Bugün size ABD’nin doğusunda Pensilvanya eyaletindeki Philadelphia’dan sonra 2. büyük şehri olan Pittsburgh’tan bahsedeceğim…Eğitim ve finans konularına oldukça kendini yenileyen ve yükselten bu şehrin yüksek ve ileri eğitime yönelik 68 tane üniversite ve bölge koleji bulunmakta.

“Places Rated Almanac”, “Forbes” ve “The Economist” yayımları tarafından ABD’nin “en iyi hayat yaşanabilir” şehri olarak seçilmiş. Bizde bu şehri merak edip günü birlik bir gezi düzenledik.

State College’tan 2 buçuk saat süren yolculuğumuzda hem karlı yollardan hem de mimarisiyle oyuncak evleri andıran Amerikan evlerini izleyerek yolculuğumuzu tamamlıyoruz.

İlk izlenim bulunduğum State College şehrine göre daha büyük metropol bir şehir görüntüsü vermesiydi. Yüksek plazalar ilk gözümüze çarpan detay oldu. Uzun uzun plazaların içinde tarihi dokusunu korumaya çalışan yapılar da gözümüzden kaçmadı.

“Pittsburgh silüetinin en önemli mücevheri”

Şehir merkezinde dolaşırken bir anda kendimizi PPG Place’te buluyoruz. PPG Place, Pittsburgh, şehir merkezinde, üç şehir bloğu ve beş buçuk dönümlük alanda altı binadan oluşan bir kompleks.

Bu görmüş olduğunuz devasa binaların tamamı 19.750 parça camdan yapılmış. Kompleksin merkezi 40 katlı bir ofis binasından oluşuyor. Projenin tamamlanmasının ardından, mimari eleştirmenler ve medya, PPG Place’i “Pittsburgh silüetinin en önemli mücevheri”, “Pittsburgh şehir merkezinin yükselen başarısı” olarak belirtirken ayrıca PPG Place’i Pittsburgh’daki “Rockefeller Center’dan bu yana “en iyi bina olarak seçmiş.

Şehrin güzel birleşim noktası “Point State Park”

Şehrin metropol kısmından biraz uzaklaşarak Point State Park’a geçiyoruz…

Point State Park, Ohio Nehri’ni oluşturan Allegheny ve Monongahela nehirlerinin birleştiği noktada bulunan bir eyalet parkı. Mis gibi güneşli bir havada Monongahela Nehri’nin yanında oturup Pittsburgh manzarasına dalıp gidiyoruz.

Şehir merkezine oldukça yakın olan bu parkta eşsiz mimarisiyle köprüler dikkatimizi çekiyor. Kuzey Yakası Noktası Köprüsü olarak da bilinen Manchester Köprüsü, Pittsburgh, Allegheny Nehri boyunca uzanan çelik bir köprü.

Köprü hem gündüzüyle hem gecesiyle şehir merkezindeki ziyaretçiler ve turistler için muhteşem bir manzara imkânı sağlıyor. Bugün park, aynı zamanda şehirdeki önemli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.

Pittsburgh tarihinin en yüksek biletli etkinliği

Parkın karşısında Acrisure Stadium’u görüyoruz ve merak edip araştırıyoruz… Stadyum Amerika’nın önemli futbol maçlarına ev sahipliği yaparken aynı zamanda düzenlediği konserlerle de adından söz ettirmeyi başarmış.Stadyum iki açık buz hokeyi maçına da ev sahipliği yapmış.

Pittsburgh Penguins ve Washington Capitals arasındaki 2011 NHL Winter Classic ve Penguins ile Philadelphia Flyers arasındaki 2017 NHL Stadium Series maçı ve Döneme damga vuran 17 Haziran 2023’te Taylor Swift’in The Eras Tour performansına 73.117 kişi katıldığını ve Pittsburgh tarihinin en yüksek katılım sağlanan bilet etkinliği olduğunu öğreniyoruz.

Pittsburgh’un kalbi Market Square

Eh biraz yürüdük biraz oturduk biraz üşüdük derken bir kahve içmeye gidelim dedik. Şehir merkezinde Pittsburgh’un kalbinde yer alan Market Square, hem turistler hem de yerel halk için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bizde burada hem dinleniyor hem de kahvemizi yudumluyoruz.

Bir pazar meydanını andıran mağazalar ve restoranlarla çevrili bir alanla karşılaşıyoruz. Bu meydanın merkezinde yıl boyunca etkinlikler düzenleniyormuş. Bizim gittiğimiz mevsimde bir etkinlik yoktu ama yaza doğru etkinliklerin ve festivallerin başladığını öğrendik.

“Bu galaksideki en boyalı ev”

Randyland, sanatçı Randy Gilson’ın yaratıcı vizyonuyla inşa edilmiş, tamamı açık hava müzesi. Bence galaksideki en boyalı ev.

Randy Gilson’ın yaratıcı Instagram’da en çok fotoğrafı çekilen yerler arasında yer alan Randyland,1995 yılında Randy Gilson’ın Kuzey Yakası’nda birkaç yıkık bina satın almasıyla ve burayı inanılmaz bir sanat merkezine dönüştürmesiyle başlamış. Yıllar geçtikçe tesisler büyümüş ve mülk, defalarca ulusal ve uluslararası ilgi gören yerel bir hazine haline gelmiş.

Bu maceranın nasıl başladığını Randy Gilson şöyle aktarıyor; “Yıllar boyunca 800 bahçe, 50 sebze bahçesi ve 8 parkın yanı sıra pek çok sokak sanatı eseri yarattım. Tüm bunları sınırlı bir bütçeyle yapmak bana nasıl geri dönüşüm yapacağımı öğretti. Binayı satın aldığımda neden aynı fikirleri kullanmayayım diye düşündüm. Boyayı, ahşabı ve ara sokaklarda bulduğum şeyleri geri dönüştürebilirim. Ben de bu fikirleri bu binaya uygulamaya ve onu dev bir açık hava sanat galerisine dönüştürmeye başladım.”

Bu kadar rengin içinde gülümsememek imkânsız. Her yerde farklı bir obje farklı bir ayrıntı yılların birikimini gözler önüne seriyor… Randy Gilson gerçekten tam bir sanat eseri çıkarmış. Randyland, her yıl binlerce ziyaretçisine ücretsiz ev sahipliği yapıyor…

Alışveriş zamanı

Pensilvanya’nın altıncı büyük alışveriş merkezine gittik. 170 mağazasıyla benim gibi bir alışveriş sever biri için harika bir yer. Alışveriş merkezinde JCPenney, Macy’s, Nordstrom ve Dick’s House of Sport bulunmakta. Fiyatlar bir outlet olmadığı için çok da ucuz sayılmaz ama yine de aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir alışveriş merkezi. Yolunuz düşerse mutlaka buraya uğrayın derim.

Amerika’da bir Türk restorantı

Günün yorgunluğunu iyice bastırdı ve karnımız acıktı. Hem açlığımızı gidermek hem de biraz dinlenmek için bir Türk restorantı bulduk. Gyroland & Bakery buraya ikinci kez gelişim. Biz Ramazan’dan önce bu gezimizi düzenlediğimiz için iftar menüleriyle ilgili bilgi alamadım.

Hizmetinden memnun kaldık. Bir Türk işletmeci ve çalışanları işletiyor. Fiyatlar ise ne çok ucuz ne çok pahalı Amerika’daki fiyatlara göre. Kendilerine özel Beytileri varmış ondan söyledik. Yanına da lahmacun istedik. Lahmacunun tanesi 9 dolar Beyti ise 25 dolardı. Ortaya salata geliyor. 3 tane ayran, 1 tane Beyti, 2 tane lahmacun bir de çikolatalı muzlu bir tatlıyla birlikte 60 dolar hesap ödedik. Biz beğendik… Gayet temiz nezih ve yemekleri lezzetliydi.

Günün değerlendirmesini yapacak olursak bu şehir bizim birkaç saatlik gezimizden çok daha fazlası olduğu aşikâr. Umarım bir gün daha fazlasını keşfetmek için zamanımız olur. Yolunuz sizinde düşerse görülmeye değer bir şehir derim…