Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

11’inci AK Parti galibiyeti ve Devlet Bahçeli…

1 Kasım‘dan önce AK Parti‘nin, 2011’de olduğu gibi 2 seçmenden birinin oyunu alacağını yazsaydık, güler geçerdiniz.

Gerçekten de AK Partililerin bile beklemediği bir sonuç çıktı sandıktan.

Seçimin mağlubu muhalefet partileri kuşkusuz.

Ancak, seçimden sadece 3 gün önce AK Parti’nin yüzde 47 oy alacağını açıklayan Adil Gür’ün dışındaki anket şirketleri de ağır bir yenilgi aldı.

Hele AK Parti‘nin oy oranını yüzde 40-41 civarından gösterenler, büyük bir itibar kaybına uğradılar.

Bundan sonra yapacakları araştırma ciddiye alınır mı, bilmem.

Sonuçları, siyasi partiler özelinde yorumlayalım.

7 Haziran seçimlerinde uyarı alan AK Parti, belli ki öz eleştirisini yapmış, oy kaybının nedenlerini analiz etmiş.

Ayrıca, emekliden asgari ücretliye, gençlerden işçilere varıncaya kadar, toplumun geniş kesimlerine nefes aldıracak vaatlerin sandığa yansıdığını görüyoruz.

Çözüm sürecinin buzdolabına saklanması, terörle mücadelede şahin politika izlenmesi ve MHP lideri Bahçeli‘nin varlığı gibi etkenler de üstüne gelince, seçmen yine AK Parti‘yi tek başına iktidara taşıdı.

Ancak bu sonuç AK Partilileri yanıltmamalı.

Yani kendilerine oy vermeyen yüzde 50’lik kesimin demokrasi alanındaki kaygılarını süratle giderecek, iç ve dış politikada daha ılımlı, Kürt sorununda daha kucaklayıcı politikalar izlemeliler.

Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun üslubu ve balkon konuşması umut verici.

MHP içinse sonuç büyük bir hezimet.

Devlet Bahçeli politikaları kelimenin tam anlamıyla iflas etti.

Meclis başkanlığı seçiminde AK Parti adayına verdiği örtülü desteği, muhalefet partileriyle koalisyonu elinin tersiyle itmesi, seçim akşamı erken seçimi telaffuz etmesi, Meral Akşener ve Sinan Oğan gibi kendisine tehdit gördüğü kaliteli ülkücüleri tasfiye etmesi ve tamamen HDP karşıtlığı üzerinden politika yürütmesi, bu sonucu kaçınılmaz kıldı.

Ancak, yıllardır hiçbir ciddi politika üretemeyen ve Ankara’dan dışarı çıkamayan Bahçeli için, bu sonuç zaten geliyorum diyordu.

HDP, ilk kez MHP‘den daha fazla milletvekili çıkardı.

Bahçeli’nin çevresindeki hizip dışında, bu hazin tablodan memnun olan var mıdır?

Gelelim çok az da olsa oylarını arttıran tek muhalefet partisi CHP‘ye…

Kılıçdaroğlu, elinden gelen herşeyi yaptı, çok çalıştı, onlarca uzmanla hazırlanmış ve toplumun farklı kesimlerinin yaşamını değiştirecek vaatlerle dolu zengin bir seçim beyannamesi sundu seçmene.

İktidar karşıtlığı üzerinden değil, vaatler üzerinden propaganda yaptı.

Ancak bu kez de olmadı…

CHP‘de lider değişiminden öte, köklü bir örgüt revizyonuna ihtiyaç var galiba.

Anket şirketlerini ters köşe yapan bir diğer parti de HDP oldu.

PKK, HDP’ye 21 milletvekili ve yaklaşık 1 milyon oy kaybettirdi.

Ancak HDP’nin aldığı oyun sevindirici 2 yanı var.

Birincisi Kürtlerin PKK’ya verdiği mesaj…

Diğeri de eskiden olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu‘da HDP dışındaki bir partinin yeniden varlık göstermesi.

Kürtlerin, yekpara bir şekilde oy vermelerinin, demokrasi açısından sakıncaları vardı ki, 1 Kasım’da bu tablo değişmiş oldu.

Nitekim, Bitlis Şanlıurfa, Diyarbakır, Hakkari, Mardin gibi Kürt seçmenin yoğun olarak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamında AK Parti oylarını yükseltirken, HDP’nin oyları düştü.

Hasılı, Kürtlerin hatırı sayılır bölümü PKK‘nın şiddet eylemlerini onaylamadığını gösterirken, terör örgütüne yeteri kadar mesafe bırakmayan HDP’yi de uyardı.

1 Kasım, terörle, silahla, şiddetle tek adım yol alınamayacağını net bir şekilde ortaya koydu.

Yani bu seçimin bir başka mağlubu da PKK terör örgütüdür.

Ayrıca, HDP’nin Türkiye partisi hedefi de şaştı 1 Kasım akşamından itibaren.

 

Bursa, kendini aştı…

 

AK Parti, oylarını Bursa’da da hatırı sayılır miktarda arttırdı.

11 milletvekili ve yüzde 54′lük oy oranıyla Türkiye ortalamasının bir hayli üzerine çıktılar.

Mehmet Müezzinoğlu ve Efkan Ala formülü tutmuş görünüyor.

Müezzinoğlu, göçmen oylarını, Ala da Doğu oylarını toparlayarak sonucu etkilediler.

Tabii bu başarıda, Cemalettin Torun başkanlığındaki il yönetimi ve ilçe örgütlerinin başarısı da inkar edilemez.

 

Şanlıurfa’da Faruk Çelik farkı

 

AK Partililerin 11’inci kez sandıktan galip çıkmalarının en temel nedeni, kanımca siyasi öngörü sahibi olmaları ve seçmenin reflekslerini iyi okumaları.

Faruk Çelik hadisesinde bu bir kez daha ortaya çıktı.

Nitekim Cumhurbaşkanı ve Başbakan, ısrarlı bir şekilde Çelik’in, Şanlıurfa‘dan aday olmasını istediler.

Çünkü Şanlıurfa‘da AK Parti oylarında büyük bir düşüş vardı ve durumu toparlayacak tek isim de Faruk Çelik‘ti.

Çelik de özveri göstererek Şanlıurfa‘yı reddetmedi.

Sonuç: Yaklaşık 20 puanlık artışla Şanlıurfa, AK Parti’nin en fazla oyunu arttırdığı 2 ilden biri oldu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X