AK Parti’de 5 Kasım’da başlamıştı yerel seçim süreci.

Hiç kuşkusuz en fazla adaylık başvurusunun yapılacağı parti AK Parti olacak.

İlk 2 günkü tablo da bunu gösteriyor nitekim.

Dün Büyükşehir ve 3 merkez ilçeye yapılan başvuruları araştırdım.

Büyükşehir’e, Osmangazi’ye, Yıldırım’a ve Nilüfer’e belediye başkan adayı olarak 1’er kişi başvuru yapmış.

Kim mi onlar?

Reklamcı Yusuf Dündar için Osmangazi aday adayı diyebiliriz.

İnternetten müraacatını yapan Dündar, Osmangazi’nin ilk belediye başkan aday adayı oldu.

Ne var ki Osmangazi’de 10 kişi başvuru dosyası almış.

Bu da, Osmangazi’de en az 10 aday adayının olacağını gösteriyor.

Osmangazi’den meclis üyeliğine başvuranların sayısıysa  20.

Gelelim Yıldırım’a.

Yıldırım’da da belediye meclis üyesi Ahmet Necati Demir, adaylık başvurusu yaptı.

4 isim ise dosya aldı.

Bu ilçedeki belediye meclis üyesi adayı adayı sayısı ise 6 ile sınırlı.

Nilüfer’de de 2 aday adayı var.

Dr. Mete Ekşioğlu, başvuru ücretini yatırmış.

Yani aday adayı…

Eski ilçe başkanı Alpaslan Yıldız ise resmi müracaatta bulunmasa da, aday adayı olacağını ilan etmiş.

Nilüfer’de belediye meclis üyeliği dosyasını alanların sayısıysa henüz 4.

Kuşkusuz bu sayı artacaktır.

Büyükşehir’e ise ilk başvuru geldi:

Çevre İl eski Müdürü Mahmut İnan…

AK Parti’de ilk 3 gündeki tablo böyle.

Başvuru oldukça isimleri yazmaya devam edeceğiz.

 

Kıdem tazminatının fona devrinin ayrıntıları

 

Yanılmıyorsam son 7 yıldır kıdem tazminatının fona devri gündemde.

Yine yanılmıyorsam  4 çalışma bakanı yoğun çaba sarf etti ancak nafile.

Fona devir, kaç kez hükümet programına girdi sayısını bile unuttuk.

Ancak bu kez olabilir.

Olabilir çünkü yeni bir sistem var (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) ve işçi ile işverenin uzlaşması aransa da şart değil denilebilir.

Daha önemlisiyse devletin yeni bir kaynağa ihtiyacı var ki, kıdem fonu merhem olabilir.

Peki yeni sistemde ne bekliyor işçiyi  ve işvereni?

Sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun‘da arayalım bu sorunun yanıtını.

Tazminat tutarı korunacak, yani mevcut sistemde olduğu gibi brüt ücretin 8,19’u aynen devam edecek.

İşte buna işveren itiraz ediyor.

Belki bir miktar düşürülebilir ama işçi sendikaları da tazminatın düşürülmesini kırmızı çizgi olarak görüyor.

İşveren ise kayıp oranının fonda biriken paranın nemalanmasıyla karşılanabileceğini savunacak kuvvetle muhtemel.

Bakalım orta yol bulunacak mı?

İşveren her ay kıdem tazminatını peşin olarak fona yatıracak.

Tıpkı sigorta primleri veya işsizlik ücreti gibi.

İşçi ise, her gün fonda biriken parasını elektronik ortamda görebilecek.

Ayrıca bu uygulamayla işçi istediği zaman işinden ayrılabilecek, işveren de işçiyi isterse işten çıkarabilecek.

Yani eski sistemde olduğu gibi her iki taraf için de kıdem tazminatı endişesi ortadan kalkıyor.

Sistemin en kritik noktalarından biri de işçinin fondaki parasını ne zaman çekeceği sorusu?

Erdursun’a göre işçi, emekli olunca parasını alabilecek.

Yani işçi 15 yıl çalışıp işinden ayrılsa bile, eğer emekli değilse kıdem tazminatını alamayacak.

Bir diğer ifadeyle işçi parasını fonda görebilecek ama dokunamayacak.

Böylece hem devlet kaynak ihtiyacını giderecek hem de tasarruf oranı artacak.

Merak edilen bir diğer nokta da mevcut sistemde kıdem tazminatı biriken işçilerin parasının  ne olacağı ve ne zaman ödeneceği?

Erdursun, doğal olarak  mevcut sistemde biriken tazminatın işveren tarafından, işçi işinden ayrıldığı zaman ödeneceğini belirtiyor.

Yeni sistem yürürlüğe girdikten sonra her işçi için fon kurulacak.

Kuşkusuz fona devrinin olumlu ve olumsuz tarafları var.

Mesela işçilerin kıdem tazminatı garanti altına alınıyor, bu olumlu.

Ama, işçi istediği zaman tazminatını alamıyor, bu olumsuz.

Örneğin işçi istediği zaman işinden ayrılacak, işveren de istediği zaman işçisiyle yollarını ayırabilecek, bu olumlu.

Ama bu durum iş dengesini bozabilir, bu olumsuz.

Yani, yeni sistem artıları ve eksileriyle hayli tartışılacağa benziyor.

 

Saadet Partisi’nde kongre vakti

 

Saadet Partisi Büyükşehir Adayı Selim Sait Terzioğlu’na sorarlar seçimden sonra, “Sayın Terzioğlu, seçimi kazanacağınızı söylüyordunuz ama kaybettiniz?”

Terzioğlu’nun yanıtı şu olur:

Ben kaybetmedim, Bursa kaybetti.

Saadet Partililerin bitmek tükenmek bilmeyen enerjilerine, her seçimden yenik ayrılsalar da hiç eksilmeyen inançlarına şapka çıkarmamak elde mi?

Dün de il kongresinin davet etmek için gelen Saadet Partili heyet, “Büyükşehir ve 17 ilçeyi alacağız” dediler.

Siyaset bir iddia işiyse, Saadet Partisi’nin koyduğu yüksek hedefe de  söylenecek bir şey yok.

Bu arada, Temel Karamollaoğlu’nun da katılacağı il kongresi pazar günü yapılacak.

İstişareler neticesinde mevcut İl Başkanı Mehmet Atmaca tek aday.