Dün Mudanya‘dan gelen haberler, siyaset kulislerini hareketlendirdi.
Dahası AK Parti kulis kazanının fokur fokur kaynamasına yol açtı.
Önce AK Parti Mudanya İlçe Başkanı Av. Erdal Kaya’nın görevden alındığına dair haber geldi.
Ardından Kaya’nın görevden alınmadığını, istifa ettiğini öğrendik.
Dün akşam saatlerinde konuştuğum Kaya’nın sinirlerinin oldukça yıpranmış olduğu ses tonundan ve sözlerinden anlaşılıyordu.
Son zamanlarda yaşananların kendisini çok üzdüğünü söyleyen Kaya, ilaçlarla ayakta durduğunu ve doktorunun tavsiyesiyle ilçe başkanlığını bıraktığını ekledi.
Kaya, geçen hafta genel merkeze giderek istifa etmek istediğini söylemiş.
Dünse İl Başkanı Cemalettin Torun‘a istifasını sunmuş.
Peki Kaya neden istifa etti?
Aslında AK Parti Mudanya teşkilatı, sadece bu dönem değil, yıllardır iktidar partisinin ağrıyan başıydı.
Belediye başkanıyla ilçe yönetimi arasındaki kavga ve teşkilat arasındaki bölünmüşlük, geçtiğimiz ayki grup toplantısında Erdal Kaya ile eski ilçe başkanı ve belediye meclis üyesi Kadir Kahraman arasındaki küfürlü kavgayla su yüzüne çıkmıştı.
Öyle ki küfür hadisesi nedeniyle Kahraman, disiplin kuruluna sevk edilmişti.
Kahraman‘ın disiplin süreci devam ediyor.
Disiplin kurulunda olan Kadir Kahraman, istifa eden Erdal Kaya…
Son derece tezat bir durum değil mi sizce de?
Mudanya hadisesi daha çok toz kaldırır.
Kılıçdaroğlu’nun liderliğini sınayacak oylama
Bir televizyon programına konuk olan Avrupalı gazeteci, program öncesi haberleri izleyince şaşkınlığını gizleyemez ve şunu sorar kanal yetkililerine:
“Şimdi tüm bunlar bir günde mi oldu?“
“Evet” yanıtını alınca, şu yorumu yapar:
“Bu olayların tamamı, bizim ülkemizde 1 yılda olmuyor!”
Terör eylemlerinin vakai adiyeden görür olduk.
Şehit haberlerini kanıksamaya başladık.
Ölümcül kazaların üzerinde bile durmaz olduk.
Bu hadiselerin yanında siyasetin baş döndürücü gündemine de alıştı toplum.
Mesela, kısa zaman sonra AK Parti’nin dokunulmazlık teklifi Meclis‘e gelecek.
Yani Türkiye siyasi tarihinin en büyük kırılmalarından birini yaşayacağız önümüzdeki günlerde.
Nitekim 500’ü aşkın isme yargı yolu açılıyor.
Ancak topun ağzında HDP’li milletvekilleri var.
Çünkü, birçok dosyanın ceza almayı gerektirmeyecek nitelikte olduğu öne sürülüyor.
CHP ve MHP yetkilileri, teklifi destekleyeceklerini ilan ederken, HDP grubu reddecek.
MHP‘den fire beklenmezken, Sezgin Tanrıkulu’nun başını çektiği CHP’li bir grup milletvekili, ret oyu kullanacaklarını açıkladı.
Ancak sessiz sedasız ret oyu kullanacak hatırı sayılır miktarda CHP‘li milletvekilinden söz ediliyor.
Peki CHP’deki fireler, teklifin geçmemesine yeter mi?
MHP ve AK Parti’nin fire vermeyeceğini öngörürsek, sadece 11 CHP‘li milletvekilinin oyu, teklifin Meclis‘ten geçmesine yetecek.
CHP‘nin kaç fire vereceğini bilmiyoruz.
Ancak neresinden bakarsanız bakın, CHP‘deki firelerin parti içinde yansımaları olacaktır.
Daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını test edecektir bu oylama.
Nitekim teklife evet diyeceklerini günler öncesinden ilan eden bir liderin kararı onlarca milletvekili tarafından deliniyorsa, o genel başkan dünyanın her yerinde tartışılır.
Akşener’e inceleme hadisesi
Genel başkan adayları arasında, tabanda en fazla karşılığı olan isim, hiç kuşkusuz Meral Akşener.
Akşener, Bahçeli’nin ‘paralelci’ suçlamasına yanıt verdiği için ihraç edilebilir.
Peki Akşener, partiden ihraç edilirse ne olur?
İl başkanları, ilçe başkanları, eski milletvekilleri ve sayısız parti üyesi MHP’den istifa eder.
Böylece Bahçeli‘nin istediği gibi parti teslim edilmez.
Edilmez ama MHP’nin de bir daha Meclisyüzü görmesi mucize olur.
Küskünler ayrı parti kurar, meydan yine AK Parti’ye kalır.