Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya, önceki gün Bursa’da 16 okulun yıkılacağını müjdeledi.

Yıkım haberinin müjdesi mi olur?

Okullar depreme dayanıksızsa olur elbette.

Ancak bu yıkım haberine başka bir pencereden baktığımızda vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkıyor.

Yıkım listesindeki okulların her biri en az 50 yıllık.

O halde her biri tabutluk olan bu okullar bugüne kadar neden yıkılmadı da hizmet vermeye devam etti?

Hiç lafı dolandırmaya gerek yok.

Depremin olmaması ve çürük okulların yıkılmaması Allah’ın bize bir lütfudur.

Ancak tablo keşke yıkılacak 16 okulla sınırlı olsa.

Nitekim Bursa’da 143 okul daha riskli.

Bunu ben değil bizzat Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ilan etti önceki gün.

143 okulun riskli olması demek 10 binlerce öğrencinin yeni eğitim-öğretim yılında can güvenliğinin risk altında olması demek.

Sarıkaya, riskli okulların ismini belirtmemiş ama bir tanesinin ismini ben vereyim.

Namazgah Ortaokulu’nun riskli okullardan biri olduğu ve vakit kaybedilmeden önlem alınması gerektiği belirtiliyor.

Öyle ki yıkılıp yeniden inşa edilmesi için sponsor firma arayışları varmış.

 

Bu nasıl güçlendirme?

 

Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bursa’nın en köklü okullarından biridir.

Depremsellik bakımından da risk taşıyan okulun güçlendirilmesi 2003 yılında yapıldı.

Ancak güçlendirme yapılmasına rağmen risk taşımaya devam ettiği ve Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’nın ilan ettiği 143’lük listede Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin de olduğu belirtiliyor.

 O halde soralım:

Bu nasıl bir güçlendirme?

 

Madem yıkılacaktı?

 

Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’nın 16 okulun yıkılacağını açıklaması gündeme bomba gibi düştü.

Bu açıklamadan sadece 2 gün önce eğitimci Gıyasettin Bingöl’ün, okulların önemli bölümünün depreme dayanıksız olduğu ve kentsel dönüşümden önce okulların dönüştürülmesi gerektiği açıklamasını bu köşeden paylaşmıştım.

Milli Eğitim Müdürlüğü’nün açıklaması Bingöl’ün verdiği bilgiyi teyit etti.

Böylesine hayati bir konunun gündeme gelmesi fevkalade faydalı.

Umarım gündemden düşmez.

Tabii 16 okulun yıkılması bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.

O sorulardan biri de Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona’dan:

“Madem bu okullar yıkılacaktı, neden bu yıl 100 binlerce liraya boyası badanası, onarımları yapıldı, pencereleri takıldı? Üstelik Milli Eğitim Bakanlığı ödenek vermediği için bu paralar velilerden toplandı.”

Sahi bu okullar yıkılacaksa neden masraf yapıldı?

 

Bir garip açıklama

 

Dün Mustafakemalpaşa’dan dönerken Nilüfer Belediyesi’nin iletişimde başarılı ve örnek personeli meslektaşımız Hasiye Yiğit aradı.

Bursagaz, bir yazım nedeniyle Nilüfer Belediyesi’ne resmi yazı yollamış.

Yazıyı yazan ben, yazıda eleştirdiğim kurum Bursagaz ancak yanıt Nilüfer Belediyesi’ne verilmiş.

Hayatımda- saçma demeye dilim varmıyor-böyle garip bir hadiseyle karşılaşmadım.

Güya beni de bilgilendirmişler ancak benim haberim yok.

İşin esası şu ki, Bursagaz basınla ilişkiler konusunda son derece kötü.

Oysa gazetecilere gömlek hediye etmeyi bir iletişim faaliyeti sanan Bursagaz yetkilileri önce yazının muhatabı olan gazeteciye bir telefon açsa, ardından  iki satır cevap yollasa konu kapanacak.

Ancak basın danışmanı diye dolaşanların kahir ekseriyetinin aslında danışmanlığa ihtiyacı olduğu Bursa’da, işte böyle iletişim kazaları da eksik olmuyor.

Bu arada Gölyazı girişindeki alt yapı çalışmaları Bursagaz’a ait değilmiş.