AK Parti kulislerinde Altepe’den sonra kimin koltuğa oturacağı sorusuna yanıt aranıyor.
Ne var ki Ankara’nın henüz karar vermediği belirtiliyor.
Yani çalışmaların devam ettiğini söylüyor AK Partililer.
Ancak cuma günü bir haber çıkabilir.
Büyükşehir koltuğuna kimin oturacağı bir yana, yeni belediye başkanının uzun vadeli mi yoksa gecici mi olacağı sorusu da yanıt bekliyor.
Bunun tamamen belediye başkanının 2 yıllık performansına bağlı olduğu belirtiliyor.
Yani eğer Bursa’nın sorunlarına çözüm üretebilecek yetenekte olduğu kanaatine varılırsa yeni belediye başkanının, 2019’da da aday gösterilmemesi için hiçbir neden yok.
Bu nedenle, yeni başkanın düşük profilli olacağına dönük iddiaların içi boş.
Ayrıca, AK Parti adayının belediye başkanı olmayan meclis üyelerinden belirlenmesine de pek ihtimal verilmiyor.
Nitekim bu, ilçe belediye başkanlarına, “Sizi yeterli görmedik” demek olur ki , bu da başkanlar arasında kırgınlıklar yaratabilir.
Ancak burası AK Parti ve hiç bir gelişme de ihtimal dışı değil.
Bu arada bir temayülden söz ediliyor.
Ancak diğerleri gibi bu temayül yoklamasının da formaliteden ibaret olduğunu bilmem belirtmeme gerek var mı?
Asıl belirleyeci anketler olacak.
Nitekim AK Parti, bugüne kadar hep seçmenin tercihlerini dikkate aldı.
Bu aşamada da, yeni belediye başkanının seçmende karşılığı olması temel kriter olacaktır.
AK Parti Genel Merkezi’nin uzun zamandan bu yana tüm illerde anket yaptığını biliyoruz.
Yani Ankara’nın masasısında yeterli bilgiler var.
Artık karar verme zamanı.
—————————
Kılıçdaroğlu ezber bozdu
Daha önce hiçbir CHP’li genel başkanın erken seçim istediğini hatırlamıyorum.
Son 20 yılda yapılan erken seçimlerin tamamı ya AK Parti’nin ya da MHP’nin isteğiyle gerçekleşti.
Sanırım AK Partililer de Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çıkışına anlam verememişlerdir.
Nitekim tam da AK Parti’nin isteği, MHP’nin desteğiyle erken seçim yapılacağı iddiaları ayyuka çıkmışken Kılıçdaroğlu’nun çıkışı ne anlam ifade ediyor?
Kılıçdaroğlu’nun çantasında yerel seçimden CHP’nin zaferle çıkacağını gösteren anketler mi var?
Sanmam.
O halde Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin yeniden yapılanmasına fırsat vermeden baskın bir seçime mi gitmek istiyor?
Bu ihtimal de akla yatkın değil.
Nitekim AK Parti, kendisi için en uygun konjonktürde seçime gitmek ister ve bunun için de kılı kırk yarar.
MHP ile kurduğu örtülü ittifak da bu hedefini kolaylaştırır.
O halde Kılıçdaroğlu, istifa eden belediye başkanları üzerinden topluma güçlü bir demokrasi mesajı vermek istiyor.
Öte yandan AK Parti’ye de meydan okuyarak, liderliğini test ettiriyor.
——————–
Şanlıurfalı meslektaşlarla koyu sohbet
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi ve Sığınmacılar ve Göçmenlere Dayanışma Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen “Basın Mensupları İçin Göç ve Mülteci Konularında Bilgi ve Farkındalık” başlıklı seminere Türkiye’nin dört bir yanından gazeteciler katılmıştı.
Seminerde Şanlıurfalı gazetecilerle tanıştık.
Meslektaşlarla sohbet derinleşip, konu konuyu açınca ortak dostlarımızın olduğu ortaya çıktı.
Şaşırtıcı bir şekilde Urfalı meslektaşlarımızın Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik’ten dolayı Bursa siyasetini yakından takip ettiğini de öğrendik.
Sadece Çelik mi Şanlıurfa ile Bursa’nın ortak isimleri?
Vali İzzettin Küçük’ün Bursa’dan önceki görev yeri Şanlıurfa’ydı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş da Şanlıurfa’dan geldi.
Yani Bursa’nın 3 önemli isminden biri Şanlıurfa’da siyaset yaparken, diğer ikisi de Şanlıurfa’da iz bırakarak kentimize geldiler.
Urfa ile Bursa siyaseti arasında ciddi farklar olduğunu, Güneydoğu’da siyaset yapan isimlerden duymuştum, Urfalı meslektaşlarımız da bunları teyit etti.
Ancak sanıldığı gibi siyasete aşiretlerin egemen olmadığını söylediler.
Asıl sorun siyasetçilerin bölünmüşlüğü ve kent dinamiklerinin ayrışmasıymış.
Bursa da yıllardan bu yana benzer süreçlerden geçiyor.
Yani Şanlıurfa’daki sorunlar da Bursa’dan çok farklı değil.
Bu arada hayata geçer mi bilmem ama o gece Şanlıurfa ile Bursalı gazetecilerin temas edecekleri, iki kent arasında dostluk köprülerinin kurulacağı bir çalışmadan da söz ettik.
Bakalım…