İdol olmuş belediye başkanlarının tümünün yaptıklarına bakın, 3 D formülünü harfiyen yerine getirdiklerini görürsünüz.

‘3 D’ de neyin nesi dediğinizi duyar gibiyim.

Doğum, düğün, defin.

Doğum, ebeveynlerin en mutlu; düğün çiftlerin yeni bir yaşama yelken açtığı en özel günüdür.

Allah gecinden versin defin ise, ölen kişi en yakınınızdan biriyse bu hayatta katlanacağınız en büyük acıdır.

Ve cenazenize katılan, başsağlığı dileyen veya çelenk gönderen kişi düşmanınız bile olsa ona minnet duymaya başlarsınız.

Başınıza gelmeyene kadar  defin işlemlerinde yerel yönetimlerin hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu anlayamıyorsunuz.

Yıllar önce Şişli Belediyesi başlatmıştı, sınırsız hizmet cenaze hizmeti  vermeyi.

Mesela, Şişli’de ikamet eden vatandaşın biri Çorlu’ya gömülecek, belediye aynı gün araç kaldırıp merhuma son yolculuğunda köyüne kadar eşlik ediyor.

Cenaze Diyarbakır’da gömülecek diyelim.

İlk uçakla cenaze, ülkenin bir ucundan diğer ucuna taşınıyor.

Mustafa Sarıgül’ün Şişli’de yıllarca rekor oyla seçilmesinin bir nedeni de işte bu cenaze hizmetlerine verdiği önemden kaynaklandığı söylenir.

Aynı hizmeti, belki daha da fazlasını bugün Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursalılara alıyor.

Cenazeye önce mezar yeri sağlanıyor.

Ertesi gün belediyenin nakil aracı morgtan cenazeyi alıp, belediye gusülhanesine getiriyor.

Cenaze yine belediye görevlileri tarafından yıkanıp kefenleniyor.

Dışarıda ise ayakta durmakta zorluk çeken rahmetlinin yakınlarına çay ve çorba ikramı yapılıyor.

Daha sonra merhum, namazın kılınacağı camiye, ardından mezarlığa kadar cenaze nakil aracında taşınarak, son hizmet de yerine getiriliyor.

Tüm bunlar, şehir içinde verilen hizmetler.

Eğer cenaze şehir dışında gömülecekse, karayollarıyla gidilecek yerlere  cenaze nakil araçlarıyla, daha uzak kentlere de anlaşmalı Türk Hava Yolları uçaklarıyla taşınıyor.

Yani ayırım yapılmaksızın tüm cenaze yakınlarına tek kuruş masraf çıkarılmadan, şehir içi veya şehir dışı yolculuğundan tabutuna, tahtasından pamuğuna, resmi işlemlerinden mezarlık yerinin teminine varıncaya kadar, merhum gözlerini yaşama yumduktan toprakla buluşana dek tüm hizmetler eksiksiz veriliyor.

Ne dedik?

Doğum, düğün, cenaze…

Siz, siz olun yakınlarınızın doğumunda, düğününde ve özellikle de cenazesinde yanında olup acısını paylaşın.

 

Akşener’in Bursa ilgisi

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün yine Bursa’da.

Yine diyorum nitekim Akşener, yaşamını yitiren İYİ Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Sedat Hiçdurmaz’ın ailesine taziyelerini iletmek için geçen hafta da Bursa’daydı.

Akşener’in bu ziyaretinin sebebi ise siyasi.

Dahası, ilçe teşkilatlarına teşekkür etmek.

Ancak Akşener’in sık sık Bursa’yı ziyaret etmesi, bu kente verdiği önemden kaynaklanıyor.

Bu arada yaklaşan kongreler öncesi İYİ Parti İl Başkanı Dr. Yahya Bahadır da kararını verdi.

Bahadır, resmi açıklamasını ilçe kongrelerinden sonra yapacak olsa da  aday olmaya karar verdi.

 

Hava kirliliği meselesi

 

Dün Bursa’nın hava kirliliğiyle ilgili iki farklı açıklama yapıldı.

Önce Bursa Çevre Platformu, ‘Bursa’nın havası çok kirli, acil çözüm bulunmalı’ şeklinde bir açıklama yaptı.

Ardından Valilik, “İlimiz Osmangazi ilçesi Soğanlı Mahallesi’nde bulunan “Bursa” istasyonu Hava Kalitesi indeks değerlerinin “tehlikeli” seviyeye yükseldiği haberleri üzerine yapılan incelemede; “Bursa” istasyonunda www.havaizleme.gov.tr web adresindeki indeks değerinin Partikül Madde cinsinden son on günlük süreçte 4 gün “iyi” (ortalama 30 µg/m3), 4 gün “orta” (ortalama 60 µg/m3) ve 2 günde “hassas” (ortalama 122 µg/m3) seviyelerinde yer aldığı tespit edilmiştir” şeklinde yazılı bir açıklama yaptı.

İki açıklama bir biriyle çelişse de, gerçek olan şu ki, Bursa bir sanayi kenti ve hanelerdeki kömür kullanımı had safhada.

Kömür tüketimini azaltmadan hava kirliliğini önleyecek bir teknoloji de söz konusu değil.

 

“Kimse muhtar ve başkan olmak için kafamıza silah dayamadı”

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırımlı muhtarlarla bir araya geldiğinde demiş ki, “Hepimiz bu görevlere talip olduk. Kimse muhtar ol diye kafamıza silah dayamadı. Şikâyet etme hakkımız yok. Bursa’yı daha güzel yerlere götürmek için gayret edeceğiz.”

Aktaş, kibarca düşüncelerini ifade etmiş.

Nitekim, bir mahallede, 10-15 adayın muhtar olmak için yarışıp, seçim sonunda “geçinemiyoruz” diye şikâyet ettiği, bir kentte yüzlerce siyasetçinin milletvekili olmak için aday olup, seçim sonunda “milletvekili maaşı seçmene ısmarladığımız yemek paralarına yetişmiyor” diye isyan ettiği, bir ilçede onlarca ismin belediye başkan adayı olup, seçim sonunda, “Kız istemek için bile beni arıyorlar” diye sitem ettiği bir ülkede yaşıyoruz.