Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

AK Parti Milletvekili Ödünç’ten Bozbey’e sert cezaevi yanıtı

Bursa Cezaevi’nin Kestel Soğuksu bölgesine taşınma kararı, CHP’liler ile AK Partilileri karşı karşıya getirdi.

Dahası, sert bir polemiğin kapısını araladı.

Gelişmeleri hatırlayalım.

AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ve AK Parti Kestel İlçe Başkanı Sinan Aktaş, Adalet Bakan Yardımcıları Uğurhan Kuş ve Zekeriya Birkan’ı ziyaret etmiş, bu görüşmenin ardından Ödünç, Bursa Cezaevi’nin Kestel’in Soğuksu bölgesine taşınacağını açıklamıştı.

CHP Büyükşehir Adayı ve Nilüfer eski Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de, “Yeni cezaevini müteahhite yaptıracaklar, mevcut cezaevi arazisine de rezidanslar inşa edip, müteahhite rant sağlayacaklar. Yeni cezaevine ihtiyaç yok ama illa yapacaklarsa  Minareliçavuş’taki cezaevi arazisi yeşil alan olarak korusun” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Dün AK Parti Milletvekili Ödünç’ü aradım ve Bozbey’in iddialarını sordum.

Hayli sert bir yanıt verdi.

Öncelikle şunu söyledi Ödünç:

Bozbey belediye başkanı değil, hiçbir kamu görevi yok. Herhangi bir sıfatı yokken, açıklama yapmak çok kolay.

Ardından şunu sordu:

Cezaevine ihtiyaç yok demek çok yanlış. Bozbey, bunu neye, hangi veriye dayanarak söylüyor, bir defa bunu sormak lazım. Adalet Bakan Yardımcıları Uğurhan Kuş ve Zekeriya Birkan, Bursa’ya çok acil yeni bir cezaevi yapılması gerektiğini söylüyorlar. Çünkü mevcut cezaevi yetmiyor. Bursa Cezaevi’nde kalan mahkumlar, başka illere nakledilmek zorunda kalıyor. Mahkum yakınları da buna tepki gösteriyor. Bir kere Bursa’ya yeni bir cezaevi yapılması konusunda hemfikir olmamız lazım.”

Ödünç, mevcut cezaevinin yıkılıp, yerine rezidanslar inşa edileceğine dönük iddayı da yalanladı:

Ben, sadece yeni cezaevinin Kestel Soğuksu bölgesine taşınacağı size söyledim. Oysa, mevcut cezaevi yıkılıp, yerine rezdanslar, AVM’ler beton binalar dikilecek demedim. Ne Adalet Bakanlığı’nın, ne belediye başkanımızın ne de biz milletvekillerinin böyle bir açıklaması yokken, Bozbey bunu nerden çıkarıyor? Bozbey, akıl okuyor belli ki. Mevcut cezaevi arazisine ne yapılacağı, şehircilik planlaması ilkelerine göre karar verilecek.”

Ödünç’ün Bozbey’e bir önerisi de vardı:

O zaman Nilüfer’deki yüksek katlı binaları yıkıp, yeşil alan yapalım. Bu fikir teoride iyi ama pratiği yok.

Öyle anlaşılıyor ki Ödünç, Bozbey’in belediye başkanlığı dönemindeyapılan Nilüfer’deki yüksek katlı binalara  atıfta bulunuyor.

Önceki gün Bozbey’in, dün de Ödünç’ün açıklamalarına yer verdim.

Bozbey, Ödünç’e yanıt vermek isterse, köşem açık.

 

Aşı yetecek mi?

 

Bilmem grip aşısı olmak için eczanenize başvurdunuz mu?

Kimi eczanade 100, kiminde 200, kiminde 250, 300 kişilik listeler var.

Liste aşı talebinde bulunan vatandaşların isim listesi.

İsmini erken yazdıran daha şanslı.

Ancak onların bile aşılanacağı meçhul.

Nitekim ekim ayının sonunda gelmesi beklenen aşı yetmeyebilir.

Çünkü, talep geçmiş yıllarla kıyaslanamaycak kadar fazla.

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin söyledi, Bursa’da 200-250 bin vatandaş grip aşısı olmak için ismini eczaneye yazdırmış.

Bu yıl Türkiye genelinde 1,5 milyon aşı geleceği söyleniyor.

1,5 milyon aşıdan Bursa’ya ne kadar düşecek  belli değil.

Ancak nüfusu oranlarsak, en fazla aşının İstanbul’a gideceğine şüphe yok.

O halde Bursa’da talep eden herkes grip aşısını yaptıramayabilir.

Okan Şahin, önemli bir bilgiyi daha paylaştı.

İngiltere’nin nüfusu yaklaşık 60 milyon.

İngiliz hükümeti nüfusun yarısı kadar aşı talep etmiş.

Ancak Şahin, hala geç kalınmadığını, talep edilmesi halinde Türkiye’ye daha fazla aşı gelebileceğinin altını çizdi.

Peki grip aşısı Covid-19’a karşı korur mu?

Kuşkusuz hayır.

Ne var ki aşı, kış mevsiminde artan grip vakalarının sayısını düşüreceği için, hastanelerdeki yükü azaltacak.

Bu nedenle, herkesin aşı olmasında fayda var.

 

Yine taklit yine tağşiş

 

Önceki gün yine Tarım ve Orman Bakanlığı, hileli ürün satan firmaları deşifre etti.

‘Yine’den kastım, hileli ürün haberlerinin periyodik olarak yayımlanması değil.

Hileli ürün satan firmaların hep aynı olması.

Dün gazetede haberleri okuyunca Yazı İşleri Müdürümüz Selami Şahin’den Bursalı firmaların hangileri olduğunu sordum.

Çünkü haberde Bursalı firmalar deşifre edilmemişti.

Şahin, hep aynı firmalar diyerek listeyi yolladı.

Bursalı firmalar şunlarmış:

Ayka Gündoğan Gıda Otomotiv Nak.Paz. San. Tic.Ltd.Şti. Marka: Miraç Gemlik Natürel Sızma.

Ege Temmuz Gıda Tur. İnş.Tah. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Marka: Egeli Zeytindağ

Ege Temmuz Gıda Tur. İnş.Tah. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Marka:V.D.Egeköy

Ege Temmuz Gıda Tur. İnş.Tah. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Marka:İneabat

Ege Temmuz Gıda Tur. İnş.Tah. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Marka:Yurdum

Körfezim Turizm Nak. ve Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Ştİ.. Marka: V.D.Egeköy

Dede Zeytincilik – Ayşe SAYGINSOY. Marka:Dede Zeytincilik

Mete Zeytinleri – Hikmet METE. Marka: Mete

Yunuseli Et ve Et Ürünleri  Marka: Akgün Sucukları

Taklit ve tağşis ürün satan firmalar arasında BİM’in özel ürünleri arasında yer alan Balkaşık Süzme Çiçek Balı da var.

Yani vatandaşın ucuz diye alışveriş yaptığı BİM de hileli ürün satan firmalar kervanına katılmış.

Daha önce de yazdım, Tarım ve Orman Bakanlığı, hileli ürün satan firmaları deşifre ediyor etmesine ama ya sonuç?

Yaptırım ağır olmayınca, hileli ürünler, farklı markalar altında yeniden piyasaya sürülüyor.

Olan da vatandaşın sağlığına oluyor!

 

Hay ağzınıza sağlık

 

TMOOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı liste üzere bir açıklama yapmış.

Benim aylardır sorduğum soruları onlar da sormuş:

“TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak yıllardır ‘taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez. Bakanlık ürün grubundan alınan numune miktarını, bu numunelerin % kaçının hileli olduğunu da kamuoyuyla paylaşması gerekir. İfşası yapılan ürünün parti numarası ile birlikte numune alma ve analiz tarihinin de belirtilmesi şeffaflık ve tüketicinin daha net bilgilendirilmesi konusunda fayda sağlayacaktır. Taklit ve tağşiş kapsamı dışında ürünlerin mikrobiyolojik analiz sonuçları da açıklanmalı, pestisit kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünler ve bunları piyasaya süren firmalar da ifşa edilmeli, ayrıca uygulanan para cezaları çok az, bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli’ diyoruz.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X