Bursaspor kongresi 5 Haziran’da yapılacak.

Malum, başkanlığa 3 isim talip.

Erkan Kamat, Serdar Acarhoroz ve Hayrettin Gülgüler.

Peki Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kongre ve adaylarla ilgili ne düşünüyor?

***

Önceki akşam Aktaş ile yaklaşan Bursaspor kongresini konuştuk.

Önce şu bilgiyi verdi Aktaş:

Adaylardan sadece Serdar Acarhoroz kendisini aramış. Yani Kamat ve Gülgüler aramamışlar Aktaş’ı.

***

Aktaş’ın kongreyle ilgili görüşü ise şöyle:

“Kongremiz Bursaspor’a hayırlı olsun. Tüm adaylara başarılar dilerim. Benim kongreye bir dahlim yok. Zaten kongreye de gitmeyeceğim.”

***

Aktaş’ın kongreye gitmeme kararının gerekçesini  ısrarla sormama rağmen, üst satırlardaki açıklamayla yetindi.

O halde ben görüşlerimi yazayım.

***

Başkan Aktaş, sıkı bir Bursaspor taraftarı.

Taraftarlığının yanı sıra, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da, kulübe maddi manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemedi.

Mesut Mestan döneminde, kaynak yaratarak  transfer tahtasını açtırdı.

Geçen aylarda BTSO Başkanı İbrahim Burkay ile birlikte 1 milyon 100 bin liralık kaynak yaratarak, hayati bir dokunuş yaptı.

Tüm bunların yanı sıra kamuoyuna yansımayan kulüp giderlerini de karşılıyor Aktaş.

Son olarak, yoğun eleştiri alma olasılığına rağmen Bursaspor’a öyle bir yerden kaynak aktardı ki (detaylar bende kalsın) bugüne kadar örneği yoktur.

Ancak, her sıkıştıklarında kendisinden destek isteyen  başkanlar veya adaylar, kongre öncesi nezaket amaçlı olsa bile aramamışlar.

Ayrıca bunca desteğe rağmen, Bursaspor sezon boyunca, elektrik ve doğalgaz borçlarıyla gündem oldu.

Bu bir…

***

Aktaş, kulüp için yaptığı fedakârlıkların karşılığında hak etmediği eleştiriler alıyor.

Düşünün, maddi ve manevi destek vermek dışında başka bir şey yapmadığınız bir kulüp, yanlış yönetim ve hatalı transferler yüzünden  hedefine ulaşamayınca, başarısızlığa ortak ediliyorsunuz.

Bu, diğer kentlerde yaşanmıyor.

Mesela Ankaragücü bu yıl küme düştü.

Ancak Ankaragücü küme düştü diye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eleştirilmiyor.

Veya İzmirliler, Altay’ı Süper Lig’e çıkması için

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e baskı yapmıyor.

Çünkü Tunç Soyer ve Mansur Yavaş, kulüp başkanı değil, belediye başkanıdır.

Transferlerden, kulübün mali durumundan, sportif hedeflerden değil, seçildikleri kentin ulaşımından, temizliğinden, hava kalitesinden sorumlu olmalılar.

Bursa’da ise Hikmet Şahin döneminden bu yana büyükşehir belediye başkanları kulübün yönetiminde veya içinde oldukları için, başarısızlıkta belediye başkanları da hedef yapılıyor.

Aktaş, bu durumdan rahatsız olduğu için kongreye gitmeme kararı almış olabilir, bu da iki.

***

Aktaş, her ne kadar 3 adaya başarılar dilese de, bu isimlerin Bursaspor’u başarıya taşıyacağından şüphe duyuyor olabilir, bu da üç.

***

Sebepler ne olursa olsun, bu kentin büyükşehir belediye başkanı Bursaspor kongresine katılmayacak.

Kim bilir belki  gelecek sezon maçlara da gitmez.

Ancak bu, Aktaş’ın Bursaspor’a olan sevgisiyle ilgili bir durum değil.

Ben, kongreye gitmese de Aktaş’ın Bursaspor’a katkı yapmayı sürdüreceğini düşünüyorum.

 

Ferik’in adaylığından haberi olmamış

Bursaspor başkan adayları listelerinde dikkat çeken bir isim var.

Fehim Ferik.

Emin Adanur destekli Hayrettin Gülgüler’in listesinde adını gördüğümüz Ferik, geçen aya kadar Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş genel müdürüydü.

Ferik, halen  Bursa Kültür Sanat Turizm Vakfı’nın genel sekterlik görevini sürdürüyor.

Yani Ferik, ne belediye ile ne de Aktaş ile bağlarını koparmış değil.

Ancak Ferik, aday olmadan önce Başkan Aktaş’ı aramamış.

Aktaş da bizim gibi, listeler açıklanınca Fehim Ferik ismini görmüş.

Ne var ki Aktaş, Ferik’in kararına saygı duyduğunu söylüyor.

 

Tek bir şeye ihtiyacımız var

Dün Atatürk’ün milli mücadele meşalesini yaktığı günün yıldönümüydü.

Aradan bir asır geçse de bağımsızlığın ne büyük bir nimet olduğunu her geçen yıl daha iyi kavrıyoruz.

Ancak sadece kâğıt üzerinde bağımsız olmanız yetmiyor.

Siyasal bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıktan geçiyor.

Bu nedenle 19 Mayısları yaratanları minnetle anmak yetmez, Ulu Önder’in söylediği gibi, milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Denebilir ki, hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız bir tek şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak!