10 Ocak’ta yapılacak AKP il kongresinde belirsizlik hakim.
Kongrenin 2 adaylı gerçekleşmesi ihtimali düşük.
Ancak çok adaylı olsa dahi, Genel Merkez’in işaret ettiği ismin il başkanı seçilmesi işten bile değil.
Gelelim İl Başkanı Cemalattin Torun‘un son durumuna…
Torun, henüz karar vermediğini söylüyor.
Aslında onun kararı veya eğilimi, belirleyici olmayacak.
Çünkü herşey, yaklaşık 15 gün sonra planlanan Başbakan Ahmet Davutoğlu-Cemalettin Torun görüşmesinde netleşecek.
Davutoğlu, partisinin il başkanlarıyla farklı tarihlerde tek tek görüşüyor.
O il başkanlarından biri de Torun olacak.
Ya, Başbakan “Aday ol, senden memnunuz” diyecek, ya da, “Hizmetlerinden dolayı teşekkür ederiz ancak bu bir bayrak yarışı” sözleriyle Torun‘u uğurlayacak.
2’inci ihtimalde, Torun’un milletvekili adaylığı gündeme gelebilir.
Görüşmeden ne çıkar, bilinmez şüphesiz.
Ancak, o güne kadar Başbakan’ın eğilimini çok sayıda unsur etkileyecek.
En başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘ın görüşü.
İlçe kongrelerinde bile ağırlığının olduğunu düşünürsek, il kongresinde Arınç‘ın işaret edeceği isim il başkanlığına çok yakın olacaktır.
Bursa milletvekillerinin görüşü, anketler, teşkilat eğilimi, kanaat önderlerinin fikri de diğer unsurlar.
Ve elbette Torun‘un performansı, onun döneminde girilen yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partinin aldığı oy oranları da yeni il başkanının belirlenmesinde etkili olacaktır.
Termik santralla ilgili 2 çarpıcı gerçek
DOSAB’ın, şehrin göbeğine kurmaya çalıştığı santralla ilgili geçen haftalarda, ‘41 soruda 41 cevap‘ başlıklı bir kitapçık dağıttırmıştı, biliyorusunuz bunu.
Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de, kapsamlı bir bilimsel çalışmayla, ‘41 soruda 41 gerçek cevap’ başlıklı bir kitapçık bastırmıştı.
Bazı gerçek cevapları paylaşmıştım.
Devam edeyim.
Soru 18- Kömür taşıyacak araçların Bursa ve DOSAB trafiğine etkisi ne olacak?
Gerçek cevap 18- DOSAB’da termik santral kurulması halinde, muhtemelen bir çok sanayi bölgesi de benzer projeler üreteceklerdir. Bu domino etkisi olarak değerlendirilmeli, tüm etki, kurulması olası diğer santrallarla birlikte düşünülmelidir. DOSAB tarafından, sadece büyük araç trafiğinde, yüzde 4 artış öngörülmüşse de, kurulması düşünülen diğer santrallar ve küçük araç hareketleri de eklendiğinde, bu oranın yüzde 20-30 oranında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Yine tek başına DOSAB santralının etkisi düşünülse dahi, yüzde 4 oranı zaten trafik sorunu yaşayan bir kentte, küçümsenecek bir rakam değildir.
Soru 19-Kömür açık alanda mı kapalı alanda mı stoklanacak?
Gerçek cevap 19- DOSAB tarafından kömürün kapalı alanda stoklanacağı belirtilmektedir. Ancak bu teknik olarak mümkün değildir. Kömür, havayla temas ettiğinde, içten yanma olarak tabir edilen yanma şekli meydana gelmektedir. İçten yanmayla, kapalı stok sahasında hem sıcaklık artışı, hem de ortamda karbonmonoksit ve karbondioksit gibi gazların artışı oluşacaktır. Bu sebeple, oluşan bu gazların, kapalı alandan tahliyesi zaruridir. Bu tahliye işlemi nedeniyle ortam tozu da, dışarıya tahliye edilecektir. Tahliye işleminin bir fan aracılığıyla kontrollü yapılması düşünülemez. Çünkü fan etkisiyle içten yanmanın yangına dönüşmesi olasılığını arttıracağından, tercih edilmemektedir. Bu gerekçelerle, kömür stok sahaları, açık alanlar olarak tercih edilirler. DOSAB da, stok sahasını açık hale getirmek zorundadır.
Not: KMO’dan Ali Uluşahin, bu akşam saat 18,15’te OLAY TV’de Gündemin Getirdikleri’nde konuğum olacak. “41 soruda 41 gerçek cevap” kitapçığını konuşacağız.
AKP’den merhaba açılımı!
Osmangazi için, ‘küçük Türkiye’ tanımlaması yapsak, bilmem yanlış olur mu?
Farklı ekonomik katmanları, farklı etnik unsurları ve farklı coğrafyalardan gelen yurttaşları barındıran bir ilçedir Osmangazi.
Ve bu durum, sandık sonuçlarına da yansıyor kaçınılmaz olarak.
AKP, Demiryolu Altı diye tabir edilen yoksul mahallelerde, yüzde 70’lere, 80’lere varan oy oranlarına ulaşırken, Çekirge ve Kükürtlü gibi varsıl ailelerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde varlık gösteremiyor.
Bu durumuAKP Osmangazi İlçe Başkanı Ali Yılmaz’la konuştuk.
Çok cesur şeyler söyledi.
“Herkesin yaşam tarzına saygılıyız ve hiç kimsenin yaşam tarzına tehdit olmadığımızı mutlaka anlatacağız” dedi ve şöyle devam etti:
“Selamu aleyküm demezseniz, günaha girmiş sayılmıyorsunuz. Merhaba da bir selam şeklidir. Biz bazı mahallelerde vatandaşla temas ederken, merhaba diyeceğiz. Çünkü biz, merhaba diyen vatandaşın da partisiyiz. Halk bizi nasıl görmek istiyorsa, öyle davranacağız.“
Doğrusu son derece medeni bir politika…
Oya tahvil eder mi?
Bunu sandıklar açıldığında görürüz.