Bilmeyenler için anlatıyorum…
Adamın biri otele gider, oda fi-
yatını öğrendikten sonra yüz doları pe-
şin öder ve odasına çıkar.
*
Yüz doları alan otelci, hemen kasa-
bına olan yüz dolarlık borcunu öder.
Kasap ise hemen aynı yüz dolarla mez-
bahaya olan borcunu öder.
*
Mezbahanın patronu, akşama evine
gidince eşine yüz doları uzatarak “Ço-
cuğumuzun kurs borcunu yarın he-
men öğretmenine gönder” der.
Ertesi gün yüz doları alan öğretmen,
bu kez daha önce çapkınlık yaptığı aynı
otele giderek yüz dolar borcunu öder.
*
Böylece yüz dolar, döner dolaşır
aynı otele geri dönmüş olur…
Ancak; yüz doları ilk ödeyip otel
odasına çıkan adam, bu arada odanın
musluklarının bozuk olduğunu görünce,
resepsiyona inerek konaklamaktan vaz-
geçtiğini söyler ve yüz dolarını geri alıp
otelden uzaklaşır.
*
Herkes mutlu…
Borçlar ödendi, otele yüz doları ilk
veren adam da parasını geri alarak za-
rar etmedi.
Bu aslında piyasada bir sistemin iş-
leyiş şekli.
Yani ekonomideki “çarpan etkisi”
dedikleri sistemin adı.
*
“Ekonomi nasıl gidiyor” diye
sormuştum…
Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şan-
kaya da dün kendisiyle yaptığım kısa
söyleşide anlattı bu yüz doların öyküsü-
nü.
Sözü fazla uzatmadan, “Şimdi sor-
duğun sorunun cevabını sen ver”
dedi.
*
Tabii ben hemen çevremde borçları-
nı ödeyemeyenleri düşünmeye başla-
dım. Dersimi almıştım yani…
Şimdi sıra sizde; akademisyenlere
ekonomiyi sormanıza gerek yok.
Yapmanız gereken; sadece çevrenize
bakmanız kafi.
“Çarpan etkisi” sisteminde herkes
borcunu ödeyebiliyorsa, ekonomi yo-
lunda demektir.