Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Akademik oda başkanlarına yanıt: O tren söyledikleri tarihte gelmez!

Köşe Yazısını Dinle

Hızlı trenle ilgili gelişmeleri biliyorsunuz.

Cumartesi günü Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılımıyla T04 Tüneli açılmış ve konu bir kez daha kent gündemine girmişti.

Önceki gün Bursa’daki 3 akademik oda başkanının (İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası) görüşlerini alıp, köşemde paylaşmıştım.

Muhalif görüşleriyle bilinen ve AK Parti iktidarına yakın olmayan 3 oda başkanı da, bu büyük ulaşım yatırımının Bakan Karaismailoğlu’nun dediği gibi 2024’te bitebileceğini söylediler.

Dün İsmail Kabil isimli bir okuyucumdan konuyla ilgili bir mektup aldım.

İsmail Kabil, oda başkanlarının tam aksine, hızlı trenin 2,5 yılda bitmesinin mümkün olmadığını iddia ediyor.

Konuyu gündemde tutmak ve farklı görüşlerin de seslerini duyurmak için, bugün söz okuyucumda:

“Merhaba Sayın Özdal. Önceki ve bugünkü yazınızda hızlı tren şantiyelerine yaptığınız gezilerden de etkilenerek Sayın Bakan’ın açıkladığı 2,5 yıl sonraki bitim tarihini yazdınız. Ancak anlaşılan kafanızda şüpheler oluştu ki onları silmek için 3 ayrı teknik kişinin bu konudaki fikrini almışsınız. Tabii ben moralinizi bozmak istemem ancak değerli meslektaşlarımın tersine istense bile bu işin 2024’ün sonuna kadar bitmeyeceğini savunuyorum. Ha diyeceksiniz ki “Siz bu meslek odası başkanlarından iyi mi bileceksiniz?” Bu konuda mütevazı olmayacağım. Evet onlardan iyi bilirim. Zira ömrümün 42 yılı köprü, viyadük, tünel inşaatlarında (Son olarak da Bursa Çevre Otoyolunda) çalışmakla geçti. Bu arkadaşların 1 metre köprü veya tünel yaptıklarını sanmıyorum. Üstelik bu projenin hacmi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını da yazınızdan anlıyorum. Keşke bu demeçleri vermeden biraz derslerine çalışsalardı. Şimdi sadede gelirsek… Önce projenin hacmi hakkında size biraz bilgi vermem gerekiyor. Bursa-Yenişehir arasının o tarihe kadar bitebileceğini kabul edelim. (Ondan da çok emin değilim ama neyse) Bu nedenle Yenişehir-Osmaneli ayrımına bakalım. Bu kesimde zaman alıcı işler:

Proje boyu : 47 km altyapı, 115 km üstyapı Bursa’ya kadar olan kısım. (Eski ihale kısımlarının üstyapısını da Kalyon yapacak)

Tünel sayısı ve boyu: 10 adet, 13,5 km ana yol ve 5,5 km kaçış tüneli olmak üzere 19 km.

Köprü toplam boyu: 3 bin 200 metre. Yani projenin yaklaşık yarısı tünel ve viyadüklerden oluşuyor. Bu hacmi kafanızda canlandırmak açısından söylüyorum, 4 adet Bolu Tüneli diyebiliriz. Ha bunlar full çalışılırsa, ödenek sorunu da olmazsa bitmez mi derseniz, olası aksaklıkları sıralamam lazım:

1-Bu kesim Türkiye’nin en sıkıntılı zeminlerinden birisine sahiptir. Bu kadar tünelde zemin kaynaklı sıkıntıların çıkmaması mümkün değildir. Bu sıkıntıları aşmak ve gerekli ıslah projelerini üretmek yol yapımı konusunda oldukça tecrübesiz olan idare (AYGM) nedeniyle çok zaman alacaktır.

2- Zaten AYGM’nin iş bilmezliği projeden bellidir. Böylesine zemini sıkıntılı olan güzergahta hattı mümkün olduğunca havaya kaldırıp tünelleri minimize etmek ve viyadükle geçmek yerine hattı tünel ağırlıklı zeminle boğuşarak geçirmeyi tercih etmişlerdir.

3-Her şey normal gitse bile bu tünellerde tünel açma makinesi kullanılmadığı için tünel açma hızı belli bir miktarın üzerine çıkamaz. Bu nedenle bu kadar tünelin delinip betonlanması 2 yıldan önce kesinlikle bitmez,

4-Tünellerin, köprülerin ve diğer kesimlerin bitirilmesinden sonra sıra üst yapıya gelir. Yani balast dediğimiz ray altı agrega (kalın mıcır) serilmesi, traversler ve rayların döşenmesi de en az 1 yılı bulur.

5-Elektrifikasyon, sinyalizasyon ve diğer güvenlik donanımları da en az 6 aylık iştir.

6-Tüm işlerin bitirilip kesin kabul süreçlerinin tamamlanmasıyla  birlikte uluslararası sertifikaya sahip bir firma ile hattın test süreci başlayacaktır. Bu da genelde uluslararası demiryolu federasyonunun onaylaması filan,  minimum 6 aydır. Şahsen ben bu hattın 2025 sonuna kadar bitirilmesini büyük başarı sayarım (Eski inkıtalar hariç). Saygılarımla.

 

Garanti BBVA’nın PİAR haberi

Önceki gün bir haber epey konuşuldu.

Garanti BBVA, çalışanlarına 2022’de 3. kez zam yapmış.

Böylece Garanti BBVA personelinin yıl içinde aldıkları zam oranı yüzde 91 olmuş.

Bu haber ilk bakışta Garanti BBVA sahiplerinin ne kadar cömert, banka personelinin de ne kadar şanslı olduğu izlenimi veriyor.

Ancak işin aslı pek öyle değil.

Garanti BBVA’nın yılın ilk çeyreğindeki kârı ne kadar biliyor musunuz?

Tam 8 milyar 262 milyon 614 bin lira!

Bakın bu yıllık değil, sadece 3 ayda elde ettikleri kâr.

Geçen yılın aynı döneminde ise kârları 2,68 milyar liraydı.

Yani banka kârlılığını katbekat artırmış, deyim yerindeyse para basmış.

Peki nasıl elde edildi bu yüksek kâr?

Kârın bir kısmı, pandemi sonrası ihtiyaç kredilerine hücum eden, kredi kartlarını son limitlerine kadar kullanmak zorunda kalan emekçilerden elde edilen faiz gelirlerinden hiç kuşkusuz.

Sadece 100 binlerce müşteriden elde edilen kredi kârtı aidatlarından bile ihya oluyor Garanti BBVA ve diğer bankalar.

Mevduat ve vatandaşa verdikleri kredi faizleri arasındaki farktan da epey kazanıyor Garanti BBVA ve türevleri.

Havale, EFT gibi hiçbir maliyeti olmayan işlemlerden elde edilen gelirler de cabası.

Ayrıca Garanti BBVA, pandemiyi gerekçe göstererek binlerce çalışanını evden çalıştırdı.

Böylece personelin yol, yemek gibi masraflarından tasarruf etti.

Kısıtlamalar kalktıktan sonra da, “Madem personel evden çalıştığında işler yürüyor, o zaman devam” diyerek, uzaktan çalışma politikasını  kısmen devam ettirdiler.

Bankada işlem yaparken  dakikalarca kuyruk bekleyen okuyucularım bunu yaşayarak görüyor.

Garanti BBVA, çalışanlarına yüzde 91 zam haberiyle çok güzel bir PİAR yapıyor belli ki…

Ancak bu halkla ilişkiler haberi, emekçiler üzerinden elde ettikleri olağanüstü servetin üzerini örtmekten başka bir şeye hizmet etmiyor. 

 

Hani hiçbir yer kapanmayacaktı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayıları artsa da artık eski günlerde olduğu gibi kapanmaların olmayacağını açıkladı 3 gün önce.

Bir arkadaşım söyledi, yıkılan Yüksek İhtisas Araştırma Hastanesi yerine kurulan Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni arayıp randevu istemiş.

Ancak görevliler, “Pandemi nedeniyle bir süre kapalıyız” diyerek randevu vermemişler.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X