Biri, Orhaneli’ni uzun yıllardır yöneten başarılı bir belediye başkanı…

Diğeri, siyaset camiasının da yakından tanıdığı başarılı bir ekonomi profesörü…

Sözünü ettiğim iki isimden biri AK Partili Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, diğeri de İyi Parti Milletvekili Adayı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu…

Aslında abi-kardeşin yolları 2002’de AK Parti’de kesişti.

Ancak AK Parti macerası kısa sürede biten  İsmail Tatlıoğlu, uzun yıllar aktif siyasetten uzak durdu.

21 Mayıs’ta listeler açıklandığında İsmail Tatlıoğlu’nun, İyi Parti listesinin en tepesinde gördük.

Dün AK Partili İrfan Tatlıoğlu ile bu ilginç durumu konuştuk.

İsmail Tatlıoğlu ile 40 yıldır farklı siyasi çizgilerde olduklarını anlatan İrfan Tatlıoğlu, şunları söyledi:

“Abim İsmail Tatlıoğlu, ülkü ocakları kökenlidir, ben ise sırasıyla Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi derken son olarak AK Parti’de siyaset yaptım. Abim ülkü ocaklarında ben ise milliyetçi talebe birliklerinde yetiştim. Hep farklı çizgilerdeydik.”

Peki İrfan Tatlıoğlu, İsmail Tatlıoğlu’nun İyi Parti’de siyaset yapmasını nasıl karşılıyor?

“Abim, Meral Akşener’le iyi bir dost, iyi bir arkadaş. Tercihini İyi Parti’den yaptı. Saygı duyuyorum tercihine” diyor İrfan Tatlıoğlu.

İsmail Tatlıoğlu, seçim çalışması yapmak için henüz Orhaneli’ne gitmemiş.

Ancak İrfan Tatlıoğlu, diğer siyasi parti temsilcilerini nasıl karşılıyorsa, ağabeyini de aynı şekilde nezaketle karşılayacağını söylüyor:

“Her geleni misafir ediyoruz burada. CHP’lisi de geliyor MHP’lisi de. Tüm misafirlerimize çay ikram ediyoruz. Abim geldiğinde de aynı nezaketi gösteririz.”

Sohbetimizde İrfan Tatlıoğlu, ilginç bir bilgiyi de paylaştı.

İrfan Tatlıoğlu, İsmail Tatlıoğlu’na, “İyi Parti’den milletvekili adayı olacağını duyuyorum, doğru mu?” diye sormuş.

Ancak İsmail Tatlıoğlu hiç renk vermemiş.

Yani herkes gibi İrfan Tatlıoğlu da İsmail Tatlıoğlu’nun milletvekili adayı olduğunu televizyondan öğrenmiş!

 

Yüksel Yılmaz şoku atlatmış

 

Bugün Bursa, İyi Parti’nin kalelerinden biriyse hiç kuşku yok ki, Yüksel Yılmaz gibi, Hasan Toktaş gibi isimlerin payı büyük.

İki isim de MHP’den ayrılarak, yeni partinin örgütlenmesinde son derece önemli roller oynadılar.

Erken seçim belirince Toktaş genel merkez görevinden, Yılmaz ise il başkanlığından istifa edip, milletvekilliğine soyundular.

Siyasi partilerin listeleri açıklandığında Yüksel Yılmaz’ın ismini  birinci bölgenin 4. sırasında,  Toktaş’ın isminiyse ikinci bölgenin 2. sırasında gördük.

Beklenti Yılmaz’ın en azından ilk 3’te yer almasıydı.

Tabii ciddi bir hayal kırıklığına uğradı Yılmaz.

Yaşadıklarını da ilk günler saklamadı.

Ancak Yılmaz artık sahada.

Sıralamayla ilgili değerlendirmesiyse şöyle:

“Kuşkusuz beklentim daha üst sıralara yazılmamdı. Ancak Yüksel Yılmaz’ın milletvekili seçilmesi, Meral Akşener’in cumhurbaşkanı olmasından daha önemli değildir. Hedefimiz milletvekili olmak değil Meral Akşener’i bu ülkenin başına geçirmek. Ayrıca, sahada aldığımız izlenimler, benim sıkıntılı bir yerde olmadığımı gösteriyor.”

 

HDP yine kilit parti

 

Anket sonuçları muhtelif…

İktidar da muhalefet de son derece rahat.

Kuşkusuz gerçek anket, 24 Haziran’da sandıklar açıldığında ortaya çıkacak.

Ancak galiba bu seçimin kilit partisi HDP…

Nitekim barajı aşamazlarsa Cumhur İttifakı, elini kolunu sallaya sallaya Meclis’te çoğunluğa sahip olacak.

Aksi durumda ise Meclis çoğunluğu, Millet İttifakı’nın stratejisiyle, muhalefetin eline geçebilir.

Ancak işin ilginç yanı iktidar, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin aksine HDP’den çok, CHP’yi hedef alıyor.

Yani HDP’yi muhatap almıyor.

 

Mesai saatlerinin değişimi

 

Her ramazan aynı tabloyla karşıya karşıya kalıyoruz.

Trafiğin rahatlamasından söz ediyorum.

Akşam saat 17,00, 18,00 veya 19,00 suları, su gibi akıyor trafik…

Neden?

Çünkü iftardan saat 20,30 civarında ve sürücüler farklı saatlerde yola çıkıyorlar.

Yani iş çıkış saatiyle, iftar saati farklı olduğu için yığılma olmuyor.

Şimdi yaşadığımız ve otomatik olarak test edilmiş canlı bir örnek var önümüzde.

Anlatmak istediğim şudur:

Tıpkı ramazan ayında olduğu gibi, araç sürücülerin aynı anda trafiğe çıkmayacağı bir formül üretilmeli. Bunun da en kestirme yolu, mesai saatlerinin değiştirilmesidir.