelmişti.

Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile de görüştü.

Bu haber  basına yansıdı ancak ikili arasında kamuoyuna yansımayan bir konu görüşülmüş.

Daha doğrusu Başkan Aktaş, Vakıflar’ın depolarında bulunan tarihi eser niteliğindeki binlerce materyalin, Turizm Bakanlığı’nın mülkiyetinde olması şartıyla  kendilerine verilmesini istemiş.

Aktaş, Özkan’dan şu taleplerde bulunmuş:

-İznik’de Vakıflar’a ait depoda değerli çiniler, İznik Çini Müzesi’nde sergilenmek üzere saklanıyor. Ancak İznik Çini Müzesi henüz kurulmadı. Önümüzdeki günlerde Uluslararası Çini Sempozyumu’nu İznik’de  yapacağız. Depolarda tuttuğunuz çinileri müzeniz açılana kadar  Büyükşehir Belediyesi İznik Çini Müzesi’nde sergilemek üzere talep ediyoruz.

-Arkeoloji Müzesi’nde çok sayıda tarihi eser var. Bunlar da depolarda tutuluyor. Buradaki tarihi eserleri müzelerimizde sergileyelim ki halkımız faydalansın.

-Yine Vakıflar’a ait depolarda çok sayıda İslam eserleri var. Hat, levha, el yazmaları, tablolar gibi… Bunları Muradiye Külliyesi’ndeki Kuran ve El Yazmaları Müzesi’nde sergileyebiliriz.

Bakan Yardımcısı Özkan, Aktaş’ın  taleplerine sıcak bakmış.

Aynı şekilde İl Kültür  Turizm Müdürü Abdullah Damar da, Aktaş’ın  taleplerinin yerine getirebileceklerini kaydetmiş.

Evet gelişme bu.

Böylelikle binlerce  tarihi eserin depolarda saklandığını öğrendik.

Kime ne faydası varsa…

Umarız Bursa’daki müzelerde sergilenir de hem vatandaş faydalanır, hem de sayısız eser depolarda çürümekten kurtulur.

 

Bursaray’da vatandaşın koronavirüs önlemi

 

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın koronavirüs açıklamasının ardından, başta öğrenci velileri olmak üzere vatandaş paniğe kapıldı.

Elbette önlem alınmalı ancak paniğe de gerek yok.

Dün Bursaray’dayım…

Virüs nedeniyle toplu taşıma yolculuğunun azalacağını düşünüyordum ancak tam tersi Bursaray tıka basa doluydu.

Yolculardaki tedirginlik ise her hallerinden belli oluyordu.

Tek tük maske takanlar vardı ama kadın yolcuların birçoğu eşarplarıyla ağızlarını kapatıp, eşarptan maske yapmışlardı.

Eşarbı olmayan kadınlar ise peçetelerle ağızlarını kapatmışlardı.

Oysa maskenin işe yaradığını söyleyen uzmanlar da var, bu virisün havadan bulaşmayacağını söyleyenler de.

Yani uzmanların da kafası karışık.

Bazı yolcular  kolonyayla dolaşıyorlardı.

Yanımdaki amca, ceketin cebinden çıkardığı kolonyayla, 5 dakikada bir  yüzünü yıkıyordu.

En iyisi toplu taşımayı kullanmamak diyeceğim ama var mı vatandaşın başka çaresi?

 

Türkiye kolonya kuyruğunda

 

Efendim koronavirüsü Türkiye’de de görüldü ya, vatandaş marketlere akın etti.

Market raflarında kolonya başta olmak üzere temizlik ürünleri yok satıyormuş.

Tabii hal böyle olunca iktisadın en temel kuralı işlemiş…

Yani talebi olan malların fiyatı artmış.

Ancak biz buna serbest piyasa kuralı değil, fırsatçılık diyoruz.

Hatta fırsatçılığın daniskası.

Yetkililerin bu fırsatçılara acilen müdahele etmesi lazım.

 

Koronavirüsünden nasıl korunuruz?

 

Türkiye’de ilk koronavirüsü vakası tespit edildi.

Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde görülen virüsün Türkiye’ye de bulaşması kaçınılmazdı zaten.

UNİCEF, virüsten korunmayla ilgili bilgilendirici bir açıklama yaptı.

Buyrun o açıklamaya:

-Koronavirüsü, 400-500 mikrohücre çapına sahip, boyutları büyük bir virüstür, herhangi bir maske bile virüsün girişini engeller, bu nedenle eczacıları 2 katlı 3 katlı maske istiyoruz diye zorlamaya gerek yoktur.

Virüs havaya değil, yere yerleşir, bu nedenle hava yoluyla bulaşma ihtimali düşüktür.

-Koronavirüsü, metal bir yüzeye bulaştığında 12 saat yaşayacak, bu yüzden ellerinizi sabun ve su ile yıkamak bile yeterli olacaktır.

Kumaşlara bulaştığında koronavirüsü 9 saat kalır, bu yüzden kıyafetleri yıkamak veya iki saat güneşe maruz bırakmak onu öldürmek için yeterlidir.

-Virüs 10 dakika boyunca ellerde yaşar, bu nedenle cep boyutlarındaki alkol ve dezenfektanları cepte taşımak ve sık sık önlem amaçlı kullanmak faydalı olacaktır

-Virüs 26-27 ° C sıcaklığa maruz kaldığında öldüğü için , sıcak bölgelerde yaşayamamaktadır. Ayrıca sıcak su ve sıcak içecekler içmek ve güneşe maruz kalmak yeterince iyidir.
Dondurmadan uzak durmak ,soğuk yiyecekler ve içecekler tercih etmemek önemlidir.

-Ilık su ve tuzla gargara yapmak virüsü bademciklerdeyken öldürür ve akciğerlere geçmesini önler.

Bu talimatlara uymak virüsü önlemek için önemlidir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X