Dün siyaset kulislerini dalgalandıran haber CHP Büyükşehir adayı  Necati Şahin‘den geldi.

Nitekim Şahin, referanduma 3 gün kala ‘evet’ diyeceğini ilan etti.

Dün konuştuğumuzda, ‘Bu benim özgür iradem, tansiyonun düşmesi için evet diyeceğim. CHP’liliğim devam ediyor” gibi politik yanıtlar verse de, bu sözlerin resmi görüş olduğu çok açık ortada.

Yani, birkaç ay sonra belki de çok daha kısa bir sürede Şahin ile CHP‘nin yolları resmen ayrılacak.

Şahin her ne kadar, ‘bu benim şahsi görüşüm’ dese de, pazar gününe saatler kala, ‘evet‘ demesi hayli manidar.

Evet ilanının perde arkasını madde madde sıralayalım:

–Necati Şahin Büyükşehir adaylığında, hatırı sayılır miktarda para harcadı ve kendisine bir iş adamı dışında destek olan çıkmadı. Yani Şahin, Büyükşehir adaylığında yalnız bırakıldığını düşünüyor.

-Kılıçdaroğlu’nun genel seçimlerde Şahin’e milletvekilliği sözü verdiği öne sürülüyor. En azından Şahin‘in yakın çevresine verdiği izlenim bu. Ancak ön seçime giren Şahin, milletvekili olamadı ve bu onda ikinci bir kırgınlık yarattı.

–Şahin ön seçimde bazı CHP’lilerin kendisine kazık attığını düşünüyor. Bunlardan biri de CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın. Şahin, ön seçimdeki tavrı nedeniyle Erkan Aydın‘a ateş püskürüyor adeta.

–Şahin’in Nilüfer meclis üyeliği listesine yazdırdığı Gizel Elmas hadisesi nedeniyle de hayli kızgın olduğu belirtiliyor. Şahin’in özellikle Gizem Elmas‘ı istifa ettiren Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘e, kızgın olduğunu biliyoruz.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda aslında Necati Şahin, sadece evet demiyor, CHP’ye de hayır deyip, AK Parti’ye göz kırpıyor, selam çakıyor.

—————————-

 

CHP Osmangazi’deki istifa

 

Bir siyasi partinin listesinden aday olup da, bir süre sonra istifa edenler, hem partilerine hem de o partinin seçmenlerine büyük bir saygısızlık yapıyor, bilmem farkındalar mı?

Üstelik istifa edenlere bakın, çoğu partinin önünden geçmemiş, tek bir çalışmaya katılmamış, emek verip alın teri dökmemiş, tepeden inme isimlerden oluşuyor.

Mesela geçen dönem Ceyhun İrgil, meclis üyeliğindenden de CHP‘den de  şak diye istifa etmişti.

Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi aynı partiden milletvekili oluverdi.

Bu dönem ise 2 meclis üyesi istifa etti CHP‘den.

Nilüfer’den Gizem Elmas ve Osmangazi’den Fahrettin Beşli…

Bu iki  ismin tek bir ortak özelliği var, o da CHP‘li olmamaları.

Fahrettin Beşli’nin  sol ile sosyal demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi yok, kendisi ülkücüdür.

Necati Şahin’in  kontenjanından meclis üyesi olan Gizem Elmas’ın ise sadece inşaat mühendisi ve şehir plancısı olduğunu biliyoruz.

Ancak Elmas’ı, Beşli ile aynı kefeye koymamak gerekir.

Çünkü Elmas kendi iradesiyle değil, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turhan Tansal‘ın, ‘ya istifa edersin, ya da seni ihraç ederiz” sözleriyle,  istifa dilekçesini vermişti.

 Beşli‘nin istifasının bir numaralı sorumlusu ise CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’dan başkası değil.

Nitekim Beşli, Erkan Aydın‘ın kontenjanından, belediye meclis üyesi olmuştu.

Beşli, CHP‘den istifa etti ancak meclis üyeliğinden etmedi.

Oysa Beşli, CHP sayesinde o koltukta oturuyor.

Bir diğer ifadeyle CHP‘li seçmenin oyları sayesinde meclis üyesi oldu.

Üstelik onlarca isim meclis üyesi olmak isterken…

Ayrıca merak ediyorum Beşli, AK Partili olsaydı, bu kadar rahat istifa edebilir miydi partisinden?

——————————–

 

Mudanya’daki bağımsızların eğilimleri

 

Mudanya Belediyesi‘nde yaşananlar malum.

Dün Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ile CHP Mudanya İlçe Başkanı Ergül Batman‘ın basın toplantısındaki açıklamalarına yer vermiştim.

Bugün bağımsız üyelerin ne düşündüklerini paylaşacağım.

Öncelikle bağımsız üyeler faaliyet raporuna neden ret oyu verdiler?

Gerekçeleri şuymuş:

“Meclis üyeliklerimiz hukuksuz bir şekilde düşürüldü. Eğer faaliyet raporuna onay verseydik, bu işleme de onay vermiş olurduk ki, bu da kendimizle çelişmemiz anlamına gelirdi.”

Peki AK Parti ile neden ittifak yaptılar?

Bu konuda da, “Dünya görüşlerimiz değişmedi hala CHP’liyiz. Ancak siyaset bir sonuç alma işiyse, tüm komisyonlarda ve encümende birer üyeyle temsil edilmemiz, haklılığımızı ortaya koyuyor. Biz ikna etmesini bildik ancak Hayri Türkyılmaz, başta MHP’liler olmak üzere birçok isimle yemekler yedi ve görüştü. Ancak sonuç alamadı, biz aldık” gerekçesini ortaya koyuyorlar.

Gelelim en önemli konuya…

Yani mayıs ayında görüşülecek bütçeye ve kesin hesap raporuna verecekleri oyun rengine…

Bu konudaki eğilimleri, Başkan Türkyılmaz’ı koltuğundan edecek bir davranıştan uzak durmak.

Yani bugünkü eğilimleri, ret oyu kullanmamak.