Ağrı Belediyesi’nin bahçesine park eden otobüsümüzden indikten sonra, sürpriz ve sıcak bir karşılama bizi bekliyordu.

Bir kadın belediye personeli elinde çiçeklerle ‘hoş geldiniz’ derken, hemen ardından Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kucaklaşmasına tanık olduk.

Kısa bir hoş geldin faslının ardından Sayan’ın makam odasına geçtik.

Sanırım Türkiye’nin hiçbir kentinde karşılaşamayacağımız bir makam odasına giriş yapıyorduk.

Belediye başkanının odası zemin kattaydı.

Üstelik kapısı da yoktu odanın. 

Savcı Sayan ve Alinur Aktaş konuştuktan sonra, sohbet faslına geçildi.

Ben Sayan’a makam odasıyla ilgili şaşkınlığımı dile getirip, “Odanız zemin katta, üstelik kapısı da yok. Bu şartlarda rahat çalışabiliyor musunuz?” diye sordum.

Ağrı’da su tahsilatı oranı yüzde 2, Bursa’da yüzde 98 civarında.

Bir diğer ifadeyle Ağrı’da tahsil edilemeyen su faturaları yüzde 98, Bursa’da yüzde 2..

Özetle Ağrı’da vatandaşın belediyeyle pek bir işi olmadığı için makam odası da zemin katta ve kapısız.

Yıllardır bazı Doğu kentlerinde su ve elektrik faturası ödenmediğini, emlak vergisi verilmediğini duyarız. 

İşte bizzat Ağrı Belediye Başkanı, kentte neredeyse hiç kimsenin su faturası ödemediğini, emlak vergisi vermediğini söyledi. 

Tabii bu övünülecek bir şey değil ki Sayan da bu durumdan memnun değildi. 

Çünkü ödenmeyen su faturaları ve emlak vergileri Ağrı Belediyesi’ni gelirsiz bırakıyor. 

Öyle ki İller Bankası’ndan gelen para, işçi ücretlerine bile yetmiyormuş.

O halde ne yapıyor Ağrı Belediyesi?

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden otobüs alıyor, anaokulu yaptırıyor, mahalle konağı inşa ettiriyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ahır yaptırıp,  veterinerlik binası inşa ettiriyor. 

Ağrı’da ulaşım kamulaştırılmış

Ağrı Belediyesi’nin bahçesinde gelin gibi süslenmiş otobüsler, karşılama heyetinin bir parçası gibi duruyordu.

‘Halkla ilişkiler uzmanı’ Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a, belediye bahçesine dizdiği otobüslerle teşekkür mesajı veriyordu sanki.

Sonradan öğrendik ki bu otobüsler en çok da Ağrı’ya lazım.

Çünkü Savcı Sayan radikal bir karar alarak, Ağrı ulaşımını özelleştirmiş!

Kentteki tüm minibüs plakalarını 400’er bin liradan satın almış belediye.

Rusya’da bile sosyalizm çökeli 30 yıl olmuşken, Ağrı’da ulaşımın kamulaştırılmasının nedenini ne olabilir?

Savcı Sayan detay vermekten kaçınsa da Ağrılıların rahat, konforlu ve ucuz  hizmet almaları için ulaşımı kamulaştırdıklarını söyledi.

Ağrı ve Bursa kardeşliği 

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, kentine yaptığı yardımlardan dolayı Alinur Aktaş’tan sitayişle bahsetti.

Göreve geldiği günden bu yana Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden yardım aldıklarını, bugün de anaokulu, mahalle konağı ve otobüs gibi destekler  için burada olduklarını hatırlatan Sayan, sözlerine şunları  ekledi:

“Ağrı Dağı ile Uludağ’ın kardeşliği, dosta güven, düşmana korku verir.”

Aktaş ise “Bugün  çok değerli arkadaşlarla buradayız. Ağrı’da kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Pandemi nedeniyle birbirimizden uzak kaldık ama bundan sonra da desteklerimiz sürecek. Bu sıcak karşılama ve ilginiz için teşekkür ederim” diye konuştu.

Bursa Air şart oldu

Bursa’dan Erzurum’a Yenişehir Havaalanı’ndan ulaştık.

İstanbul’daki havaalanlarını kullanmadığımız için Bursa merkezden başlayan karayolu yolculuğumuz havayolu yolculuğuyla birlikte yaklaşık 3 saat sürdü.

İstanbul’daki havaalanını kullanmış olsaydık, bu süre en az 6 saat olacaktı.

Yani Yenişehir Havaalanı’nın canlanması şart.

Türk Hava Yolları’nın Yenişehir Havaalanı’nı canlandırmaya niyeti olmadığı belli oldu.

O halde yok mu Bursa Air’i kuracak birkaç babayiğit!